ABD’li müzisyen çömleğin başına geçti

Blues Festival ile Türkiye'ye gelip il il gezen dünyaca ünlü blues vokali Katherine Davis'i Trabzon turnesinde yakaladık. Gezdiği her ilde farklı bir şey öğrendiğini söyleyen Davis, "Kayseri'de çömleğin başına geçtim" diyor. Türk müzisyenlerden Erkin Koray ve yeni nesil cazcılardan Elif Çağlar'ı seviyor.

Müzik yolculuğunuz nasıl başladı?
Henüz bir çocukken, annem bana ve kardeşlerime kendi ailesi ve müzik ile ilgili çok güzel hikâyeler anlatırdı. Ve ben annemi hep şarkı söyleyen bir kadın olarak hatırlarım. Beni müzikle çok küçük yaşlarda tanıştıran annemdir.Müziğin, insanları ve kültürleri kucaklayan, bütünleştiren gücü beni her zaman en çok etkileyen şey olmuştur. Hayatta kaç şey müzik kadar sihirli olabilir ki bir düşünsenize…

Blues sizin için ne ifade ediyor?
Blues’da kalp atışlarınızı her zaman hissedersiniz. Kendi ruhunuzla bütünleşirsiniz, duygularınızı diğer insanlara aktarırsınız. Ve hayatı yaşadığınızı hissedersiniz. Özetle, müzik aracılığıyla yaşadığınız eşsiz bir deneyimdir, Blues.

21. yüzyılın müziği ile ilgili ne düşünüyorsunuz?
Teknolojinin müziğe katkısı inanılmaz. Bugünün teknolojisi sayesinde sesinizi, müziğinizi dünyanın dört bir yanındaki insana ulaştırabiliyorsunuz. Bu gerçekten hayallerin de ötesinde bir gelişmeyi ifade ediyor.

ERKİN KORAY İLE ELİF ÇAĞLAR’I TANIYORUM
Türk müzisyenlerden kimleri tanıyorsunuz, beğeniyorsunuz?
Blues Festival 24 sayesinde bu yıl Türkiye’nin 17 ilini geziyoruz. Bu ülke inanılmaz tarihi ve doğal güzelliklere sahip. Ayrıca, çok sıcakkanlı ve dost canlısı insanlarınız var. Bu da, Türkiye’yi daha çok tanıma ve öğrenme ilhamı veriyor açıkçası. Harika sanatçılar yetişmiş ve de yetişiyor bu topraklarda. Mesela, Erkin Koray’ı öğrendim. Türkiye’nin en önemli Anadolu rock bestecisi, söz yazarı ve şarkıcısıymış kendisi. Sağ olsun, turne arkadaşım Joe Louis Walker da repertuarına aldı Erkin Koray’ın çok ünlü şarkısı “Estarabim”i. Hepimiz birlikte çalıyor, söylüyoruz. Hem de Türkçe. Sahnede söylendiğinde de tüm konser izleyicileri bize eşlik ediyor. İl gezilerimizde yerel sanatçılarla da tanışıyoruz tabii. Mesela Diyarbakır’da bir âşık evine konuk olduk. Âşık Zülfi ile birlikte saz ve tef çalıp, türkü bile söyledik. Bu paylaşımı, bu enerjiyi başka hiçbir şeyde bulamazsınız. Sonra, Elif Çağlar’ı tanıyorum. Üstelik bir de albüm kaydettik kendisiyle birlikte. Blues Festival 24 turnesi başlamadan hemen önce, Chicago’da bir stüdyoya girdik. Ben, Sevgili turne arkadaşım Jimmy Burns ve Elif vokal yaptık. Jimmy Burns Band’den gitarist David Antonio Herrero, bas gitarist Ari David Seder ve davulcu Andrew Terrill Thomas da bize eşlik etti. Ortaya “Blues ile Birlikte Hayata” adlı bir de albüm çıktı.

Daha önce Türkiye’ye gelmiş miydiniz?
Evet, gelmiştim, şimdi de buradayım ve evet, yine gelirim. Her gelişimde çok güzel anılarla, deneyimlerle ayrıldım bu ülkeden. Önümüzdeki ziyaretim için şimdiden sabırsızlanıyorum.

KOLLARI SIVADIM ÇÖMLEĞİN BAŞINA GEÇTİM
Türkiye’de turne dışında vaktiniz nasıl geçti?
Düşünsenize bir, bir buçuk ay boyunca il il geziyorsunuz. Buranın havasını, suyunu tadıyorsunuz. Yöresel güzellikleri keşfediyorsunuz. Her ilde bambaşka kültürler var, mozaik adeta. Konserlerde kendi repertuarınızın; yani en iyi bildiğiniz şeyi yapmanın yanı sıra Türkçe şarkı bile söylüyorsunuz. Trabzon’daydık, sahneye kemençe ve tulum çalan sanatçıları davet ettik. Onlarla birlikte müzik yaptık. Bambaşka kültürler, bambaşka tarzlar. Ama müzik sizi birleştiriyor işte. O kadar çok doğaçlama hikâye gelişiyor ve hepsi o kadar güzel ki… Sonra, Kayseri’deydik, seramik atölyesine gittik. O kadar güzel çini eserler var ki… Hayran kalıyorsunuz. Ben bile kolları sıvadım, geçtim çömleğin başına. Bu, hayatımda bir ilkti ve çok keyifliydi. Böyle deneyimleri de yaşatıyor bu festival size. Üstelik de harika yemekler yiyoruz. Adana kebap muhteşem.