Müdür atanmış ama yüzünü gören yok...

Kars'ın Arpaçay İlçesi'ndeki Nüfus Müdürlüğü'ne işini halletmek için giden vatandaşlar saatlerce sıra beklemek zorunda kalıyor. Neden mi? Yaklaşık bir-bir buçuk senedir binlerce kişinin işine bir müdür vekili ve bir memur bakıyor. Buraya atanan nüfus müdürü ise hâlâ ortalarda yok. Vatandaşların işlerini halletmek için canla başla çalışan iki görevli, çoğu kez yetişemiyor, hatta bazen de işin içinden çıkamıyorlar. Bu tür durumlarda onlara, "Biz mevzuat tam olarak bilemiyoruz. Ankara'daki müdüre hanıma sorun" diyorlarmış. Bugüne kadar defalarca Ankara'daki Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü'ne başvuranlar olumlu bir sonuç alamamış. Özellikle kışın eksi 30 derecelerde, bir metrelik kan aşıp, işini halletmeye gelen köylüler, bu sefer de kuyruk çilesiyle karşılaşıyorlar. Üstelik bazen de işlerini halledemeden evlerine dönüyorlar.

Ankara'da sıcak odalarında, rahat koltuklarında oturanlar için Arpaçaylıların yaşadığı bu sıkıntılar bir filmden, okudukları bir romandan farksız görünüyordur. Ne atanan nüfus müdürü göreve başlıyor ne de çalışanların sayısı arttırılıyor. Varlığı önemsenmeyenlerin, adeta unutulmuş olanların nüfusla ne işleri olur değil mi? Herkes kendi keyfinin, işini yürütmenin derdindeyken...

CMK ödemeleri ne zaman yapılacak?
Bu konuya yaklaşık iki ay önce değinmiştim. Biliyorsunuz, yeni Türk Ceza Kanunu'na göre bir vatandaşın poliste ve savcılıkta ifadesi alınırken avukatının bulunması gerekiyor. Böylece hem vatandaşların savunması yapılıyor hem de avukatlara ek gelir olanağı verilmiş oluyor. Ancak 5-6 aydır avukatlara ödeme yapılmıyor. Ne zaman ödeme yapılacağı yönünde bir açıklama da yok. Baro tarafından görevlendirilen avukatlar gecenin yansında bile işe gidiyorlar. Üstelik sorgulamalar ve duruşmalar saatlerce, hatta gün boyu devam edebiliyor. Ama karşılığında paralarını alamıyorlar. Özellikle de yeni büro açan ve bu yüzden de fazla geliri olmayan genç avukatlar bu durumdan çok şikâyetçiler. E, ne de olsa kira, faturalar için her ay para ödemeleri gerekiyor.

Bu konuyla ilgili ikinci kez yazıyorum. Ancak benim ve avukatların defalarca başvurmasına rağmen ne Adalet Bakanlığı'ndan ne de Barolar Birliği'nden konuyla ilgili tatmin edici bir açıklama yapılmıyor. Tabii gecenin bir vaktinde yatağından kalkıp, sorguya giren, üç kuruş para için fedakârlık yapmak zorunda kalan onlar değil. Bakanlık yetkilileri sizden biran önce bir açıklama bekliyorum.

Minibüslerdeki ücret adaletsizliği...
Biliyorsunuz, İstanbul'da semtler arasındaki minibüs ücretlerinin miktarı, mesafe baz alınarak belirleniyor. Kısa mesafelerde haliyle daha az ücret alınıyor. Ancak bazı istisnalar da yok değil. Bakın, hemen hemen her gün Bostancı-İdealtepe hattında yolculuk yapan bir okurum ücret olarak 1 YTL 40 kuruş verdiğini belirtiyor. Aradaki mesafe ise en fazla iki buçuk kilometre. Geçenlerde Kadıköy-Bostancı minibüsüne binmiş. Ödediği ücret yine 1 YTL 40 kuruş. Ancak mesafe an az 7 kilometre. Ortada bir yanlışlık, daha doğrusu bir haksızlık olduğunu belirten okurum, İstanbul Minibüsçüler Esnaf Odası'nın bu duruma neden müdahalede bulunmadığını soruyor.

Evet, ortada gerçekten de adaletsiz bir durum var. İdealtepe'de oturanlar Kadıköy'de oturanlara göre daha mı zengin ki, yarı mesafelik yol için aynı ücreti ödemek zorunda kalıyorlar? Valla bu sorunun cevabını ben de en az okurum kadar merak ediyorum. Minibüsçüler Odası'ndan biran önce bir açıklama bekliyorum.