Amerikalılar evlerden en çok ‘outlet’e gitmek için çıkar oldu

Küresel piyasaları yerle bir eden finansman krizinin merkezinde durum biraz sakinleşse de Amerika’da hâlâ tedirginlik havası hakim. Dışarıdan bakanlar için ABD’de olanlar bir çakıl taşının denize düşmesi ve dalga dalga dünyaya yayılması. Amerikalılar ise krizin ayak seslerini yeni yeni duyduklarını söylüyorlar.

Maçlar evde izleniyor

İşte tam bu belirsiz havaya denk gelen McDonald’s’ın geleneksel Uluslararası Medya Günleri toplantısı ertesinde Amerikan vatandaşlarının nabzını tutarak yaşanan krizin hayatlarında birşeyleri değiştirip değiştirmediğini sorduk. Chicago’da görüştüğümüz Amerikalılar artık sinemaya gitmediklerini, beyzbol, buz hokeyi maçlarını evlerinde izlediklerini, daha mütevazi restoranlarda yemeğe çıktıklarını söylüyorlar.

Mortgage borcunu ödemek için daha çok çalışmak zorunda kalan taksici Jharna Yashila, “Artık herkes otobüsü tercih ediyor. Eskiden 8 saatte kazandığım bana yeterken, şimdilerde 10 saate yakın çalışıyorum” diyor.

Krizle birlikte insanların artık şehir merkezlerinde yer alan büyük mağazalar yerine ucuz ürünlere yöneldiğini belirten Wisconsin’in en büyük outletinde çalışan Matt Pierce sıkı bir Cumhuriyetçi... Ancak Pierce, Bush yönetiminin krizin yaratıcısı olduğunu düşünüyor ve “Bu kez oyum Demokratlar’a olacak” diyor.

“Tanrı ABD’yi korur”

Lincoln Caddesi kentin en işlen noktalarından biri. Birçok finans ve iş merkezi bu caddede bulunuyor. Cafe Descartes’e giriyoruz. Öğle saatleri ama sadece 3 müşteri var. Descartes’in garsonu Meksika asıllı Agueda Hoin, “Artık ben de kolay para harcamıyorum. Sanırım herkes aynı tedirginlikle evde yemeyi tercih ediyor” diyor ve ekliyor: “Kötü şeyler olacağını düşünmüyorum. Çünkü Tanrı Amerika’yı korur..”

3 B’DEN KRİZDE BİLE VAZGEÇEMİYORLAR

Ana caddede buz hokeyi ürünleri satan mağazaya giriyoruz. Mağazada çalışan Sarah, artık şapka, eldiven gibi ucuz ürünler satıldığını söylüyor: “Amerika’da üç şeyden vazgeçilmez. Basketbol, beyzbol ve buz hokeyi. Ancak şimdi sahada değil evde TV’den izliyoruz.”

Amerikalı ucuz ürün peşinde

Benzİnİn galon fiyatının 3.69 dolar olduğu Chicago’dan 2.57 dolar olduğu Wisconsin’e gidiyoruz. Kentin en büyük outlet’i Prime Outlets’te Timberland mağazası yöneticisi Matt Pierce ile görüşüyoruz: “Amerikalılar alışverişi sever. Sadece pahalıysa biraz daha ekonomik ürünler alabilir. Aynı ayakkabıyı yarı fiyatına alacağı yerleri araştırır oldu artık. O nedenle merkezdeki mağazalar boş, outletler’deki satışlarda bir artış var.”

Signature’da artık satış anlaşmaları imzalanmıyor

Chicago’nun en önemli yapılarından olan John Hancock Center’ın 95. katında yer alan kentin en lüks restoranı Signature Room’a geliyoruz. “Business Impact of the Year Award” ödülü sahibi Signature Room’dan bütün şehir ayaklarınızın altında. İki İtalyan kardeş ile bir Yunan işadamının işlettiği restoranın müdürü ise bir Türk Arif Dörtkardeşler. Dörtkardeşler, “6 ayda kentte restoranların yüzde 17’si kapandı” diyor. Signature Room, adı üstünde önemli imzaların atıldığı bir yer. Ancak Dörtkardeşler, “İş anlaşmaları son birkaç aydır pek yapılmıyor” diyor.

Benzinden daha az vergi alınan eyalete gidiliyor

Hindistan asıllı taksi şoförü Jharna Yashila: “Chicago’da 6 bin 500’e yakın taksi var. Normal zamanda burada her Amerikalı günde bir kez taksiye biniyordu, bu çok azaldı. İnsanlar benzinden daha az vergi alınan Wisconsin gibi sınır eyaletlerine götürüyor arabalarını.”