Gazete Vatan Logo

'Tepkiler barbarca ve ilkel' dedi, gitti

Emir Kusturica, Türkiye'den ayrılırken ağır konuştu...

Altın Portakal’a davet edildiği günden beri protestolara hedef olan Boşnak asıllı Sırp yönetmen Emir Kusturica, sonunda bir basın toplantısı düzenleyip Uluslararası Film Jürisi Başkanlığı’ndan ayrıldığını açıkladı. Kusturica, protestoların nedeni olan yıllar önce yaptığı açıklamayla ilgili soru üzerine yanlış anladığını savunarak şunları söyledi: “7 günde 260 bin insan öldürüldü, haberinin abartı olduğunu söyledim. Fiziksel olarak ’imkansız’ dedim. ’Hitler’in ordusu olsanız 7 günde 260 bin insan öldüremezsiniz’ dedim. Söylediklerim Kızılhaç verileriyle doğrulandı ve Kızılhaç savaş boyunca toplam 100 bin insanın öldürüldüğünü söyledi. Kadınlarla ilgili hiç bir şey söylemedim.“

‘Bakan böyle konuşursa’

Gösterilen tepkileri “çirkin” olarak niteleyen Kusturica, “Burada, neden polis marifetiyle korunduğumu insanların beni niye protesto ettiğini anlayamamıştım. Ama sonra anladım çünkü bir ülkenin Kültür Bakanı bir sanatçı hakkında (O şudur, budur, şunları yaptı, bunları yaptı) derse sokaktaki adam da gelip beni kurşunlayabilir, öldürebilir.

Bu festivalde hayatımda hiç başıma gelmeyen şey başıma geldi. Bu ülkenin Kültür Bakanı’nı bir düşman olarak gördüğümü belirtmek istiyorum. Çünkü o bunu hak ediyor. Hayatını insanlığa pencereler açmak için harcamış bir insan için, böyle bir suçlama olamaz. Bu insan herhangi bir suçu destekliyor olamaz.”

'Barbarca skandal'

Birkaç ay önce Bursa’da da konser verdiğini hatırlatan ünlü yönetmen, sözlerini şöyle sürdürdü: “Kültür Bakanı’yla aynı partiden olan Belediye Başkanı bizi öpüp kucaklıyordu. Çok değişik türde seyirci toplulukları vardı. Başörtülü kadınlar el çırpıyordu. Bu benim için çok büyük bir mutluluktu. Benim anneannem de başörtülüydü. Hayal ettim; hayatta olsaydı onlarla dans ediyor olacaktı. 1.5 ay sonra bir Kültür Bakanı’yla karşılaşıyorum, Ben geldiğim için festivale katılmayacağını açıklıyor. Bu barbarca bir skandal ve çok büyük bir ilkellik.”

‘Soykırımı konuşsun’

Dünyaca ünlü yönetmen, “Emir Kusturica varsa ben yokum” diyen ‘Bal’ filminin yönetmeni Semih Kaplanoğlu’nu da çok sert sözlerle eleştirdi. Kusturica, şöyle konuştu: “Bundan daha kötüsü bir film yönetmeni festivale katılmak istemediğini söylüyor. Soykırımlara bu kadar duyarlıysa neden 1.Dünya Savaşı’nda Ermenilere uygulanan soykırım hakkında konuşmuyor. Sırbistan’ın Bosna’da işlemiş olduğu insanlık suçlarına karşı her zaman tavrımı aldım, tavır koydum. Blair ve Bush Irak’ta ne yaptılar. Bana tavır alan bu yönetmen, neden açıkça Blair’e karşı aynı tavrı göstermiyor. Nihai olarak özellikle Bosna’da katliama uğrayan Müslümanlar için duyduğum üzüntüyü bir kez daha ifade ediyorum. Belirtmek isterim ki Kültür Bakanı bugün sinema öğrencilerinin benden ders alamamasının sorumlusu olacaktır.”

Kusturica’sız festival coşkusu

Antalya Büyükşehir Belediyesi ve Antalya Kültür ve Sanat Vakfı (AKSAV) tarafından 9-14 Ekim tarihleri arasında gerçekleştirilen 47. Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivali’nin kortej geçişi gerçekleştirildi. Antalya Kültür Merkezi (AKM)’nin önünden başlayan korteje Müjdat Gezen, Mustafa Alabora, Yalçın Gülhan, Sümer Tilmaç, Rutkay Aziz ve yarışmaya katılan filmlerin ekiplerinde bulunan sanatçılar katıldı. Antalyalıların yoğun ilgi gösterdiği kortej geçişinde, sanatçılarla Antalyalılar kucaklaştı. Yolda yavaş yavaş ilerleyen araçlardaki sanatçılarla insanlar fotoğraf çektirmek için adeta yarıştı. Kortejin başını ise Anadolu Ateşi Dans Topluluğu’nun gösteri ekibi çekti.

Haberin Devamı