Gazete Vatan Logo

‘Kaosa sürükleyen temel öge Anayasa Mahkemesi’

Olağanüstü hal kararnameleri üzerinden Anayasa Mahkemesi’ni sert bir dille eleştiren CHP lideri Kılıçdaroğlu, “AYM siyasi iktidara ‘Her şeyi yapabilirsin’ dedi. O koltukta oturmayı hak etmiyorlar” diye konuştu.

‘Kaosa sürükleyen temel öge Anayasa Mahkemesi’

CHP Genel Merkezi’nde Parti Meclisi (PM), Yüksek Disiplin Kurulu ve TBMM Grubu ortak toplantı düzenledi. Açılışta CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu konuştu. Demokrasi isteyenlerin ve cumhuriyeti savunanların tek umudunun CHP olduğunu ifade eden Kılıçdaroğlu, “Türkiye belki kendi tarihinde bu kadar karamsar süreci hiç yaşamamıştı. Herkesin gözü üzerimizde. Hepimize tarihi sorumluluk düşüyor” dedi.

‘Eşit koşullar yok’

Anayasa değişikliği referandumuna eşit koşullarda gidilmeyeceğini savunan Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu: “Parlamentonun vermediği hakkı, OHAL ile kullandılar. Yüksek Seçim Kurulu’nu devre dışı bıraktılar. Yani seçimler, yani referandumun adil koşullarda olmayacağının mesajını verdiler. Bizim üzerimize gelecek. Günün 24 saati, tek yanlı yayın yapacaklar. Eşit koşullarda bir referanduma gitmeyeceğiz. Bunu açıkça OHAL kararnamesi ile ilan ettiler. Bunun gerçek sorumlusu kim? Hükümet değil, yürütme organı da değil. Bu işin gerçek sorumlusu unutmayalım, Anayasa Mahkemesi (AYM).”

‘Güven vermiyorlar’

Haberin Devamı

“AYM, anayasayı ve hukuku dışlayarak, ‘Ben OHAL kararnamelerine bakmam’ diye eskiden verdiği, üstelik iki kez verdiği kararı değiştirdi. Bakmayacağım, dedi. Böylece anayasada temel hak ve özgürlükleri güvence altına alınan bir ülkede AYM, temel hak ve özgürlüklerin kısıtlanması konusunda siyasi iktidara ‘Her şeyi yapabilirsin’ dedi. Bu AYM ve yargıçları, bu topluma da dünyaya da hukuk dünyasına da güven vermiyorlar. Arzu ederim ki vicdanlarını sorgulayıp, koltuklarından ayrılırlar. O koltukta oturmayı hak etmiyorlar. Ettikleri yemine sadık kalmıyorlar. Türkiye’yi bugün bir kaos ortamına sürükleyen temel öge, AYM’dir.”

Akademisyen ihracına tepki

“Bugün Türkiye’de hiç kimsenin can ve mal güvenliği yoktur. Her an, her kişi tutuklanabilir. Böyle bir süreç hiçbir darbe döneminde yaşanmadı. Şimdi 20 Temmuz sonrası, bir sivil darbe sonrası hep birlikte yaşıyoruz. KHK’lar ile üniversiteler susturuldu. Görevine son verilen, açığa alınan üniversite öğretim üyelerinin sayısı 4 bin 811 oldu. Hangi vicdan, hangi akıl, hangi ahlak bir akademisyeni kapının önüne koyar düşünceni beğenmiyorum diye? Birinci sorumlu YÖK’tür; çünkü YÖK bir darbe kurumudur. İkinci sorumlu üniversitelerin rektörleri. Rektörler kendilerini muhbir olarak konumlandırdılar. Bu üniversitelerde aydın yetişmez.”

Haberin Devamı

‘Erdoğan olayı değil’

“Atatürk’e verilmeyen yetkiyi biz bir adama vereceğiz. Şimdi biz, parlamentonun yetkisini alıp, bir kişiye veriyoruz. Mahkemeleri bir kişiye teslim ediyoruz. Devlette likayatı bir kişi belirleyecek. Bu cumhuriyeti bunun için mi kurduk biz? Çağ dışı bir anlayış, demokrasi dışı bir anlayış. Dünyada örneği olmayan bir anlayış. ‘Türk tipi’ diyorlar. Ne Türk tipi? Sizin Türklükten de Türk tarihinden de haberiniz yok. Olay, bir Erdoğan olayı değil. Özellikle AKP‘ye oy veren saygı değer vatandaşlarıma sesleniyorum. Yapılan düzenleme de Erdoğan için yapılan bir düzenleme değil. Düzenleme, Türkiye’nin başına felaket getirecektir. Hepimiz faniyiz. Referandumda oy kullanırken çocuğunu, torunlarını düşüneceksin. Deniyor ki ‘Hayır çıkarsa Türkiye’de büyük bir karmaşa çıkar’. ‘Hayır’ çıkarsa Türkiye rahat bir nefes alır. ‘Hayır’da hayır vardır.”

Haberin Devamı