Anadolu’nun kadın evliyaları! Yedi Sır Hatun

Sır Hatunlar Türbesi’nde gömülü olan yedi kız kardeşin Buğday Dede’nin torunları olduğuna inanılır. Bu yedi kız kardeşin hayatları boyunca hiç kimse ile konuşmadıkları için Sır Hatunlar ismini aldıkları rivayet edilir. Kardeşlerin hepsi birden 1473 yılında ölür ve bu türbeye gömülür.

Sır Hatunlar’ın mezar taşlarında şu yazılıdır;

Dünyanın esasını koyan,

Aleme budur hitab…

Garibin yok medhali,

Vallah-ü alem bissevab…

Ayasuluğu tahtına imdat,

İnayet eden Sır Hatun,

Budur eyleyene, dua-yı hesab…

İki tas, kırk çuval

Halk arasındaki yaygın söylentiye göre, Arap Yarımadası’nda kıtlık baş gösterir ve oradan gelen bir Arap tohumluk buğday alabilmek için Buğday Dede’nin huzuruna çıkar. Buğday Dede’ye geliş sebebini anlatır. Buğday Dede tohumluk buğdayının olmadığını ancak, torunları Sır Hatunlar’ın kendisine yardım edebileceğini söyler. Bunun üzerine Arap, Sır Hatunlar’ın yanına gider ve isteğini iletir. Sır Hatunlar ise ellerinde yalnızca ellerinde bulunan iki tas buğday verirler. Sır Hatunlar, kendilerinden geçmiş bir şekilde iki tas buğdaydan kırk çuval buğday çıkarmışlar ve Araba vermişler. Arap bu olaya şaşırır ve hayret eder.

Sır açığa çıkınca...

Ancak kerametlerinin ortaya çıktığını Arap gittikten sonra anlayan Sır Hatunlar, ‘Eyvah biz ne yaptık, sırrımızı birisine gösterdik’ diyerek dövünmeye başlar. Bu olaydan sonra da hep birlikte karar vererek öbür dünyaya göçerler. Bu olayın duyulmasından sonra Tire halkı bu kız kardeşler için bir türbe yaptırır. Bundan sonrada yüzyıllar boyunca bu türbeyi cuma günleri ziyaret etmek gelenek haline gelir.