Kim, nasıl ve niye izin veriyor?

Adam Bağdat Caddesi'nin üstüne kurmuş kulübeyi sosisli satıyor. Ruhsat yok, kira yok, fiş, fatura yok. Dahası hesap soranda yok

Haberin Devamı

Erenköy'de, Bağdat Caddesi üzerinde bulunan Acıbadem Polikliniği'nin caddeyle bitişik bahçesinin önünde bulunan çöp konteynerının yanına yaklaşık 7-8 ay önce bir baraka konduruldu. Saçı sakalı birbirine karışmış, ağzından sigara hiç eksik olmayan orta yaşlı bir adam, kurduğu bu baraka içerisinde sosisli sandviç satıyor. Barakanın adını da "sosislici" koymuş. Bu barakanın yeri öyle gizli saklı bir yerde de değil, Bağdat Caddesi'nin tam üzerinde ve milyarca kira ödenen dükkanların arasında...

O civarda oturan Mehmet Erdoğdu isimli okurum barakaya müşteri olarak gidip, sosisli sandviç yedikten sonra, istediği halde fiş ya da fatura alamamış.

Baraka sahibine, "Nasıl burayı zaptettin, korkmuyor musun?" diye sorduğunda, "Beni buradan kimse atamaz" cevabıyla karşılaşmış. Kadıköy Belediyesi'ne şikayette bulunmuş ama iki ay sonra cevap alabilmiş.

Belediyenin cevabında, ilgili şahsın "Başkanlık makamının oluru" ile faaliyet gösterdiği, "sosislici" işinin deneme amaçlı olduğu belirtiliyor. İşin tuhaf tarafı, okuruma belediyeden cevap gelmeden iki gün önce barakanın beyaza boyanıp, simitçi arabalarındaki gibi sarı tente ile çevrelenmesiydi.

Bağdat Caddesi gibi büyük bedelli emlak kiralarının ödendiği bir yerde, birilerinin haksız kazanç sağlamasına neden izin veriliyor? Ruhsat, kira, vergi yok ve müşterilere fiş, fatura verilmiyor... Oh, kebap iş valla... Öyleyse yolunu bulan herkes Bağdat Caddesi'ne gidip istediği yerde baraka kurabilir. Ne de olsa karışan, hesap soran yok. Kadıköy Belediyesi yetkililerinden bu konuda yanıt bekliyorum.

Bu hangi kanuna, hangi vicdana sığar?
Hatice Güme 80 yaşında bir Bağ-kur emeklisi. Yürüyemediği için sürekli evde kalan Hatice Nine, aynı zamanda kalp hastası. Panik atak hastası olan kızı Perihan Okyay kalabalık yerlere giremediği için onun Bağkur ve hastane işlerini yaklaşık 4 yıl önce vekalet verdiği yeğeni Zuhal Çalışkan yürütüyor. Zuhal Hanım, elindeki vekaletname ve muhtardan yaşadığına dair aldığı belgeyle teyzesinin raporunu uzatmak ve sonrasında da ilaçlarını almak için Sirkeci'deki Bağkur'a gitti. Ancak görevli memur, vekaletin geçersiz olduğunu, raporun süresini uzatamayacağını belirtti. Gerekçe ise, yeni çıkan kanuna göre, Bağkur emeklisinin ya çocuğunun ya da avukatının başvuruda bulunması zorunluluğunun getirilmesi. Bu konuda kendisine veya teyzesine neden daha önce bilgi verilmediğini soran Zuhal Hanım'a, "Konuyla ilgili yazı panoda, okumadınız mı?" cevabı verildi. Raporu uzatılmadığı için ilaçlarını kullanamayan yaşlı kadın, şu an evinde çaresiz, yatağında kıvranıyor...

Bu nasıl iştir, bir türlü anlamıyorum... Yahu eline geçen 200 milyon liralık Bağkur aylığıyla geçinmeye çalışan bu kadıncağız, nasıl avukat tutabilir? Parası olmadığı için avukat tutamayan ve çocuğu olmayan hasta bir emekliye tedavisini yaptırma ve ilaçlarını alma konusunda Bağkur'un önereceği hiçbir alternatif yok. Tabii ölüme terk etmek dışında...

Bağkur'un emeklilere yeni çıkan yasa ile ilgili ortaya çıkan değişiklikleri bildirmesi gerekmiyor mu? Gerçi, böyle bir inceliği Bağkur'dan beklemek çok saçma olur... Zira sıkıntıyı kendileri değil, gariban ve güçsüz vatandaş çekiyor.

Vatandaşın otobüs çilesi
Küçükçekmece'de oturan vatandaşlar bundan birkaç ay öncesine kadar işlerine Küçükçekmece-Aksaray hattında çalışan otobüslerle gidiyorlardı.

Ancak hiçbir gerekçe gösterilmeden bu hattaki otobüslerin güzergahı değiştirildi. Küçükçekmece'den kalkan otobüs Kanarya'dan dolaştıktan sonra Merter'e kadar geliyor. Bundan sonra aktarma yapmak zorunda kalkan yolcular, dakikalarca Aksaray tarafına giden otobüsleri bekliyorlar.

Akbil kullananların 1 saat içinde ikinci otobüse binmesi gerekiyor. Ancak Küçükçekmece otobüsü Kanarya'da çok dolandığından ve ikinci otobüs dakikalarca beklendiğinden çoğu kez bu bir saatlik süre doluyor ve ikinci kez Akbil basmak zorunda kalıyorlar.

Yani anlayacağınız vatandaş hem zamanında işine varamıyor hem de ikinci kez para ödüyor. Küçükçekmeceliler'in isteği, Aksaray hattına çalışan otobüslerin bir an önce yeniden sefere konulması.

DİĞER YENİ YAZILAR