Gazete Vatan Logo

30’unda felç kaldı 50’sinde okçu oldu hedefi 12’den vurdu

Naci Yenier, 1993’te geçirdiği kaza sonucu tekerlekli sandalyeye bağlı kaldı. Yılmadı, hayata resim ile tutundu. 50 yaşında okçulukla tanıştı ve paralimpik milli takıma seçildi, Rio’da yarıştı. TRT 1’de yayınlanan Altın Petek yarışmasına katıldı ve iyi bir ödül kazandı..

30’unda felç kaldı 50’sinde okçu oldu hedefi 12’den vurdu

Naci bey, muazzam bir hikaye sizinkisi... Bir kaza ile hayatınız değişti. Anlatır mısınız o günü..

1993’de kaza geçirdim. Dört arkadaş bir düğüne gidiyorduk köye. Virajı alamadık, takla atarak tarlaya yuvarlandık. Arabayı kullanan arkadaşla benim şanssızlığım, araba sırtüstü vurduğunda bir taşa denk geldi. Üst kaporta bizi sıkıştırdı. Arabayı kullanan arkadaş o sırada vefat etti.

Ne iş yapıyordunuz o günlerde?

Adana’da emlak bürosu işletiyordum arkaşımla. Adana merkezde. 30 yaşındaydım.

Kazadan sonra neler yaşadınız?

Her şey bir anda terse döndü. Elden ayaktan düşüp bağımlı duruma geçiyorsunuz. Bu çok zor bir durum. İlk beş yılı atlatmak, bu engelliliği kabullenmek çok zor geçti.

Felç olduğunuzu size hastanede nasıl söylediler?

Omurgam ve boynum kırıldığı için kendimde değildim. En azından 10 gün komada kaldım Bana felç kaldığımı artık tekerlekli sandalyeye bağlı yaşayacağımı doktorlar söyledi. Duyduğumda tam idrak edememiştim. Sonradan vehametini anladım. Yıkılmıştım..

Kendim bağlıyım hayata. Bir şeyler kaybedince başka şeylere sarılıp devam ediyorum...

Haberin Devamı

Kazadan sonra resimle hayata tutundu

Sonra hayat devam etti sonuçta... Tekerlekli sandalyeye ilk oturduğunuz günü hatırlıyor musunuz?

Şöyle hatırlıyorum, oturur oturmaz bayıldım direkt. Altı ay gibi uzun bir süre yattığınız için o pozisyona alışıyorsunuz. Hastaneden çıktıktan sonra evde de aynı şekilde yattım. Yaraların iyileşmesi vs epey uzun sürdü. Yavaş yavaş, 45 derece, 80 derece, 90 derece derken oturmayı öğrendim. Sonra sandalye evresi başladı.

Hayata resim mi bağladı sizi?

Evet. Resim ile Rehabilite ettim kendimi. Kazadan bir yıl sonra karakalemle başladım.

Nereden aklınıza geldi resim yapmak?

Kaza yapmadan iki ay önce resim kursuna gitmiştim. Resimle hayata yeniden başlamış oldum.

Resim yapmanın hayata tutunmanızda nasıl bir desteği oldu?

Hayattan kopuyorsun resim yaparken. Her şeyi unutuyorsun. Engellilik gibi bir şeyin kalmıyor.

Haberin Devamı


Tesadüfen ok attı milli formayı giydi

Peki Adana’ya dönelim, artık resim yapıyorsunuz, dışarıya çıkıyorsunuz...

Küçük bir tarlamız vardı. Orada kendimce ticaret yapmaya başladım. Sonra bir bilgisayar aldım ve hayatım o an değişti.

Nasıl değişti?

Yaptığım resimleri bilgisayarda paylaştım. Engellilerle tanıştım. Kendi engelimle ilgili bir sürü bilgiye ulaştım. Sonra da eşimle kaza yaptığım gün evlendim. Bu da hayata başladığım üçüncü gün oldu.

Gelelim okçuluğa...

2012’nın yazında Sapanca’ya bir otele gittik. Oradaki bir etkinlikte “Bir tane ok atayım” dedim. Çocuk çok güzel attığımı, daha önce atıp atmadığımı sordu hoca.

Mayanızda okçuluk varmış demek ki?

Yay burcuyum, oradan geliyor herhalde. (gülüyor) Sonra hemen kendime kulüp aramaya başladım. 2011’de açık liseyi bitirdim. İstanbul Üniversitesi Gazetecilik Bölümü‘nü kazandım. Bu bölümden de mezun oldum.

Okçuluk devam ama..

Marmara Okçuluk Spor Kulübü‘nü buldum. Oradaki antrenörlerim sağolsunlar çok iyi eğitim verdiler. Üç ay sonra engelliler Türkiye şampiyonasına gittik. Birinci oldum ilk yılımda altın madalya aldım ve milli takıma çağırıldım. 50 yaşında milli oldum.

Haberin Devamı