İstanbul restoran mezarlığına dönerken...

Vatandaşlar yemeğe ödediği parayı ilk defa sorgulamaya başladı. Restoran sahipleri ise ek gelir azaldığından mekanlarının kepenklerini indiriyor...

Arada bir daha önce yemek yediğim bir restoran aklıma gelir, tekrar gitmek isterim. Yer ayırtmak için telefon edince numaranın artık kullanılmadığı mesajını aldığımda anlarım; restoran kepenklerini indirmiştir. Son zamanlarda irili ufaklı restoranlar birbiri ardına kapanıyor. Çünkü vatandaş artık yemeğe ödediği parayı sorgulamaya başladı. Fiyatı fahiş bulduğunda da bir daha o restorana gitmemeyi tercih etti. Bu durumda, sabit giderleri değişmeyen ama geliri hızla azalan restoran sahipleri mekanın kapısına kilit vurmaktan başka yapacağı bir şey kalmadı. Çoğu restoran sahibi mekanını dev aynasında görür.

İstanbul restoran mezarlığına dönerken...

Kiralar da giderek katlanıyor

İşleri iyi giderken restoranını, rakiplerinden üstün bulur. Rakibi yemeği 15 liraya mı satıyor, o, kendi mutfağından çıkan aynı yemeği daha kaliteli bulduğu için 20 lira fiyat koyar. Böylece fiyatlar tırmanır. Şimdi de düşüş başladı. Dükkan sahipleri zaman zaman kiracılarının restoranlarında yemek yiyor olmalı. Zira onlar da ödedikleri faturadaki rakama bakarak sözleşme yenilerken ya da yeni bir kiracı geldiğinde kiraları giderek katlıyor. Geçen bir kafe zincirinin Bağdat Caddesi’nde dar cepheli bir dükkanına ayda 185 bin TL kira ödediğini söylediler... Buraya kadar hep restoranlar açısından gözlemlerimi paylaştım. İşin bir de biz müşterilerin durumu var; o da dışarıda yemek yemeyi pek özendirmiyor.

Haberin Devamı

İstanbul restoran mezarlığına dönerken...

Restoran kapısında fiyatları incelemeyi kendimize bir türlü yediremiyoruz...

Yurt dışına gittiğinizde en küçüğünden en şık ve pahalısına bütün restoranların kapısının dışında, fiyatlı yemek listesi asılıdır. Türk erkeğinin karizmasına ters düştüğü için, bizler yemek fiyatlarını incelemeyi kendimize yediremeyiz. Ayrıca genellikle yurt dışında Michelin yıldızlı lüks mekanlar dışında restoranlarda üç aşağı beş yukarı aynı fiyatlara karın doyurulur. Bizde ise eğer daha önceden sağdan soldan fiyat araştırması yapmamışsak, o restorandan kaça çıkacağımızı kestirmemiz olanaksızdır. Acilen bizde de kapı dışında fiyat listesi okuma alışkanlığının başlatılmasını diliyorum. Ancak bu kolay bir iş değil. Çünkü bizde, özellikle meyhane türü mekanlarda bir grup müşteri masaya yerleşir. İçlerinden biri garsona, “Ortaya bir şeyler getir” talimatını verir. Getirilenlere kaç para ödeyeceğini müşteri ancak adisyon geldiğinde fark eder. Bu tür mekanlarda basılı mönü bulunmaz. Dolayısıyla kaç porsiyon servis edildiği fark edilemeyen yiyeceklerin gerçek bedelini müşterinin adisyondan anlaması mümkün değildir. Adisyon ikiye katlanmış, hesap tutarı kağıdın arka yüzüne tek bir rakam olarak yazılmıştır. Adisyonu incelemek, sorular sormak da karizmatik bulunmadığı için sürpriz şoku atlatılamadan bedel sessizce ödenir...

Haberin Devamı

Dayakçı goriller tekrar hortladı!

Son zamanlarda restoran sahiplerinin geliri artırıcı bazı uygulamaları var. Müşteri ısmarlamadan ikram gibi sofraya gelen ama parası tahsil edilen yiyecekler. Bir de uzun zamandır rastlanmayan bir uygulama şu: Mekan tutarın belli bir yüzdesini servis bedeli olarak faturaya ekliyor. Hesabı incelemeyen müşteri bahşiş miktarını da tabağa bırakıyor. Dikkatli olanlar servis ücretini okuyup bahşiş vermiyor... Uzun yıllar önce pavyonlarda, faturaya itiraz edenlerin kapıdaki goriller tarafından dövülmesi yeniden hortladı. Burgazada'daki bir restoranda son yaşanan olay medyaya yansıdı. İçmedikleri içki için istenen paraya itiraz eden üçü kadın 7 kişi, restoranın tüm personeli tarafından dövülerek uğurlandı.

Haberin Devamı
DİĞER YENİ YAZILAR