Gazete Vatan Logo

‘Yeni Başbakan Ahmet Bey!’

Cumhurbaşkanı Gül, son resepsiyonda, önemli açıklamalar yaptı: Göründüğü kadarıyla Başbakanlığı devralacak arkadaşımız Dışişleri Bakanı Ahmet Bey. Onu siyasete de devlet hayatına da kazandıran benim... Bizim cenahın yenileri, bana saygısızlık yaptı, not ettim. Parlamenter sistemden yanayım...

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Çankaya Köşkü’nde dün akşam verdiği son veda resepsiyonunun sonunda, gazetecilerle bir araya geldi. Habercilerin sorularını tek tek yanıtlamak yerine tümünü art arda alan Gül, tümünü topluca yanıtladı. İşte Gül’ün veda ederken verdiği çok önemli mesajlar:

Halkın ilk müdahalesi...

Görevimi, onurla, şerefle, gönül rahatlığıyla devrediyorum. Benim Cumhurbaşkanı seçildiğim günleri hatırlarsanız... Ben siyasi bir kimlikle cumhurbaşkanlığına geldim. Bağımsız bir kişi olarak veya bir bürokrat olarak gelmedim. Bundan dolayı da Cumhurbaşkanı olmamam için nelerin yaşandığını hatırlarsınız. Cumhurbaşkanı olursam irticanın hortlayacağını söyleyenlerden tutun da her şey oldu. Ama daha sonra 2007 seçimleri aslında, halkın cumhurbaşkanlığına ilk müdahalesidir. O seçimlerdeki başarımızı da hatırlarsınız.

Köşk’te tarafsız davrandım

Cumhurbaşkanı olunca, Anayasa gereği, Anayasa’ya verdiğim önemden dolayı siyasi kimliğimi bir kenara koydum, tarafsızlığımı muhafaza ettim. Şimdi cumhurbaşkanlığı sürem bitince, benim gibi dünyanın başka yerlerinde de siyasi kimliğiyle, mücadeleyle cumhurbaşkanı olanlar tekrar siyasi kimliklerine, politik konumlarına dönerler. Benim politik konumum ve siyasi kimliğim de tabii ki Ak Parti ile beraber. Ak Parti’nin kurucusuyum. İlk tohumunu atanım, yenilikçi hareket ile birlikte. Partinin ilk programını hazırlayanım, hep beraber arkadaşlarımızla birlikte Türkiye’yi dönüştüren hareketin içinde bulanan bir kişiyim. Ama cumhurbaşkanlığı süremde bütün partilere eşit mesafede olmayı bir Anayasal görev olarak düşündüğüm için belki herkese aynı mesafede oldum.

Haberin Devamı

Davutoğlu’nu ben getirdim

Şimdi bittikten sonra, benim partime, politik kimliğime dönmemden daha doğal bir şey olamaz. Tecrübelerimi, birikimlerimi, devletime, milletime; içeride, uluslararası faaliyetlerde aktarmak için bundan sonra da bu şekilde hareket edeceğim. Partinin kongresi, ben cumhurbaşkanlığını devretmeden bir gün önce olacak. Göründüğü kadarıyla devralacak arkadaşımız Dışişleri Bakanı Ahmet Bey. Kendisini siyasete de, devlet hayatına da kazandıran benim. Başbakan olduğumda büyükelçi yaptım hatırlarsanız. Ondan sonra da Dışişleri Bakanlığım boyunca yanımda oldu, beraber olduk. Bizim dava akımı içerisinde bizden sonraki jenerasyonun değerli isimlerinden birisi. Tabii ki, inanıyorum ki, çok başarılı olur. Kendisinin başarılı olması, Türkiye’nin başarısı olacaktır. Hepimiz de birikimlerimizle destek oluruz.

Haberin Devamı

Saygısızlıkları not ettim...

Bu arada tabii, çeşitli yazılanlar, çizilenler var. Bir taraftan benim Cumhurbaşkanı olma sürecimde, “Aman cumhurbaşkanı olmasın” diyenlerin bana parti kurdurması, yeni başka cephelere çekmesini gördüm; bir taraftan da bizim cenahtan yapılan epeyce saygısızlıkları da gördüm bu son süreçte. Bunların hepsini de tabii ki takip ettim. Doğrusu bunlar da olağan şeyler. Bundan sonra birikimimi, tecrübemi yine davama, kendi kurduğum partimin başarılı olması için desteklerimi aktarmaya çalışacağım. Şimdi İstanbul’a yerleşeceğim, onu biliyorsunuz. Orada olacağız. Ankara’da kalmayı şimdilik düşünmüyorum. Cumhurbaşkanlığı yapmış bir kişi nasıl davranırsa bundan sonra, ben de muhakkak ki öyle davranacağım. Beni bilenler bunu bilir, beni bilmeyen, bizim cenaha yeni giren veya geçmişi çok bilmeyenler bu konuları ancak günlük konuşurlar. Onlara da söyleyeceğim, demin söylediğim kadar söylemiş olayım, yani saygısızlıklarını hatırlatmış olayım ve o kadarla geçeyim. Mesai arkadaşlarıma da aslı olmayan bazı şeyler atfedildi. Burada herkes profesyonelce işini yaptı.

Haberin Devamı

Vekilliği düştü mü?

Çeşitli tartışmalar var, siz de görüyorsunuz. Ama takdir edersiniz ki, bir kişinin Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeliğinin düşüp düşmediğini tespit etmek, buna karar vermek cumhurbaşkanlığına ait değil.

Başkanlık sistemi meselesi ilk defa tartışılırken, biliyorsunuz ben, parlamenter sistemden yana olduğumu söylemiştim.

Ertuğrul Bey örneğiyle ‘Hepinizden daha çok Ak Partiliyim’ mesajı...

Şimdi bana soruyorsunuz, görevi devreder devretmez partiye üyelik için başvuracak mıyım diye. Bakın size şöyle söyleyeyim. Allah rahmet etsin, son Osmanlı şehzadelerinden Ertuğrul Bey, çok uzun süre Amerika’da, Venezuela’da yaşadı. Ve pasaportu yoktu. Ben Dışişleri Bakanı olduğumda, New York’ta Ertuğrul Bey ile buluştuk bir otelde. Yaşlı da... Bana arkadaşlar, kendisinin vatandaşlığa geçmediğini, pasaportu olmadığını, hala seyahat belgesiyle dolaştığını söylediler. Kendisi ile konuştuk. Dedim, “Nasıl olur dedim. Devletimizin kurucusu bir aileye mensupsunuz siz. Geçmişte yanlışlar olmuş olabilir ama niye pasaportunuzu almıyorsunuz?” Bana dedi ki, “Almak için müracaat etmek ve Türk olduğumu söylemem gerekiyor. Ben hepinizden daha çok Türküm” dedi.

Haberin Devamı

Formalite önemli değil

Sonra öğrendim ki, müracaat etmeyi kendisine yediremiyormuş. Sonra ben talimat verdim. Yani böyle bir formaliteden dolayı, başka birçok teklifi reddedip öyle kalmış. Sonradan onun yerine biz doldurduk bütün formlarını, belgelerini vs ve vatandaş oldu, pasaportunu aldı. Yani buradan söylemek istediğim, benim için o tip formaliteler önemli değil. Birileri de doldurur, eder ama ben nihayetinde Ak Parti’nin kurucusuyum. Fikirlerini, programını döşeyen, acil eylem planını yayınlayan ve diğer arkadaşlarımızla birlikte Türkiye’ye büyük hizmetler eden pozisyonlarımız oldu. Onun için işin bu yanına bakmak lâzım.