Avrupa’nın yeni baş ağrısı Fransa mı olacak?
Uluslararası Derecelendirme Kuruluşu Standard&Poor’s’un (S&P) ABD’nin kredi notunu düşürmesinin ardından piyasada AAA kredi notunu kaybedebilecek bir sonraki ülkenin Fransa olabileceği söylentisi dolaşmaya başladı. Birçok yatırımcı ve ekonomistin gözünü Fransa’ya çevirmesinin temel nedenlerinden biri ülkedeki sigorta primlerinin şu anda Malezya, Tayland, Japonya, Meksika, Çek Cumhuriyeti ve ABD’deki Teksas eyaleti gibi kredi notu daha düşük olan ülkelerin üzerinde seyrediyor olması. UBS AG’nin Londra ofisinden Küresel Ekonomi Müdür Yardımcısı Paul Donovan, “Fransa kesinlikle AAA notunu hak eden bir ülke değil. ABD ile arasındaki en büyük fark kendi para birimini basamıyor olması” dedi. Her ne kadar Fransa’nın kredi notu son aylarda 3 kredi derecelendirme kuruluşu tarafından teyit edilmiş olsa da, ülkenin Avrupa’daki borç krizleri karşısındaki kırılganlığının farkında olan piyasaların Fransa’dan uzak durma çabaları gözlerden kaçmıyor. Öte yandan, S&P’nin Genel Müdürü John Chambers, Fransa’nın ‘AAA’ notunu hak eden iyi planlanmış bütçe politikasına sahip olduğunu açıkladı.
Borçları İtalya’dan iki kat hızlı büyüyor
AB verilerine göre, Fransa’nın kamu borcu 2010 sonunda 1.59 trilyon euro’ya ulaştı. Fransa’nın borçlarının milli hasıla oranı ise yüzde 84.7. Bu rakam her ne kadar İtalya’nın yüzde 120.3’e ulaşan borç oranının altında seyrediyor olsa da Fransa’nın borç oranının 2007’den bu yana İtalya’nınkinden iki katı hızlı büyüdüğü de biliniyor.
Avrupa’da rahatlama kısa soluklu oldu
Piyasalardaki borç tedirginliğne karşı İspanya ve İtalya hükümet tahvillerini satın alma sinyali veren Avrupa Merkez Bankası (ECB), “tahvil satınalma programını aktif biçimde uygulayacağını” açıkladı. ECB’nin pazar gecesi gerçekleştirdiği konferans görüşmelerinin ardından ECB Başkanı Jean-Claude Trichet, İtalya ve İspanya’nın bütçe kesintilerine yönelik açıkladıkları yeni önlemlerle ekonomik reform planlarını memnuniyetle karşıladığını belirtti. Trichet, Euro bölgesi kurtarma fonunun muhtemelen Ekim ayında aktif hale gelir gelmez tahvil satın alma sorumluluğunu üstleneceği yönünde Almanya ve Fransa’nın verdiği taahhüdün de memnuniyetle karşılandığını aktardı.
Açıklamanın ardından, gösterge endeks Stoxx Europe 600 yüzde 1.4’lük düşüşünü toparladı ve yüzde 0.5 yükselerek, 240.04 puana ulaştı. Ancak yapılan bu açıklama ile azalan satış baskısının getirdiği rahatlama kısa soluklu oldu.
Avrupa piyasaları açılışı güçlü bir artışla yapsa da, kredi derecelendirme kuruluşu Standard&Poor’s’un ABD’nin kredi notunu düşürmesi sonucu Amerikan ekonomisindeki durgunluğun iyice artacağına yönelik endişeler arttı ve Avrupa hisse senetlerinin kısa sürede tekrar gerilemesine neden oldu.
‘Bu iş ECB’yi aşar’
Avrupa Merkez Bankası’nın müdahalesi İspanyol ve İtalyan hükümet tahvillerinin kazanç getirmesini sağladı. İtalyan tahvil faizlerinde 60 puanlık düşüş göze çarparken, faizler 4.90 seviyesine geriledi. Borsacılar, Avrupa Merkez Bankası’nın İtalya ve İspanya’dan şu ana kadar 2 trilyon euro dğerinde tahvil satın aldığını söyledi.
‘Krizi kahini’ lakaplı ünlü ekonomist Nouriel Roubini, önlemler için “Avrupa Merkez Bankası bu tahvilleri çok uzun süre alamayacak. Yunanistan’ın borcu 60 milyar dolar kadardı. Oysa İtalya’nın 2 trilyon, İspanya’nın 1 trilyon dolar borcu var. Bu, Avrupa Merkez Bankası’nı aşar” dedi.
G-20 ve G-7 ‘her türlü önlemi’ alma sözü verdi
G-20 ve G-7 ülkelerinin maliye bakanları ve merkez bankaları başkanları, ortak açıklamayla finansal istikrar ve büyüme için tüm önlemleri alacaklarını söyledi.
Dünyanın en gelişmiş 19 ülkesini ve AB’yi temsil eden G-20 ülkeleri maliye bakanları ve merkez bankaları başkanları, “finansal istikrarı, büyümeyi ve likiditeyi desteklemek için koordineli bir biçimde gereken bütün önlem alacaklarını” bildirdi.
Avrupa’nın başı zorda olan üyelerinden Fransa’nın dönem başkanlığını yaptığı G-20 tarafından yapılan açıklamada, “Finansal piyasalarda likiditeyi ve finansal istikrarı sağlamada gerekli adımları atmaya hazır olmak için uygun biçimde hareket edeceğiz ve gelecek haftalarda yakın temasta kalmaya devam edeceğiz” denildi.
Telekonferans yaptılar
G-7 ülkelerinin maliye bakanları ve merkez bankaları başkanları da, “Likiditeyi garantiye almak, finansal piyasanın işlemesini, finansal istikrarı ve ekonomik büyümeyi desteklemek için gerekli her türlü önlemi alacaklarını” açıkladı.
Uluslararası kredi derecelendirme şirketi Standard and Poor’s’un (S&P) ABD’nin kredi notunu düşürme kararını telekonferansla değerlendiren G-7 ülkelerinin maliye bakanları ve merkez bankaları başkanlarının yaptığı açıklamada, “Devam eden mali disiplinle birlikte bu çalışmalar uzun vadeli mali sürdürülebilirliğe olanak sağlayacak” denildi.
Dövizde işbirliği yapılacak
İtalya ve İspanya’nın mali disiplini güçlendirmek, ekonomideki toparlanmayı ve istihdam yaratmayı desteklemek amacıyla açıkladıkları ek politika önlemlerinden memnun olduklarını belirten G-7 yetkilileri, döviz piyasalarıyla ilgili yakın görüş alışverişinde bulunacaklarını ve döviz işlemlerinde işbirliği yapacaklarını kaydetti. Açıklamada, “Döviz kurunda aşırı dalgalanma ve düzensiz hareketlenmeler ekonomi ve finansal istikrarda olumsuz etki yaratıyor” ifadesi kullanıldı.
