Gazete Vatan Logo

Aşkta mutlak teslimiyet gerekiyor

Duru Tiyatro'da sahnelenen, günümüz ilişkilerine mizahi bir dille yaklaşan "İki Bekar"ın başrol oyuncuları Emre Kınay ve Evrim Alasya, "Aşk karşı tarafa teslim olmak demek. Ancak bunu hiçbirimiz yapamıyoruz” diyor

Aşkta mutlak teslimiyet gerekiyor

Duru Tiyatro'da bugüne dek daha çok dram ve politik ağırlıklı oyunlar izledik… 10’uncu yılını kutlayan tiyatro, şu an “İki Bekar”a ev sahipliği yapıyor. Romantik komedi türündeki oyun, ilişki yaşamaktan korktuğu için kadınlardan kaçan Jack adlı bir adamla, birine ihtiyacı olduğu için onu adım adım takip eden Shanette adında bir kadının hikâyesini anlatıyor. Kınay ve Alasya’yla oyunu konuştuk.

İki Bekar nasıl ortaya çıktı?

Emre Kınay: Uzun süredir komedi oynamıyorduk. Evrim’le (Alasya) ne yapsak diye düşünürken birbirimize projeler gönderdik. Sonunda bu oyunda karar kaldık.

Shanette uçuk kaçık bir kadın. Kafaya takmış devamlı kovalıyor erkeğini...

Evrim Alasya: Valla karakter benimle hiç örtüşmüyor. Saplantılı, takıntılı, dengesiz bir kadın. Aşık ama yol yordam bilmiyor. Bu kadın bizim için referans olamaz hiçbir şekilde. Enerjisi, libidosu, coşkuları yüksek. Karşıdakini av olarak görüyor, sonuna kadar da pes etmiyor.

Kaçan her zaman kovalanır mı peki?

E.A: Valla kovalanıyor. Ben öyle gördüm hep. İşin doğası bu.

Haberin Devamı

E.K: Klasiktir bu. Aksi olmadı bugüne dek. Komedi böyle bir şey zaten. Olması muhtemel olmayanın oldurulduğu hal komiktir. Bizde de kadın kovalıyor...

Jack ise devamlı kaçıyor…

E.K: Aslında her iki karakter de benzer. Bütün duyguları iç bükey aynada küçülmüş, kadın da onun dış bükey aynısı… Biri duygularını içeri atarken, diğeri sonuna kadar yaşıyor. Bu zıtlık üzerinden kurguladık oyunu. Seçimleri dolayısıyla hep yanılmış, kendi deneyimiyle “manyakçeker” bir herif. Her şeyin sorumlusu olarak kendini görüyor. Mizahta abartı her zaman vardır. Aslında ikisi de yalnız olan, aşktan bir anlamda korkan insanların hikayesi.

Siz de içinize atar mısınız? Nasıl yaşarsınız ilişkinizi?

E.K: Vıcık vıcık olan bir aşka inanmam. Anne-babayla veya çocuğunuzla da 24 saat beraber olduğunuz bir ilişki yaşamıyorsunuz. Devamlı el ele, dudak dudağa... Benim için özlemeli bir şey aşk. Oynadığım karakterde ise maalesef hayat böyle olmuyor. Karşıdakini istediğinizde o sizi beğenmiyor, sonrasında tam tersi oluyor. Sorun buradan çıkıyor: Doğru zamanda doğru şeyler istemeyen insanların arasında olan şeyin adı aşk.

Haberin Devamı

İlişkide herkes birbirini yiyor

Evrim Hanım bir röportajınızda “Mutluluğu dışarıda aramak en büyük problem” diyorsunuz…

E.A: Genelde hepimizin problemi birisini bulduğumuzda, onunla yaşayacağımız şeyin bizi mutlu edeceğini zannetmemiz. Ancak kendi içinde meseleyi halledemezsen olmuyor. İçindeki problemi karşıdakine aktarıyorsun. Herkes birbirini yiyor.

Bekarlığın getirdiği bir lüks mü acaba?

E.A: Özgürlüğü seviyorum. Aşk karşı tarafa teslim olmak demek. Bence olması gereken de bu. Ama hiçbirimiz yapamıyoruz işte.

Kimsenin hayatı 14 Şubat gibi geçmez

Afişte “Aşk bir cehennem azabıdır, eğer gerçek aşk ise…” yazıyor. Katılıyor musunuz?

E.A: Evet oyunda cümlenin ilk kısmını Emre, diğer kısmını ben söylüyorum. Kesinlikle katılıyorum. Aşk varsa yanmak var. Ona da cehennem mi dersin ne dersen de…

E.K: Ben de katılıyorum. Aşk bir cehennem azabıdır. Yemekten tutun seyahate kadar pek çok konuda çatışma yaşıyorsunuz. Kayağa gitmek istiyorsun, karşıdaki kişi o gün istemiyor mesela. Kendi başına olduğunda yaşadığın özgürlüğü feda ediyorsun. Karşı tarafa teslim ediyorsun kendini. Aşık olduğunda karşıdakinin azıcık da olsa senin gibi şeyleri istiyor olması gerekiyor. Kimsenin hayatı 14 Şubat gibi geçmez. İlişki, uzlaşmaz çelişkidir. Sevdiğinle hiçbir zaman uzlaşamazsın. Ama seversin, buna da şaşırırsın. Kopamazsın.

Haberin Devamı

Sevgi hayattaki en önemli anahtar

Günümüzde yaşanan beraberlikler yüzeysel mi sizce?

E.K: Bu yüzyılda bir de insan ölümlerini kanıksamış durumdayız. Aşkı da bitirdi bu hadise. Bütün ölümlerin ardından akşam eve gidip TV izliyorsan ve gülüyorsan, sorumlu hissetmiyorsan aşık da olamazsın. Sevgi başka bir felsefe. Hayattaki en önemli anahtar. Bu oyunu da o yüzden yaptık. Hayatımızı birbirimize gülmek değiştirecek. Biz de elimizden geldiğince, samimiyetle gülümsetmek istiyoruz insanları.

E.A: İlişki ya da aşk denilen şey “bir olmak”. Yapabiliyor muyum? Deniyorum en azından. Fedakarlık gerekiyor ilişkide, yapılması gereken zamanlarda yapmıyorum onu.

Haberin Devamı

Televizyonda ve sahnede uyumunuz çok iyi. Hakkınızda aşk söylentileri çıktı…

E.K: İnsanlara göre ben oynadığım her dizide, filmde, oyunda rol aldığım kadınla beraber olmuşumdur! Yahu inanın mezhebimiz o kadar geniş değil. Artık sokağa çıkmakta bile tereddüt ediyorsunuz. Öyle yazıyorlar ki olacağı varsa da olmuyor.

E.A: Partner olunca başka bir samimiyet oluyor. İnanın, Emre’nin koluna girip de yürüyemiyorum. Bu konuda pek çok insanın üzerinde ahım var. Dizi biteli bir sene oluyor, herkes soruyor. Sevgili olsak saklamayız.