Gazete Vatan Logo

9 yılda 200 milyar dolar

Türk ihracatçısı Google’da tıklanarak istediği ülkede özel tanıtım yapıyor

Dünyanın en büyük ve en çok ziyaret edilen arama motoru olan Google, artık uluslararası tanıtım için de etkili bir alan. 200 milyar doların üzerinde değeri olan Google’ın ihracat yapanlar için iyi bir ortam olduğunu söyleyen Google Türkiye Ülke Müdürü Bülent Hiçsönmez, “Fransa’da ayakkabı satmak isteyen bir Türk ihracatçı yalnızca Fransa’ya yönelik tanıtım yapabiliyor. Fransa’daki kullanıcı da Türkiye’deki ayakkabı üreticisini rahatlıkla bulabiliyor” dedi

Dünyanın en büyük arama motoru Google. Kurucuları Sergey Brin ve Larry Page 32 yaşında. 25 yaşındayken bir garajda Google’ı hayata geçirdiler ve şu anda Amerika’nın en zengin 10 kişisi arasındalar. 40’lı yaşlarında zengin ve tanınmış birer işadamı olma hayali kurmadıklarını, haklarında çıkan haberlerde okuduk. Onlar geleceği iyi gördüler ve sivrildiler. Dünyada milyonlarca kişi arama motoru olarak Google’ı kullanıyor ve çok sayıda kişinin internet açılış sayfası Google.

9 yılda 200 milyar dolar

Google 9 yılda Wall Street’te 200 milyar doların üzerinde bir değere ulaştı. Google’la ilgili birçok konu gizli. Kurucuları bu konuda çok hassas. Bu yüzden de Google’a ’Günde kaç kişi giriyor’, ’Dünya en çok hangi kelimeleri arıyor’, ’Bir arama yaptığımızda ilk sıralarda gelen bilgiler neye göre belirleniyor?’ gibi soruların yanıtları verilmiyor.
3 ay önce Google Türkiye’nin başına Bülent Hiçsönmez getirildi. 1969 doğumlu Bülent Hiçsönmez ’parlak genç yöneticilerden’.
Geldiğinde ilk yaptığı işlerden biri Cumhuriyet Bayramı nedeniyle Türk Bayrağı’nı Google’da dalgalandırmak oldu. Bu size çok milliyetçi gelmesin, Google’ın genel politikası bu. Yerelleşmeye önem veriyorlar ve başarılarının arkasındaki güçlerden biri de bu. Google Türkiye Ülke Müdürü Bülent Hiçsönmez’le konuştuk.

İlk yaptığınız iş neydi?

Ankaralıyım. Ortaokuldayken Farabi Sokak’taki Köşk Pastanesi’nde dondurma satmak istedim. Bana bir külah dondurmayı işten çıkarken verirler diyordum. Öyle olmadı. Masaları da temizlemem gerektiğini söylediler, çalışmaktan vazgeçtim. ODTÜ Elektrik-Elektronik Mühendisliği’nden mezun oldum. Sonra Amerika’ya gittim. 1995’te Türkiye’ye dönüp askerlik yaptım, sonra tası tarağı toplayıp İstanbul’a iş bulmadan geldim. Hemen görüşmelere başladım.

İlk profesyonel işiniz nedir?

Arthur Andersen’da danışmanlık yaptım. Compaq ve SİSPA’da çalıştım. Google’dan önce de 7 yıl Sun Microsystems’deydim. Bunun 4 yılı Türkiye’de geçti. Sonra bölge sorumlusu olarak Dubai’ye gittim.

Google’a gelişiniz nasıl oldu?

Teklif Google’dan geldi. Türkiye’ye dönmek işin içinde olunca ve adres de Google olunca çok cazip geldi. Kabul ettim ve işe başladım.

Google’dan önce arama motorları vardı. Google çıktı çoğu unutuldu. Bunun sırrı nedir? Rakipler neyi yapamıyor?

Google’un en önemli başarısı beyaz sayfası. Her şey çok net bu sayfada. Bir beyaz çubuğa aradığınız kelimeyi yazıyorsunuz. Burada önemli olan şu: Bir bilgiye ulaşmak istediğinizde derdinizi anlatmak için cümle kurarsınız. Ama internette her şeyi kısa, öz anlatmalısınız. Google en kısa zamanda, kapsamlı ve ilintili yanıt vermeyi başarıyor. En önemlisi de bağımsız. Çünkü bilgileri topluyor ve veriyor.

Google’ın elinde inanılmaz bilgi var. Bu bir yandan korkutucu...

Bunların tümü bigisayarlarda gizli. Google kendi içeriğini yaratmıyor. En önemli farkı da bu. En büyük değer Google’da ’bilgi’.

Google dünyanın en büyük medya şirketi olarak gösteriliyor...

Google kendini medya şirketi değil teknoloji firması olarak tanımlıyor. Gelir kaynağı reklam olduğu için google için böyle deniliyor.

Financial Times’ın bir haberine göre İngiltere’de 2006’da TV kanallarından fazla reklam aldı. 600 milyon sterlinin üzerine çıktı...

Google reklamdan para kazanıyor. Buna da devam edecek. Ama işi araştırmak ve arama motoruyla
Google’da reklamlar sayfanın sağında yer alan bölüm mü?

