Sakız yangını

Sakız Adası önceki hafta, damla sakızı ağaçlarını hedef alan önemli bir yangını atlattı. Sakız ağaçlarının geçmişi 2 bin yıl öncesine dayanıyor.

20Temmuz Pazartesi gecesi saat 03:00 sularında damla sakızı ağaçlarını hedef alan ve aynı anda üç farklı yerde başlayan orman yangınının sonrasında, küçük bir arkadaş grubuyla birkaç gün tatil yapmak üzere Sakız Adası’na gittim. Adanın arkasına ulaştığımızda yangın az çok kontrol altına alınmış, bir gün önce kapatılan yollar açılmış, boşaltılan bazı köylere halk geri dönmüştü. Ancak bu sürede Lithi, Elata ve Vessa köylerindeki sakız ağaçlarının yüzde 90’ı kömür haline gelmiş, Armolia ve Pyrgi’deki ağaçların da önemli bölümü kurtarılamamıştı. 2012 yangınında güzelim sık ormanlarının büyük bölümünü kaybeden adada sakızlıkların pek azı yanarken, bu kez bölgede 3 bin 500 hektarlık alanda neredeyse sadece sakız ağaçları özel olarak alevlere kurban edilmişti.

Damla sakızı, adanın başlıca zenginlik kaynağı. Bu ürün kendine dünya yüzünde bu adayı vatan seçmiş; Antep fıstığına da hayat veren melengeç ya da çitlembik denen bitki nerede olursa olsun çizildiğinde gövdesinden reçine salgılarken, sadece bu adanın topraklarında yetişenlerin reçinesi sakıza dönüşmüş.

Haberin Devamı

Sakız yangını

Sakız parçaları özenle elden geçiyor...

Ağaçlardan kadınlar sorumlu

Yangın vurmadan kısa süre önce ağaçların sahibi aileler her yıl olduğu gibi hasat hazırlıklarına çoktan başlamışlardı. Bir iki haftadan beri de ağaçların kabuklarında bıçakla belirli aralıklarla 4-5 milim derinlikte çizikler açılıyor, buralardan sakız sızmaya, minik damlalar halinde kireç tabakası üzerinde toplanmaya başlıyordu. Ağustos ortalarında ilk, Eylül sonunda da ikinci hasat gerçekleşecekti.

Sakız adasında 2 milyon sakız ağacı var. Hepsi de ailelerin kendi malı. Sakızla ilgilenmek kadınların görevi. Hasada kadar ağaçların bellenmesi, reçineleri toplamak ve satışa hazır hale getirmek hep onların işi. Toplanan, birkaç kez elekten geçirilip, yapraklarından arındırılan ve yıkanan sakızlar evlerin nemli olmayan bir odasında taş zemine yayılıp kurumaya bırakılıyor. Havalar soğuduktan sonra evin her yaştan hanımları sakız parçalarını teker teker özenle elden geçiriyor, taş toprak parçalarını cımbız ve iğneyle temizleyerek onları kar beyazı sakız parçacıklarına dönüştürüyor. Bundan sonra bu değerli ürün adanın tek yetkili sakız kooperatifine teslim ediliyor.

Haberin Devamı

Halen sakızın kilosu 100 Euro. 2012 yangınında yok olan ağaçların eksikliği, stokta yeterli miktarda sakız bulunması sayesinde fiyat artışına gidilmeden karşılanabilmişti. Bu kez üretim açığının boyutları yıl sonuna doğru belirlenecek. Ama sakız fiyatlarının gelecek yıl daha da artması bekleniyor. Kemancının onu arşesine sürerek sazının tellerinden ses çıkmasını sağlamasından ressamın boyalarına katmasına kadar, kozmetikten ilaç yapımına dek sayısız işlevinin yanı sıra, sakız uzay teknolojisinde bile kullanılıyor. Sakızla yapılan en önemli yemek ise bence soğanlı papaz yahnisi. Sakız, kıyması ve pirinci kavrularak yapılan kabak dolmasına da çok yakışıyor. Ama en önemli katkıyı dondurmadan sütlaca kadar tüm sütlü tatlılara yapıyor. Lokum ve kahveye bile damgasını vuruyor.

Sakız yangını

Sakızın kilosu 100 Euro. Gelecek yıl daha da artabilir.

Haberin Devamı

Zeytin gibi ölmeyen yüce ağaç...

Sakız’da 1820 depreminden Alaçatı’ya kaçan Rumlar buraya bugünkü görünümünü kazandırmışlar, bir yandan da iyi bildikleri sakız tarımını adayla ortak jeolojik özelliklerini saptadıkları Çeşme’de de sürdürmüşlerdi. Hatta bir dönem Çeşme Yarımadası’ndaki ağaç sayısı 60 bine ulaşmıştı. Rumlar ayrılıp yerlerine Trakya Türkleri iskan edilince sakız ağaçları bakımsız kalmış, yeni gelenler tütün ekimini tercih etmişlerdi. 2008’den beri TEMA Vakfı Çeşme Yarımadası’nda sakız üretimini canlandırmayı hedefleyen bir proje yürütüyor. Başlangıçta medyaya yansıyan coşkulu haberler giderek azaldı. Duyduklarımdan, projeden beklenen sonuca ulaşılamadığını anlıyorum.

Adadaki yangında yanan sakızların çoğunun köklerinden yeni filizler çıkacak ve bunlar 7 yıl sonra tekrar ürün vermeye başlayacak; çünkü sakız da zeytin gibi ölmeyen bir ağaç.

DİĞER YENİ YAZILAR