Gazete Vatan Logo

Açık düşmezse dumanaltı olur

Cumhurbaşkanı Erdoğan, yerli kömürü teşvik edeceklerini, 3. nükleer santral için çalıştıklarını belirterek, “Cari açığımızı aşağılara çekmezsek ekonomide dumanaltı oluruz. Bu büyümeyi yakalamamız şart” dedi

Açık düşmezse dumanaltı olur

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, enerjinin kalkınmanın, büyümenin ve refah artışının temeli olduğunu belirterek, “Siz yeterli miktarda ve düşük maliyetli elektrik enerjisi üretemiyorsanız zaten diğer hedeflerinize ulaşamazsınız. Bu şekilde büyümeye devam ettiğimizde 10 yıl içinde Türkiye’nin elektrik piyasası Avrupa’da 3’üncü sıraya yükselecek” diye konuştu.

5 milyar $’lık yatırım

5 bin 620 megavat gücündeki 158 elektrik santralinin Beştepe Kültür ve Kongre Merkezi’ndeki açılış töreninde konuşan Erdoğan, yatırımcılara teşekkür etti. Erdoğan, “Bu tesisler çöp, doğalgaz, güneş, rüzgar, hidroelektrik, jeotermal linyit, taş kömürü gibi farklı enerji kaynaklarıyla elektrik üretiyor. 5 milyar dolarlık bir yatırım” dedi.

Bugün çevrecilerin en çok eleştirdikleri kömür ile nükleer enerji santrallerinin genelde Batı ülkelerinde bulunduğunu kaydeden Cumhurbaşkanı, şöyle devam etti:

Batı’nın hesabı farklı

“Kömür ve nükleerle çalışan santraller olmasa batı karanlığa gömülür. Dünyada halen aktif olarak çalışan

Haberin Devamı

450 nükleer santralin bulunduğu 30 ülkenin arasında ilk sıralarda ABD, Japonya, Çin, Almanya, Fransa gibi ülkeler geliyor. Ülkemizde ne zaman kömür ve nükleer santral meselesi olsa birileri ayağa kalkar çevrecilik yapar. Peki Batı ülkelerinde neden böyle şeyler yaşanmaz, neden oralarda böyle kampanyalar olmaz. Bu kampanyaları finanse edenlerin dertleri başka. Onlar üzüm yemenin çevreyi korumanın değil bağcıyı, Türkiye’yi dövmenin peşinde. Enerji ithalatımız cari açığın yarısını oluşturuyor. Bizim kendi rezervimizi eritmek zorundayız. Biraz fazla kullanırsın olur biter. Çünkü biz eğer finansman yönetiminde başarılı olmazsak, cari açığı düşürmezsek ekonomi dumanaltı olur.Bu büyümeyi yakalamak zorundayız.”

İthal kömürü bitirdik

Kömürde Türkiye’nin önce kendi rezervini kullanmak zorunda olduğunu vurgulayan Erdoğan, “Biz kendi rezervimizi eritmek için ne gerekiyorsa bunu yapacağız. Çorlu’dan Şırnak’a kadar kömürle dolu. Biz önce bu kömürlerimizi eritelim. Bunların üzerinde çalışalım. Öyleyse biz kararlı bir şekilde bu adımı atacağız. Biz yenilenebilir kaynaklarımızla birlikte kömür ve nükleer kaynakları da etkin bir şekilde kullanabildiğimizde cari açık sorununun üstesinden kolayca gelebilme imkanına sahibiz” ifadelerini kullandı.

Haberin Devamı

30 milyarlık modernleşme

Enerji Bakanı Berat Albayrak, 2020’ye kadar toplam 30 milyar lirayı aşan bir yatırımla elektrikte modernleşme için adımlar atılacağını söyledi. Albayrak, şunları kaydetti: “Ucuz elektrikle vatandaşlarımızın yerli kaynakları kullanmasıyla cari açığı düşürmeyi hedefliyoruz. Karapınar HES bu yıl tamamlanacak. Rüzgar alanında da 2017’nin ilk çeyreğinde benzer adımları atacağız. Batı’da ne varsa Doğu’da da o olmalı düsturuyla çalışıyoruz.”

Enerji çeşitliliği artacak

Başbakan Binali Yıldırım, Türkiye’nin 2023’e kadar enerjideki dışa bağımlılığını azaltacak çalışmalara devam edildiğini belirterek, “Enerjide kurulu kapasitemizi 2.5 kat artırdık. Hükümetimizin gündeminde şimdi enerjide çeşitliliği artırmak var. Nükleer enerji santralleri bu bağlamda en önemli projeler arasında yer alıyor” dedi.

Haberin Devamı

Karadeniz’de hep bela oldular

Nükleer santraller konusunda iki önemli adım attıklarını ifade eden Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Mersin Akkuyu’daki santrali inşallah 2023’de hizmete almayı planlıyoruz. Sinop’taki nükleer santralle ilgili çalışmalar sürüyor. Şimdi üçüncü bir nükleer santral için ön hazırlıklara başladık” dedi. Nükleer santrallerde de mümkün olduğu kadar teknoloji transferine dayalı bir sistemi kurmaya çalıştıklarını belirten Erdoğan, şöyle devam etti: “Hidroelektrik santralleri konusunda da adeta devrim yaptık. Bu konuda da çok ciddi engellemelerle karşılaştık. Greenpeace’çiler filan. Bizim Karadeniz’de zaten hep bela olmuşlardır. Söze geldiği zaman da aydın diye geçinirler. Ya karanlıktasın ya. Biz insanlığın karanlıkta yaşamasını istemiyoruz.”