Alışmışlar bir defa

Eh, Avrupa Birliği'ne giriyoruz ya... Bir faaliyet, bir faaliyet. Vilayet yetkilileri bu sıralarda bölge bölge esnafı toplayıp, kurs veriyor ve onları yeni kurallara uyma konusunda hazırlıyor. Çok güzel bir şey

Haberin Devamı

Eh, Avrupa Birliği'ne giriyoruz ya... Bir faaliyet, bir faaliyet. Vilayet yetkilileri bu sıralarda bölge bölge esnafı toplayıp, kurs veriyor ve onları yeni kurallara uyma konusunda hazırlıyor. Çok güzel bir şey. Hiç itirazımız yok. Hatta ben bu haberi duyunca, "Aferin bu yönetime. Esnafa bile el attılar" demiştim. Kurslar açıldı ve esnaf pazar günleri belirtilen okullarda toplanmaya başladı. Geçen hafta Silivri'de de aynı konuda bir toplantı yapıldı. Kursiyerler pazar günü Silivri Sanat Meslek Okulu'nda toplandı. İlk konuşmayı okul müdür yardımcısı yaptı. Orada bulunan balıkçısından bakkalına, manifaturacısından kasabına kadar herkes kulak kesilmiş, müdür yardımcısını dinliyordu. İsmini şimdi açıklamayacağım müdür yardımcısı söze şöyle başladı:

"Sayın meslek erbapları, muhterem arkadaşlar... Toplantımızın başında size bir konuyu açacağım. Belki biliyorsunuz, belki bilmiyorsunuz ama okulumuzun geçen sene su tesisata bozuldu. Patlayan boruları ve arızalanan muslukları onarmak için kırk paramız yok. İsterseniz, önce şu işi halledelim. Siz esnaf arkadaşlar biraz yardımda bulunursanız konuyu çözmüş oluruz."

Avrupa Birliği'ne girebilmemiz için gerekli olan Meslek Telafi Kursu'na gelip, birşeyler öğrenmek isteyen esnaf grubu hayli şaşkındı. Yalnız bir noktayı da belirteyim. Konuşmacı bir ara, "İsterseniz, kırk para vermeyebilirsiniz" de demişti. Ama meram anlaşılmış ve bizim gariban esnaf toplantıya ara verip, aralarında hemen 100'er YTL toplamıştı bile. Parayı verdiler, kurs başladı. Gördünüz mü siz sinemayı... Doğrusu, ben şaşırdım kaldım. Adamları kursa çağırıyorsun, sonra da yardım parası istiyorsun. Erkeksen parayı verme... Sertifikayı zor alırsın, dükkanı zor açarsın düşüncesiyle devletin açtığı kursa Avrupa'ya ulaşmak için giden esnaf 100'er kağıt verip, Avrupalı oldu. Şimdi ben buna ne diyeyim yahu. Okullarda öğrencileri yolduğunuz yetmiyor muydu da ilk gelen esnafa yine aynı taktikle saldırdınız. Ayıptır, ayıp. Bu konuya kim el koyacaksa koysun. Adamların paralarını iade etsin. Bilirsiniz ki, ben bu meselenin takipçisiyim.

Cevap geldi ama başka yerden..
Birkaç hafta önce Ankara'daki Ortadoğu Teknik Üniversitesi'nde (ODTÜ) okuyan gençlerin kampüste dolaşan başıboş köpeklerin saldırısına uğradığını belirtmiş, belediye yetkililerinin konuyla ilgilenmelerini istemiştim. Geçen gün bana bir açıklama geldi. Ama Çankaya Belediyesi'nden değil, Ankara Büyükşehir Belediyesi'nden. Anlaşılan Çankaya konuyu üzerine alınmamış. Halbuki Büyükşehir Belediyesi'nden gelen mesajda konuyu Çankaya'ya ilettiklerini belirtiyorlar. Ancak bu kadar zaman geçti onlardan ne ses çıktı ne seda. Peki, ben bu konuyu kime ileteceğim?

Bana bakın beyler, adam gibi çalışmayacaksanız, o koltukları boş yere işgal etmeyin. Aradan haftalar geçti yahu. Cevabı ulakla gönderseydiniz bile bugüne kadar elime geçmiş olurdu. Ama kime söylüyorum. Adamların umurunda bile değil ki!

Kısa kısa
Son günlerde İstanbullulardan, özellikle de Bebek, Nişantaşı ve Beşiktaş'ta oturan vatandaşlardan elektrik kesintileriyle ilgili çok fazla şikâyet mesajı alıyorum. Sanırım, son birkaç haftadır havaların yağışlı olması nedeniyle aksamalar yaşandı. Umarım, sıkıntı en kısa sürede giderilir. Ancak vatandaşların en çok tepki gösterdiği nokta, telefon başında dakikalarca bekledikleri halde elektrik kurumu yetkililerine ulaşamama ya da onlardan mantıklı bir açıklama alamama. BEDAŞ yetkilileri, halkla ilişkiler konusuna biraz daha önem vermeniz gerekiyor. Ben Orhan Bey'e ulaşıp, elektrikle ilgili her soruma cevap alabiliyorum, tatmin oluyorum ama diğer vatandaşlar benim kadar şanslı değil. Ya operatörlerinizin sayısını arttırın ya da kesintilerle ilgili basın organlarına açıklama gönderin.

DİĞER YENİ YAZILAR