Merkez’in frene basması makul bir adım

Merkez Bankası Para Politikası Kurulu (PPK) toplam 250 baz puana (yüzde 2.5) varan faiz indirimlerinden sonra ‘Durup bakalım’ dedi ve faizleri sabit tuttu. Cumhurbaşkanının ekonomi baş danışmanlarının toplantı öncesindeki söylemleri, bu konudaki “ipucunu” vermişti. Danışmanların konuşmalarının öncesinde piyasa katılımcılarının ezici çoğunluğu; birkaç istisna dışında

20 Ekim’de yapılacak toplantıda, üst bantta 25 baz puanlık bir indirim daha bekliyordu. Politikacılardan gelen Merkez Bankası’nın faiz indirimlerinde “Cesur davranıyor” şeklindeki övgüleri de olası bir indirime destek veriyordu.

İvme kaybediyor

Hafta başındaki yazımda; “Benim tahminim hem üst, hem de alt bantta 25 baz puanlık bir indirime gidileceği yönünde. Doğrusunu isterseniz bu beklentimin ekonomik temelleri çok da sağlam değil. Aslında herhangi bir faiz indirimi olmaması gerektiğini düşünen taraftayım. Ancak illa Merkez Bankası faiz indirecek ve yüzde 8.25 olan üst bandı 25 baz puan indirerek yüzde 8’e düşürecekse, 7.25 olan alt bandı da 25 baz puan indirsin. 7.50 politika faizini de sabit bırakacak olursa yüzde 7.00-7.50-8.00 şeklinde müthiş bir simetri yakalanabilir. Bence bu fırsat kaçmaz..!” diye yazmıştım.

Haberin Devamı

Bu “fırsat” bu toplantıda kaçmış görünüyor. Kuruş toplantısı sonrasında yapılan açıklamanın ilk cümleleri faiz indirimine halen daha imkan olabildiğini söyler nitelikte. “Son dönemde açıklanan veriler ve yılın üçüncü çeyreğine dair göstergeler iktisadi faaliyetin ivme kaybettiğine işaret etmektedir” denilerek ekonomideki yavaşlamanın göz ardı edilmediği hatırlatılıyor.

Ancak devamındaki, “Toplam talepteki yavaşlama çekirdek enflasyondaki kademeli düşüşü desteklemektedir. Bununla birlikte, döviz kuru ve diğer maliyet unsurlarındaki gelişmeler enflasyon görünümündeki iyileşmeyi sınırlamakta ve para politikasındaki temkinli duruşun korunmasını gerektirmektedir” cümleleriyle TL’deki değer kaybının yaratabileceği sorunlar yeniden gündeme alınmış durumda.

Oynaklığa dikkat etti

Bir anlamda dolar/TL kurunun yükselmesinin nihayetinde hem çekirdek hem de tüketici enflasyonuna yansımaları olacağı yeniden kabul gören bir görüş olmuş. Haksız da sayılmazlar aslında, izlenen “Döviz getir-TL likiditeyi al” politikasının yarattığı ek oynaklık devam ederken TL maliyetini daha da düşürerek bu sarmalı daha da fazla artırmak istememiş olabilirler.

Haberin Devamı

Bu kararın Cumhurbaşkanı danışmanlarının açıklamalarından sonra alınması, yeniden bağımsızlık tartışmalarını gündeme getirecektir.

Diğer yandan PPK dünkü toplantıda bu söylemleri dikkate almayıp faiz indirimlerine devam etseydi bu sefer de “Ekonomide işler gerçekten kötü mü gidiyor da faiz indirimleri devam ediyor?” yorumları öne çıkacaktı. Musul, başkanlık tartışmaları ve devamında olası referandum/seçim tartışmalarının ortasında PPK’nın frene basması makul bir adım olarak görülebilir.

DİĞER YENİ YAZILAR