Kripto parada tarihe şahit olacağız

Piyasalarda gözler sadece Fed ile TCMB’nin faiz kararına çevrilmeyecek. Bitcoin üzerine yazılacak ilk vadeli kontratlar Cboe Global Markets’ta işlem görecek. Haftaya da CME Group devreye alacak. Bu sayede Bitcon’de oynaklık azalacak mı artacak mı göreceğiz

Bu hafta tarihe geçecek bir hafta. Hem Fed ve bizde de PPK’nın faiz kararları nedeniyle ‘ana akım finans’ hem de yeni dünyanın finansı diyebileceğimiz ‘dijital finans’ açısından önemli bir hafta olacak. Faiz kararlarından önce kripto para dünyasına göz atalım, zira... Neden tarihe tanıklık edeceğiz derseniz, kripto para ilk kez ‘ana akım finansta’ kendine yer bulacak. ‘Dijital finansın’ en bilinen temsilcisi olan Bitcoin üzerine yazılacak ilk vadeli kontratlar Cboe Global Markets’ta (Cboe) işlem görmeye başlayacak. Daha doğrusu bu sabaha karşın bizim saatimizle 04:00’te (ABD CT itibariyle 17:00’de) işlem görmeye başladılar. Önceki haftayı 9 bin doların üzerine kapatan, geçtiğimiz hafta 18 bin 300 dolara çıkan Bitcoin; ana akım finans tarafından üvey evlat olarak algılanmaktan kurtulması için kritik olan vadeli kontratları 10 Aralık’ta (Pazar günü olmasına bakmayın, Bitcoin 7/24 işlem görüyor) işlem görmeye başladı. Bir anlamda legalize oldu.
Komisyon alınmayacak
Cboe’nin Aralık ayı boyunca işlem komisyonun alınmayacağını açıkladığı kontratlar; takip eden dönemler itibariyle; 4 adet haftalık, 3 adet aylık ve 3 adet de çeyreklik vadeli kontratlar olarak işleme açılıyor. Yüzde 30 gibi yüksek bir teminat oranıyla 1 Bitcoin’e denk kontrat büyüklüğü ile başlayacak işlemlerin ‘uzlaşma fiyatı’ olarak Gemini Exchange’de saat 16:00’da oluşacak ‘ihale fiyatı’ baz alınacak. XTB koduyla işlem görecek kontratlarda 2 dakika içinde yüzde 10’luk, 5 dakikalık süre içinde de yüzde 20’lik fiyat hareketleri olduğunda “devre kesici” sistemler devreye girerek işlemlere ara verilecek.
ABD’deki bir başka borsa grubu olan CME Group da 18 Aralık’ta benzeri Bitcoin vadeli kontratlarını devreye alacak.Teminat oranı yüzde 35 olarak belirlenmiş durumda. CME uzlaşma fiyatı konusunda aralarında BitStamp, GDAX, itBit ve Kraken’in de bulunduğu birçok Bitcoin borsasından gelecek fiyatlar itibariyle her gün saat 16:00 (ABD Central Time) itibarıyla oluşturacakları Bitcoin Referance Rate’yi (BRR) kullanacağını açıkladı.
Teknik detayları bir yana Winklevoss ikizlerin önce Bitcoin’e dayalı Borsa Yatırım Fonu kurma çabalarında başarısız olmalarından sonraki adım olarak öne çıkan Bitcoin’e dayalı vadeli kontratların geleneksel borsalarda da işlem görmeye başlamasının sonuçları merakla bekleniyor.
Geçtiğimiz hafta yaşanan yükselişin ardında; her ne kadar bu yazı yazıldığı Pazar günü 13 bin 300’lere gerilemiş olsa da; Bitcoin’in “legalize” olmasıyla yeni yatırımcıların da göstereceği talep ile fiyatların daha da artacağı beklentisi vardı. Diğer yandan vadeli kontratlar sayesinde; düşeceğine inanan ve Bitcoin’i “açığa” satmak isteyenlerin yapacağı satışlar ile Bitcoin/dolar “paritesinde” bir dengelenme olacağını savunanlar var. İki borsa da vadeli kontratlar ile Bitcoin fiyatlarındaki oynaklığın azalacağını beklediklerini açıkladılar. Olacak mı, hep beraber göreceğiz.
Fed ve Merkez faizi artırır mı?
Ana akım finans cephesi olarak adlandırabileceğim daha geleneksel olan günümüz dünyasında da bu hafta bizim piyasalarımız açısından önemli olacak iki merkez bankasından da faiz artışı bekleniyor. İlki tabii ki Fed. 12-13 Aralık’ta yapacakları toplantı sonrasında 25 baz puanlık bir faiz artışı geleceğine neredeyse kesin olarak bakılıyor. Yellen’in basın toplantısı yapacağının önceden açıklandığı bu toplantıda, gelecek döneme dair ipuçları verip vermeyeceğine bakılacak. Şubat 2018’de görev süresi dolacak olan Yellen’ın bu konuda yorumda bulunmasını beklemek hatalı olacaktır. Yeni Fed Başkanı Powell’ın görevi devralmasından sonrasında yapacakları ve söylemlerini görmeden bir karar vermek zor olsa da piyasaların beklentisi önümüzdeki yıl en az 2, en fazla 3 faiz artışının yapılması yönünde.
