Gazete Vatan Logo
Magazin 'Türbe gezer, tespih çekerim'

'Türbe gezer, tespih çekerim'

'Muhafazakar Eşcinselim" diyerek olay yaratan modacı Cemil İpekçi, yine ilginç açıklamalarda bulundu.

'White Bride' dergisinden Oya Demirtok'a konuşan İpekçi şunları kaydetti:

Cemil İpekçi 17 yıl aşk yaşadığı erkeğin evlenirken karısına gelinlik diktiğini anlattıktan sonra şöyle diyor: “1 kere nişanlandım, 2 kere evlendim. Hayatım boyunca gözümdeki sürmeyle ilgilendiler, ama kadınlarla olan aşklarımı bilemediler. Hayatımdan kadınlar hiç çıkmadı. Ama ben kadına da erkeğe de aşık olurum. Cinsel ayırım yapmam. Tabularım yoktur”

Cemil İpekçi hep aykırıdır... Başka bir dünyadan gelmiş gibidir...

Kaç kişi, 17 sene sevdiği adam evlenirken onun karısının gelinliğini diker? Böyle bir sevginin cinsiyeti olabilir mi? Siz böyle bir bedel ödediniz mi hiç? Kimsenin yapamadığını yaptığım için mi taşlanıyorum? O zaman bana ilk taşı günahı olmayan biri atsın.

Gençliğinde Melike Demirağ ile nişanlıydın. Hatta Melike ikinci evliliğini yaparken gelinliğini dikmiş, duvağını ellerinle takmıştın.

Sadece bir nişan değil, 2 tane evlilik yaptım. Hayatım boyunca gözümdeki sürmeyle ilgilendiler, ama kadınlarla olan
aşklarımı bilemediler. Hayatımdan kadınlar hiç çıkmadı. Her zaman aşık olduğum, beraber olduğum kadınlar oldu. Ama ben aşkı bir tek cinse mahsus görmedim. Tabularım yoktur.

‘Muhafazakar eşcinselim’ feryadını yapmanın gerçek sebebi neydi?

Daha aleni, daha açık olmak istedim. Dangadanak söyledim ve bitirdim.

“Türbe gezer, tespih çekerim”

Muhafazakar ve eşcinsel kelimelerinin bir araya gelmesi tuhaf kaçmadı mı?

Hükümetin muhafazakarlığı ile benim eşcinselliğimin ne alakası var? Ben hakiki muhafazakarım. Her ay mevlütlerimi okuturum, türbeleri gezerim, her gün tespih çeker dualarımı okurum. Büyüklerimin elini öpmeyi severim. Eve ayakkabıyla kimseyi sokmam. Hükümet, cinsel tercihimle değil, ne kadar başarılı olduğumla ilgilendi.

2002 Dünya Güzeli Azra Akın’a diktiğin pazen tuvaletle bir yarışmanın ‘En İyi Kıyafet’ ödülünü aldın.
Seni hükümet de tebrik etmişti değil mi?

O sabah 8.00’de Abdullah Gül aradı. O zaman dışişleri bakanıydı. Bu benim gururumun ilk kez okşanmasıdır. Sonra İstanbul Belediye Başkanı Kadir Topbaş aradı. Ama bir sosyal demokrat arayıp da tebrik etmedi.

Evlat edinmeyi düşünüyor musun?

Hayır. Çocuğum olsun çok istedim. İki tane evlilik yaptım. 36 yaşıma kadar baba olabilmek için tedavi gördüm. Spermlerime baktırdım. Benim çocuğum olmuyor. İyi ki olmamış, ne kadar hata olurdu bir düşünsenize. Doğa her şeyi bilerek veriyor. Öyle evhamlıyım ki çocuğuma bir şey olacak diye bisiklet bile alamazdım. Öyle baskı
kurardım ki çocuk ruh hastası ya da sapık olurdu. Benden koca da olmaz. Kadınlarla olan münasebetimde tam bir maço olurdum. Kadınım mayo giyemez, yanımda kimseyle konuşamazdı. Kadın da olamazdım. Çünkü kadın tarafım faciadır. Adam, bir başka kadının sigarasını yaktı, konuştu diye onu paralardım. Allah onun için beni son anda
böyle yaratmış. Demiş ki ‘Bu ne ana, ne baba olabilir. Ne kadın, ne de erkek olabilir. Ben bunu bir güzel harmanlayayım da göndereyim. Yoksa facia bir şey olacak’.

“Her ilişkide alyans takarım”

Çok kıskanç mısın?

İkisinin arası olunca kıskanç olmuyorsun. “Ben ikisinin arası bir şeyim. Bu yüzden beni aldatması mümkün değil” diye düşünüyorsun. Bu da kişiye bir özgüven getiriyor.

Aldatılsan üzülmez misin?

Ben boynuzumu çabuk hissederim. Çıkmadan operasyonla aldırırım. Yoksa bıraksaydım ‘Ren Geyiği’ gibi dolaşıyordum. Hayatım boyunca çok boynuzlandım. Yakışıklı ve güzel olman buna engel değil. 17 yaşındayken
en yakışıklı zamanımda beraber olduğum kız beni 50 yaşında dünyanın en çirkin adamıyla aldattı. Gelmişim
60 yaşına, kimseyi kıskanacak vaktim yok. Ne demişler, ‘Kırkından sonra azanı teneşir paklar’.

Her ilişkinde alyans takıyor musun?

Her ilişkimde alyans takarım. Alyansa karşı zaafım var, seviyorum. Duygusal bir şey olarak takarım sonra ilişki
bitince onu bir torbaya koyarım. İleride hepsini böyle zincirlere takıp boynuma kolye yapacağım.

“Ben sadece damadım”

Gelinlikler dikiyorsun. Hiç “Ben de gelinlik giyseydim” diye iç geçirdiğin olmadı mı?

Hayır olmadı. Ben niye bıyık bırakıyorum, niye göğsümün kılları hâlâ duruyor? Çünkü ben ikisinin bir arada olmasından hoşlanıyorum. Gözümün ne kadar kadın baktığını biliyorum. Ama altında bıyığım da var. Bir düğün hayal ettiğimde kendimi hep damat olarak düşlerim. Öbür türlüsüne gülerim.

Bir adamın biseksüel mi, eşcinsel mi olduğu nasıl anlaşılır?

Bir erkek karısını ya da sevgilisini sürekli aşağılıyor, eziyor, dövüyorsa bastırılmış bir cinsel sorunu vardır. Kadının cinsiyetine karşı düşmanlık duyuyordur.

Bir kadının bedeninde doğmuş olsan hangi kadının bedenini tercih ederdin?

Ava Gardner ya da Sophia Loren.

Peki Türkiye’de hangi kadının yerinde olmak isterdin?

Sezen Aksu, Leyla Alaton ve Yonca Ebuzziya’yı bir makineye sokup karıştırsınlar. Harman olup çıkan sonuç ben olayım. Sezen’in dudakları, çocukluğu, yaratıcılığını isterim. Leyla Alaton’un direnci, pervasızlığı, yeşil gözlerini alayım. Yonca Ebuziyya’nın kavisli burnu, sultan gibi hali de çok hoşuma gidiyor.

Haberin Devamı