Bu düğüm tam 24 yıldır çözülemedi

Bugünkü konumuz, tam 24 yılın sorunu. Hey gidi hey. Köprünün altından ne kadar su akmış da haberimiz yok. Çok enteresan. Konuya tam 24 yıl önce rahmetli Tahsin Öztin ağabeyimiz el atmış, gelen şikâyeti köşesine yansıtmış

Haberin Devamı

Bugünkü konumuz, tam 24 yılın sorunu. Hey gidi hey. Köprünün altından ne kadar su akmış da haberimiz yok. Çok enteresan. Konuya tam 24 yıl önce rahmetli Tahsin Öztin ağabeyimiz el atmış, gelen şikâyeti köşesine yansıtmış. Tahsin ağabey, meslekte çoğumuzun hocasıydı. Saygın ve dürüst bir gazeteci olduğu için Hürriyet Gazetesi'nde "Serbest Kürsü" adlı köşeyi yönetirdi. Tıpkı benim gibi vatandaşların dertlerini yansıtır dururdu. Bu vesileyle Tahsin ağabeyimizi bir kere daha anıyor, nur içinde yatmasını niyaz ediyorum.

Konu şu: Zamanında yüksek öğretime geçecek olan gençleri yetiştirmek için kurulmuş endüstri meslek liseleri, teknik liseler ve iki yıllık meslek yüksek okulları vardı. İşte buralarda okuyan gençlere, mühendisliğe çok yakın düzeyde eğitim verilir ve yüksek tahsile devamları sağlanırdı. Hal böyleyken bu okul mezunlarına kontenjan, dikey geçiş sınavı gibi büyük engeller kondu. Dolayısıyla bugün ülkemizin uygulayıcı mühendislere ihtiyacı olmasına rağmen hiçbir düzeltme yapılmamıştır. Halbuki dünya ülkelerinde durum hiç de böyle değildir. Bilakis bu okullar sayesinde teknik öğretim daha da hızlandırılmıştır.

İşte vaktiyle merhum Tahsin Öztin ağabeyimin bu konuya eğilmesi ve aradan tam 24 yıl geçmesine rağmen problemin halen çözülememiş olması, sizce kimleri utandırmalı ki? Bu zaman zarfında bu problemleri üzerine almayan Milli Eğitim yetkililerini mi, politikacıları mı, yoksa Ankara'da maroken koltukları içinde kaybolmuş bürokratları mı?

Kimbilir hangi aklı evvelin uygulamaya koyduğu bu saçma sapan tatbikat, gördüğünüz gibi hâlâ düzeltilmemiş.

Görüyorsunuz ya halimizi. Şimdi ben tam 24 yıl önce bir gazeteci ağabeyimin ele aldığı konuyu, tekrar gündeme getirmek zorunda kalıyorum. Çünkü zamanının en güçlü gazetesi Hürriyet'in dahi uyarıları sümen altı edilmiş, kaale alınmamış. Ama binlerce gencimiz bu okullarda okutulmaya devam etmiş ve istikbalsiz bir eğitime tâbi tutulmuş. Kimin umurunda? Bu yazıyı ibret-i alem olsun diye yazıyorum. Bütün Türkiye okusun da ne halde olduğumuzu anlasın. Zira, görünen köy kılavuz istemez.

Emekli memurun çilesi bitmez
İstanbul'un Şile kazası vardır. Burada 300'ü aşkın emekli memur yaşar. Aylıklarını da buradaki Ziraat Bankası'ndan alırlardı. Ancak bu aydan itibaren, buradaki emekliler maaşlarını Kartal'dan almak zorunda kalacaklar. Kim akıl ettiyse onu tebrik ediyorum! Doğrusu büyük başarı. Bu kadar emekli ay başında 50-60 kilometre mesafede bulunan Kartal'a gidecekler, aylıklarını alıp dönecekler. Bu ne büyük kolaylık böyle. Dünyada eşi benzen yok. Ne demek istediğimi herhalde anladınız. Yoruma gerek var mı?

DİĞER YENİ YAZILAR