İkinci ve bizim açımızdan daha da önemlisi 14 Aralık’ta yapılacak Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısı olacak. TCMB’den bir faiz artışı beklentisi çoktan fiyatlanmış durumda. Aksi takdirde 22 Kasım’da 3.9830’u gören dolar/TL kuru nasıl olacak da geçtiğimiz Cuma günü 3.8275’e gelebilecekti? Her ne kadar ABD’de görülen Zarrab davası ile ilgili olarak korkulandan daha az zarar vereceği beklentisi de oluşmuş olsa da kurlardaki düşüşün ardındaki en önemli sebep PPK’dan gelecek faiz artışı beklentisi idi. Geçtiğimiz hafta başındaki yazımda bu beklentimi paylaşmış ve “...10 yıllık tahvilde yüzde 12 bileşik getiri seviyelerinde önümüzdeki haftanın toplantısını beklemesi olasılığı hayli yüksek. Ancak dolar/TL’de; Zarrab ve Flynn tarafında yeni ve daha kötü haberler gelmezse; düzeltmenin bir süre daha devam etmesi ve 3.8425-50 bandına kadar sürmesi olasılığı var. Bu seviyelere hızla gidilmesini beklemiyorum. Ancak enflasyonun beklenenden de yüksek gelmesi durumunda; TCMB’nin faiz arttırmaktan başka çaresi kalmayacağı düşüncesiyle bu süreç biraz daha hızlanabilir” diye yazmıştım.
Nitekim Kasım tüketici enflasyonunda yüzde 1.49 artış, yıllık enflasyon oranı da yüzde 12.98 olarak açıklanınca ‘şaşırtıcı’ bir şekilde yükselmesi beklenen kurlar, aşağı yönde hareket etti. Bundaki en önemli faktör, bahsettiğim gibi PPK’nın faiz artırmak zorunda kalacağı beklentisiydi.
Dolar geriler mi?
Piyasa beklentisi 75 baz puandan daha az olmayacak bir faiz artışı yönünde. Neden derseniz yüzde 12.25 ile üst banda dayanan Geç Likidite Penceresi faizinin (Yeni “işgören” politika faizimiz) en azından enflasyon oranı ile aynı seviyeye yükselebilmesi için gereken oran. Bu seviyenin altındaki bir artış piyasaların kafasını karıştıracak, kurların hızlı bir şekilde yukarı gitmesine ve hatta “olağanüstü bir PPK toplantısının” dahi gündeme gelmesine neden olacaktır. 100 baz puanlık bir artış; bunun tamamının kullanılması gerekmiyor; piyasalar tarafından “makul” karşılanacaktır. Bu durumda dolar/TL kurunda 3.7955’teki 50 günlük BHO’ya kadar devam edebilecek bir hareket görülebilir. Neden derseniz, önümüzdeki aylarda düşmesi beklenen enflasyon nedeniyle artan faiz oranlarının önümüzdeki dönem için “yeterli” olabileceği piyasa tarafından yılın son haftalarına girerken “kabul görebilir.”
100 baz puanın üzerindeki artışlar (piyasadaki raporlara/söylemlere bakıldığında 150-250 baz puanlık artış bekleyenler de var) Merkez’in bir yandan politika değişikliğine gittiği ve enflasyonu yeniden hedefine koyduğu veya önümüzdeki dönemde kur artışlarının enflasyona geçişmesinin devam edeceği ve bundan korktuğu algılanabilir. Hatta son 2 haftada uluslararası yatırımcılara ‘yüksek faiz artışı vaat edildiği’ algısı da istemeden de olsa güçlenebilir. Yüksek faiz artışı beraberinde dolar/TL kurunda sert bir düşüşü getirecektir. Bu durumda ilk aşamada 3.7560, ardından da 3.67’li seviyeleri resmin içine girebilir. Ancak bunun olması ihtimali düşük görünüyor. Piyasaların “hoşuna gitmeyen” düşük oranlı veya “hiç” faiz artışı durumunda yine ve yeniden 3.9650-9850 bandını test etmemiz işten bile değil.
İşin takas boyutu
İşin bir de takas boyutu var ki, o da işin bir başka cephesi. Bitcoin kontratlarında işlemlerin hacmi yükselecek olur ve fiyatlarda geçtiğimiz hafta gibi yüksek oynaklıklar olursa bu kontratların takasını yapacak kurumlar zor duruma düşerler mi tartışması yaşanıyor. Açığa satmış olan birisi teminatlarını dahi tamamlamaya fırsat bulamadan Bitcoin fiyatları anormal yükselirse yükseliş ile teminat arasındaki fark nasıl ve kim tarafından karşılanacak. Benzer bir durum düşüş durumunda da almış olanlar için geçerli. Bu ve benzeri sebeplerle bu hafta ve belki de yıl sonuna kadar Bitcoin vadeli kontratlarında yaşanacak olanlar küresel finans piyasaları açısından çok önemli olacak ve hep birlikte bir “tarihi olaya” tanıklık edeceğiz.

Haberin Devamı
DİĞER YENİ YAZILAR