Reklam geliri sayfanın sağında çıkanlar. Arama yaptığınızda karşınıza çıkan organik bölüm. Oradan gelir elde edilmiyor. Sıranın da bir gelir kazanılarak değiştirilmesi mümkün değil.
Şeytan olmak şart değil

Google kendi reklamını yapmıyor ama Google’ı kullanarak tanınan ve ciro artıran şirketler var...

Google reklam yapmıyor. Bir TV reklamı bile yok. Google’daki reklamlara gelince. Siz ’araba’ yazıyorsunuz. Sağda bazı ilanlar çıkıyor. Bu ilanlardan her tık başına para alınıyor. Tık başına en çok kuruşu hangi marka veriyorsa o başta oluyor ama aranan şeyle de doğrudan ilintili olması lazım...

Tıklanmazsa para yok mu?
Google şuna iyi bir örnek: Şeytan olmadan da para kazanılabilir. Tıklanmadan para almıyoruz biz.

Türkiye’den yurtdışına tanıtım yapmak isteyenlere yardımcı olabiliyor musunuz?
Google ihracat yapanlar için iyi bir ortam. Örneğin, Fransa’da ayakkabı satmak istiyor. Yalnızca Fransa’ya reklam verebiliyor. Fransa’daki kullanıcı Türkiye’deki ayakkabı üreticisini bulabiliyor.

Gençler Türkiye’yi cazip bir pazar haline getiriyor

Internette son dönemde sosyal ağ çılgınlığı yaşanıyor. Örneğin facebook. Kim kiminle arkadaş, nerelerde yerler, içerler, her şey ortada. Kimileri için bu rahatsız edici kimileri için ise yaşam biçimlerinin bir parçası, beslenme kaynağı...

Facebook gibi siteler var dünyanın farklı yerlerinde. Türkiye’de de facebook tuttu. Bizim Google’de çalışan bir arkadaşımız var; Orkut. Orkut’un sitesi de var. Kendi adıyla kurduğu site şu anda sosyal ağ olarak Brezilya ve Hindistan’da çok ilgi görüyor. Oralarda facebook yok, Orkut var.


Kısa bir süre sonra sosyal ağların etkileşimi de artacak mı?

Kaçınılmaz... Google ve Yahoo ile internet anlamlı hale geldi. Buna bilgi dönemi diyebiliriz. 1996’dan sonra iletişim dönemi başladı. e-mailler, firmaların web siteleri... Üçüncüsü ise etkileşim dönemi. Bu dönem, kullanıcısı tarafından yaratılmış içerik dönemi interneti patlattı. 1 milyar online kişi var. Türkiye’de 20 milyon. Türkiye’de 4.5 milyon ADSL bağlantısı var ve bu rakam artacak. Türkiye’de çok genç var. İnanılmaz bir yeni teknolojiye adaptasyon hızı var. Hızlı adapte oluyor Türkiye’de gençler. Bu da Türkiye’yi bu alanda çok iyi bir pazar haline getiriyor.

Dünya genelinde 100’ün
üzerinde dile çevrildi



Dünyanın kaç ülkesinde var Google?
Dünya genelinde 100’ün üzerinde dile çevrilmiş.

Dünyada kaç kişi Google’ı açılış sayfası olarak kullanıyor?

Bu rakam verilmiyor. Hiç açıklanmıyor. Kullanıcı sayısının söylenmemesi de Google’a özel bir kural...

Hangi kelimenin en çok arandığı da mı sır?
Evet ama trendler var. Bunlar açıklanıyor. Hangi bilgi hangi dönemlerde çok aranmış bunu aylar, yıllar bazında biliyoruz. Trendler arasında bu yazıyor ama rakamsal olarak ifade edilmiyor. Hangi kelimelerdeki artış nasıl olmuş onu biliyor ve açıklıyoruz.

Kullanıcı istediği bilgiyi alıp gitsin, zaman geçirmesin


Google’ın diğer arama motorlarından farkları neler?
Google, ’Kullanıcılar benim sitemde zaman geçirsinler’ istemiyor.

Nasıl?

Arama yapan en hızlı bir şekilde gitsin istiyor. Kullanıcı istediği bilgiye ulaşsın ve gitsin. Google bilgiye sahip değil. Google arama yaparken birçok şeyi baz alan karışık bir algoritmaya sahip. Her şeyi içeren bir sistem.

Google’ın hedefi ne? En büyük arama motoru oldu.

Google yaptığı işi daha iyi yapmak üzerine çalışıyor. Dünyadaki bilgileri organize edip daha çok kişiye ulaştırmak istiyor. Google Earth de aynı şekilde coğrafi olarak bilgi veriyor.

EMEKLİLİK HAYALİ KURMAK İÇİN GENCİM

Bülent Hiçsönmez, emeklilik hayali kurmak için genç olduğunu düşünüyor. Spor yapmayı ihmal etmeyen Hiçsönmez, “Güne sabah 07.00’de başlarım. Bir aksilik olmazsa her gün spor yaparım, genelde koşarım. 30 yıldır kayak yapıyorum. Fırsat buldukça kayak yaparım” diye konuşuyor.

EN ZOR GÜNÜM

Yurtdışında çalışma kararı alırken
çok zorlandım


Dubai’ye gidiş kararı almak... Türkiye dışında çalışma kararı almakta çok zorlanmıştım. Bulunduğum şirkette bu bir terfiydi benim için ama yurtdışında çalışacaktım. Dubai’ye Sun Microsystems’e Bölge Müdürü olarak gidince bunun kariyerim için iyi bir karar olduğunu gördüm.



FOTOGRAFLAR: Mert İnan

Haberin Devamı