Gazete Vatan Logo

95 yıl sonra Van'da bir ilk gerçekleşti

95 yıl aradan sonra ilk ayin gerçekleştirildi

VAN’ın Gevaş İlçesi’nde, Van Gölü üzerindeki Akdamar Adası’nda bulunan Ermeni Surp Haç Kilisesi’nde 95 yıl aradan sonra ilk ayin gerçekleştirildi.




Akdamar Adası’ndaki Ermeni Surp Haç Kilisesi’nde 95 yıl aradan sonra yapılacak ayın için Van’da, yurt dışından ve Türkiye’nin birçok kentinden Ermeniler akın etti. Van’daki otellerde konaklayan Ermeniler, kente 50 kilometre mesafedeki Gevaş İlçesi Akdamar Adası iskelesine otobüslerle gelip, buradan teknelerle adaya çıktı.



Adadaki Surp Haç Kilisesi’nin küçük olması nedeniyle içerideki ayine sadece 50 kişi alınırken, adada bulunan yaklaşık 5 bin kişi, ayini dışarıya kurulan dev ekranlardan izledi. Kilisenin çevresinde mum dikip yakan Ermenilerden bazılarının gözyaşlarını tutamadığı görüldü.



Türkiye Ermenileri Patrikliği Ruhani Meclisi Patrik Genel Vekili Başpiskopos Aram Ateşyan, Gevaş iskelesinden Almanya’nın Türkiye Büyükelçisi Eckart Cunt ile birlikte motorla adayı çıktı. Ateşyan’ın içinde bulunduğu teknenin adaya gidişi sırasında polis ve jandarma ekipleri, teknelerle sıkı güvenlik önlemleri aldı.



Ateşyan, kiliseye konulmadığı için tartışmalara neden olan, kilise girişine konulan Haçın önünde dua ettikten sonra içeriye girdi.

Türkiye Ermenileri Patrikliği Ruhani Meclisi Patrik Genel Vekili Başpiskopos Aram Ateşyan'ın yönettiği ayine Almanya’nın Ankara Büyükelçisi Eckart Cuntz, Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürü Osman Murat Süslü, Van Belediye Başkanı Bekir Kaya, Gevaş Kaymakamı Yusuf Güni, Gevaş Belediye Başkanı Nazmi Sezer, Ermeni cemaati üyeleri ile Almanya, Fransa ve Avrupa’nın çeşitli ülkeleri ile ABD’den gelen devlet temsilcileri katıldı.



211 GAZETECİ İZLEDİ

Saat 11.00’de başlayıp saat 14.00’de biten ayin sırasında adada duygulu anlar yaşandı. Gün boyu adada Sağlık Bakanlığı’n ait bir ambulans helikopter bekletildi. Ayini 63’ü yabancı toplam 211 gazeteci takip etti. Ayin TRT tarafından naklen yayınlanırken, gazeteciler, 5’e kişilik gruplar halinde kiliseye alınıp, fotoğraf ve görüntü almalarına izin verildi. Ayin nedeniyle Van Emniyet Müdürlüğü adada sivil giyimli 50 polis görevlendirdi. İskele çevresinde ise 500 polis güvenliği sağladı. Ayinden önce öezel eğitimli köpekler teknelerde ve kilise çevresinde bomba araması yaptı. Ayin için adada 112 sağlık çadırı kurulurken, ayrıca adada 112 Acil ambulans helikopteri bekletildi. Sağlık ekiplerinin yanı sıra Sivil Savunma Arama ve Kurtarma ekipleri de hazır bulunduruldu.



VALİ HELİKOPERLE İZLEDİ

Van Valisi Münir Karaloğlu, ayinin sürdüğü sırada Jandarma Asayiş Kolordu Komutanlığı’n ait Sikorsky helikopterle ada üzerinde uçuş yaptı. Helikopter ayine katılanların rahatsızlık duymaması için oldukca yüksekten uçuş yaptığı belirtildi.

550 POLİS GÖREV YAPTI

Ayin için Van Emniyet Müdürlüğü Akdamar Adası’nda sivil giyimli 50 polis görevlendirdi. İskele çevresinde ise 500 polis görev aldı. Jandarma Komutanlığı ile Sivil Savunma Müdürlüğüne ait botlar ve Ulusal Medikal Kurtarma Ekibi’nden 7’si uzman 30 sağlık görevlisi de adada konuşlandırıldı.



Akdamar değil Ahtamar

Bir kere her şeyden önce doğru ismini bilelim. Akdamar diye bir şey yok. Ahtamar. Sadece Ahtamar Kilisesi de olmaz. Ahtamar Surp Haç Ermeni Kilisesi... Akdamar, tipik bir “ismini değiştirip Türkleştirirsek belki unutulur” politikasının ürünü. Kilise üç yönden çok önemli: Ermenilerin Anadolu’daki en eski kiliselerinden biri, benzersiz bir mimarisi var, 1895’e kadar Ermeni Patrikhanesi’nin merkeziydi. 915-921 yılları arasında Vaspurakan Ermeni Kralı Gagik tarafından keşiş Manuel’e yaptırılmış. 1021 tarihinden sonra çeşitli zamanlarda kilisenin çevresine yapılar eklenerek yapı manastıra çevrilmiş. 1895’e kadar “katholikosluk” yani Patriklik merkezi olarak kullanılmış. 1895’te Ermeni Patrikliği Ermenistan’a taşınmış ama kilise yaşamaya devam etmiş. Son ayin 1915’te yapılmış. 1951 yılında Menderes hükümeti kilisenin yıkılmasına karar vermiş ancak nasıl olmuşsa bu proje rafa kaldırılmış. Halbuki aynı dönemde onlarca kilise, taşlarıyla okul ve cami yapılsın diye dinamitlenmiştir. 92 yıl boyunca kaderine terk edilen ve her tür ama bilhassa insan eliyle yapılan tahribata maruz kalan kilise 1,5 milyon dolar harcanarak restore edildi ve 29 Mart 2007’de “müze” olarak açıldı. Mimari bakımdan önemi yapı planından çok dış cephesini çepeçevre saran figürlü süslemelerinden geliyor. Ermeni kiliselerinde benzerini görmediğimiz bu süslemelerde Yunus Peygamber Efsanesi, Hz. İbrahim’in oğlunun kurban edilmesi, Hz. İsa ve Meryem Ana figürleri, Davud ve Goliath’ın mücadelesi gibi sahneler işlenmiş. İç fresklerinde ise Tevrat kaynaklı Yaratılış Efsanesi, İncil kaynaklı olarak ise Müjde, Lazarus’un Dirilişi, Göğe Yükseliş, Kana’da Dügün Sahnesi gibi sahneler yer alıyor. Rumlar için Sümela Manastırı neyse Ermeniler için de Ahtamar Surp Haç Kilisesi o demek. İşte tam da bu nedenle önce Sümela’da, sonra Ahtamar Surp Haç Kilisesi’nin restore edilip yılda bir kere de olsa ayine açılması çok önemli.



Haberin Devamı