İran’la nükleer barış piyasayı nasıl etkiler?

İran ile ABD’nin başını çektiği P5+1 arasında uranyum zenginleştirme programı nedeniyle yıllardır devam eden ‘nükleer gerilim’ bu hafta bitebilir. İran ile Batı’nın barış anlaşması imzalaması bölgemiz ve Türkiye açısından da önemli olacak.

Geçtiğimiz haftaya içeride Moody’s kredi derecelendirme kuruluşunun Türk bankacılık raporu ile Yemen’deki gelişmeler damgasını vurdu. Moody’s, Türk bankacılık sektörünün artması muhtemel Tahsili Gecikmiş Alacak (TGA) artış riski ile karşı karşıya olduğunu ve sektörünün görünümünün olumsuz olduğunu açıkladı. Bu rapor BIST’teki bankacılık hisselerini olumsuz etkiledi.

Piyasalardaki gerilimi arttıran ve hatta petrol fiyatlarını da vuran Yemen’e 10 üyeli koalisyonun askeri müdahalesinin kara harekatı ile de desteklenmesi söz konusu. Bu hafta Yemen’deki gerilimin tırmanması ihtimali yüksek, bu durumun bizim piyasalarımıza etkileri sınırlı olsa da gündemde olan bir gerilim unsuru olacaktır.

Türkiye fırsata çevirmeli

Bu haftanın “göstergesi” İran olacak. Geçtiğimiz yıl sonunda bitmesi planlanan ancak temel konularda mutabık kalmak için 31 Mart tarihinin verildiği İran ile P5+1 (ABD, İngiltere, Rusya, Çin, Fransa ve Almanya) arasındaki görüşmelerde bir anlaşmaya varılması olasılığı artmış görünüyor. Bunun en önemli kanıtlarından birisi Kerry’nin normal programında değişiklik yaparak Lozan’da kalması. Yapılacak anlaşma konunun politik yönüyle ilgili. Asıl anlaşma 1 Temmuz’da teknik ayrıntıları da kapsayacak şekilde imzalanacak. İran ile Batı’nın bir barış anlaşması imzalaması bölgemiz ve tabii ki Türkiye açısından da önemli olacak. Sorunlu dönemde ticaretimizi uluslararası yaptırımlara rağmen arttırmışken, barışta daha fazla neden büyütmeyelim?

Haberin Devamı

İran-P5+1 ile barış görüşmeleri sürerken, Yemen yüzünden İran ile aramızda bir politik gerilimin tırmanmasını anlamak mümkün değil. Dini motiflerin ağır bastığı, diploması ve ülke çıkarların geri plana atıldığı bir dış politikanın bizi nereye sürükleyeceğini tahmin etmekte zorlanıyorum. Halbuki Batı ile barışmış bir İran; büyüme sorunları yaşadığımız, Fed’in faiz artışlarının yaratacağı oynaklığın öncesinde gelebilecek bir “barış anlaşması” bizim için yepyeni fırsatlar yaratacaktı. Anlaşmaya iki gün kala kendimizi ayağımızdan vurmuş olabilir miyiz? Bu sorunun cevabını bu hafta değilse de en azından birkaç aya almış olacağız.

Haberin Devamı

Sepet Kuru’nda destek 2.6910

Geçtiğimiz hafta dolar/TL kurunda yaşanan oynaklık sadece parite ve Yemen’den kaynaklanmadı. Moody’s raporunun da yarattığı endişe ile borsa ve bono tarafında yaşananlar işin tuzu biberi oldu. 5 Mart’ta görülen 2.7620 seviyesi bu hafta içinde önemli bir “direnç” olacaktır. Bu seviyenin aşılmasını beklemiyorum. Ancak aşağıda da 2.6910 seviyesi önem bir “destek”. Altına inilmedikçe piyasalarda bir rahatlama oldu demek için henüz daha erken. Kalıcı bir rahatlama için Sepet Kur’da 2.64 seviyesinin altına inilmesi gerekiyor ki, yakın ufka baktığımda bu seviye görünür değil.

Dünya Bankası’na rakip

Türkiye, kurucu üyelik başvurularının yarın sona ereceği ve liderliğini Çin’n yaptığı; 100 milyar dolarlık sermayesinin en azından yarısını taahhüt ettiği; Asya Altyapı Yatırım Bankası’na (AIIB) kurucu üye olarak katılma kararını açıkladı. İngiltere, Fransa, Almanya, İsviçre, Lüksemburg, Almanya ve Avusturya’dan sonra Rusya da AIIB’ye katılma kararı aldığını bildirdi. IMF ve Dünya Bankası’na yeni bir rakip çıkıyor. IMF’de batılı ülkelerin ağırlığının olması, gelişen ülkelerin çok da fazla etkin olmaması, Çin’in dünya ticaretinde artan ağırlığı nedeniyle bölgesel bir güç olma yolunda attığı bu adımın bu kadar “hızlı” kabul görmesi ilginç. İki kutuplu dünyaya doğru önemli atılmış oldu.

Haberin Devamı

Yunanistan ve Troyka uzlaşacak mı?

Bu hafta yine ve yeniden AB-Yunanistan arasındaki görüşmeleri izliyor olacağız. Taraflar masada kaldığı, görüşmeler sürdüğü müddetçe “Komşu” için umut var. ”Çıkmadık candan umut kesilmez” misali hem Yunanistan hem de piyasalar görüşmeleri sabırla bekliyor. Geçtiğimiz hafta Perşembe günü görüşmelerin olumlu seyrettiği düşüncesiyle euro 1.1052’ye kadar değer kazandı. Ancak araya hafta sonu girecek, ne olur ne olmaz diyenlerin satışlarıyla Cuma günü 1.0801’e kadar geriledi.

Geçtiğimiz hafta sonu için 1.0810 seviyesi kritik idi, aşağı geçilmedi. Bu hafta için 1.0750 seviyesi aşağıda kritik eşik olacak. Bu seviyenin altına inilecek olur ise euronun işi zorlaşacak. Hatta 1.0463’ün de altına inebilecek, yeni düşüklerin görüleceği yen bir düşüş dalgası ile karşı karşıya kalabiliriz. Ancak halen daha anlaşmaya varılacağı beklentisiyle bu ihtimalin düşük; 1.1050 seviyesinin yukarı geçilerek 1.1270 seviyesinin test edilme olasılığının bu hafta için yüksek olduğunu düşünüyorum.

Haberin Devamı
DİĞER YENİ YAZILAR