Gazete Vatan Logo

Asırlık istek gerçek oldu!

101 yıl önce
bir öğretmenin ders nazırına yazdığı Osmanlıca mektupta yer alan ifadeler, kara
tahta kullanımının geçmişte de sorun olduğunu gözler önüne seriyor.

Van’ın Özalp ilçesinde din kültürü ve ahlak bilgisi öğretmeni olarak
görev yapan, el yazması eserlere ilgi duyan, internet üzerinden bir sahaftan
satın aldığı tarihi belgelerin bir kısmını Konya’daki Yazma Eserler Bölge
Müdürlüğü Kütüphanesi’ne teslim eden Kocabaş, kendisine ait web sitesinde bu
belgeleri yayınlıyor.

Konya Yazma Eserler Bölge Müdürü Bekir Şahin, AA muhabirine yaptığı
açıklamada, Kasım Kocabaş tarafından kütüphanelerine verilen belgeler arasında
bulunan Rumi 3 Şubat 1326, Miladi 16 Şubat 1911 tarihli belgede zamanın ders
nazırına (Osmanlı’da eğitim ve öğretimin içeriğinden, niteliğinden ve
yönetiminden sorumlu kişi) tahtayı silecek fırça (silgi) olmadığından
öğrencilerin tahtayı elleriyle veya mendilleriyle sildiklerinin ifade edildiğini
söyledi.

Belgede, bu durumun öğrencilerin psikolojisine, ahlaki gelişimine zarar
verdiğinin kaydedildiğini belirten Şahin, bu eksikliğin derslerin intizamını
ihlal olarak nitelendirilerek bugünkü manada ders nazırına vicdani mesuliyetle
bir nevi uyarıda bulunduğunu ifade etti.

Şahin, "Bu dilekçeyi bundan tam 101 yıl önce müderris (öğretmen), ders
nazırına yazmış. 21. yüzyıl bilgi ve teknoloji çağı. Bu belge, bugün
öğrencilerimizin artık kara tahtayla değil akıllı tahtalarla, kalemle kağıtla
değil tablet bilgisayarlarla eğitilmesi gerektiği konusunda bize öğüt veriyor.
Fatih Projesi’nin de bu anlamda önem taşıdığını bize öğütlüyor. 101 yıl öncesi
ile Fatih Projesi’yle bugün gelinen noktanın kıyaslanmasını sağlayacak bir
belge" diye konuştu.

Şahin’in çevirisini yaptığı, "Ders Nazırı Bey Efendi"ye diye başlayan
mektupta şu ifadeler yer alıyor:

"Efendim, üçüncü sınıfın tahta fırçası yoktur. Ders tatbikatı yapılacak,
tahtaya yazı yazdırılacak, fırça olmadığından talebe elleriyle tahtayı silmeye
mecbur oluyorlar. Bu noksan birkaç defadır tekrar ediyor. Talebeyi elleriyle veya
mendilleriyle tahta silmeye mecbur etmek onları şimdiden zillet-i ahlaka mahkum
etmek demektir. Eğer her vakit böyle bir ihtiyaç hissi ile derslerimizin
intizamını ihlal edersek mesuliyet-i vicdaniyemizin muahezesinden kurtulamayız
efendim."

"Bu belgeden şunu da çıkarabiliriz" diyen Şahin, şunları kaydetti:

"Çağın gereklerine göre okullarımızın veya eğitimimi
zin ihtiyaçları giderilmelidir. Yarını emanet edeceğimiz gençlerimizin vicdanen hür, ahlaken
gelişmiş olarak yetişmelerine vesile olacaktır. Geçmişte ecdat, bulunduğu çağın
gereklerine göre eğitimi yönlendirmiş ve geliştirmiştir. Başarılı olduğu
dönemlerdeki başarının sırrı da buradadır. Bu belgeyi bugün bilgi toplumuna geçiş
sürecinde ihtiyaç duyulan insan gücünden insanı yetiştirmede laboratuvar, tablet
bilgisayar ve benzeri ekipmanları eğitimde öğrenci ve öğretmenlerimiz için
fırsatları artırma ve okullarımızda, eğitim kurumlarımızda teknolojiyi
iyileştirme hareketine bir nevi teşvik edici bir belge olarak
değerlendirebiliriz."

Şahin, Fatih Projesi’yle akıllı tahtalar ve tablet bilgisayarlarla Türk
çocuklarının çağın gereklerine uygun olarak dünyayı takip ederlerken milli ve
manevi değerlerini, tarihini, medeniyetini de en güzel şekilde öğreneceklerini
söyledi.

Mektubu Başbakan Erdoğan’a gönderdi

Kasım Kocabaş, AA muhabirine yaptığı açıklamada, internet üzerinden bir
sahaftan aldığı belgede geçen ifadeleri görünce Türkiye’de kara tahta devrini
kapatacak Fatih Projesi’nin mimarı olarak gördüğü Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a
belgenin renkli fotokopisini gönderdiğini bildirdi.

Mektubu yazanın Ali İlmi isimli bir müderris olduğunu belirten Kocabaş,
yazıldığı tarihin ise 16 Şubat 1911 olduğunu, mektubun muhatabının bugün genel
müdür statüsüne denk gelen okullardaki eğitim ve öğretimin işleyişi ve derslerin
içeriğinden sorumlu makam olduğunu kaydetti.

Fatih Projesi

Fatih Projesi, eğitim ve öğretimde fırsat eşitliğini sağlamak ve
okullardaki teknolojiyi iyileştirmek amacıyla bilişim teknolojileri araçlarının
öğrenme-öğretme sürecinde daha fazla duyu organına hitap edecek şekilde derslerde
etkin kullanımını amaçlıyor. Sınıflarda kurulan etkileşimli tahtalar ve internet
ağı altyapısıyla bilişim teknolojilerinin öğrenme-öğretme sürecinde etkin
kullanımı hedefleniyor. Öğretmenlere hizmet içi eğitim verilecek projeyle öğretim
programları bilişim teknolojileri destekli öğretime uyumlu hale getirilerek
eğitsel e-içerikler oluşturuluyor. Proje, donanım ve yazılım altyapısının
sağlanması, eğitsel e-içeriğin sağlanması ve yönetilmesi, öğretim programlarında
etkin bilişim teknolojilerinin kullanılması, öğretmenlerin hizmet içi eğitimi ile
bilinçli, güvenli, yönetilebilir ve ölçülebilir bilişim teknolojilerinin
kullanımını kapsıyor. Projenin tablet bilgisayarların kullanılacağı pilot
uygulamasına Ankara, Balıkesir, Bingöl, Diyarbakır, Erzincan, Erzurum, Hatay,
İstanbul, İzmir, Karaman, Kayseri, Kocaeli, Mersin, Rize, Samsun, Uşak ve
Yozgat’ta toplam 52 okulda başlandı.

Haberin Devamı