Gazete Vatan Logo

'Delil toprağın altında'

Kaza kurşunu ile öldüğü iddia ediliyor...

Askerliğini yaptığı sırada kaza kurşunu ile öldüğü iddia edilen er Sevag Balıkçı'nın annesi isyan ediyor. Delil olmadığı gerekçesiyle davanın iki yıldır sürmesi, Müslüman olmadığı için şehit sayılmayacağı polemiği, cinayetteki garip noktalar anneyi isyan ettiren nedenler.

Batman'ın Kozluk İlçesi Gümüşörgü Jandarma Karakolu'nda askerlik yaparken 24 Nisan 2011'de er Kıvanç Ağaoğlu'nun silahından çıkan kurşunla hayatını kaybeden Sevag Balıkçı'nın ölümünün üzerinden 2 yılı aşkın süre geçerken, duruşması hala devam ediyor. Ailesi ise aradan geçen iki yıla rağmen davanın karara çıkmamasına isyan ediyor. "Delil yok diyorlar. Aradıkları delil toprak altında", diyen anne Ani Balıkçı davayla ilgili şüphelerini dile getiriyor. Oğlunun kazayla değil, ırkçı bir cinayete kurban gittiğini savunan anne Balıkçı, katil zanlısının düşüncesinin yargılanması gerektiğini söyledi.

'İNSAN OLDUĞUMUZU DÜŞÜNEMİYORUZ'

Irkçılığın bu aşamaya neden geldiğini anlamadığını belirten Ani Balıkçı, şöyle konuşuyor:

'Sevag Türkçe'de 'Beyaz Sevgi' demektir. Sevag ismi gibi tertemiz ve sevgi dolu bir çocuktu. Sevag gelmeyecek, bu çok acı. Ama başka Sevaglar ölmesin. Bu ırkçılık neden hortladı? Bizim zamanımızda olaylar daha taze olmasına rağmen böyle şeyler yoktu. İnsan olduğumuzu düşünemiyoruz. İnsan temelli yaklaşmayı atladık. Ben hep çocuk ve insan olarak düşündüm. Kim olduğuna bakmadan sevdim. Ben böyle baktım diye mi benim çocuğumun başına bu geldi.'

BAHÇELİ'YE KIZGIN

MHP lideri Devlet Bahçeli'ye çok kızgın olduğunu belirten Ani Balıkçı, 'Şehit saymıyormuş. Şehit saymıyorlarsa, askere de almasınlar' dedi. Kıvanç Ağaoğlu'nun hal ve tavırlarının gerçekliğine inanmadığını belirten Balıkçı, sözlerini şöyle sürdürüyor:

'Kıvanç'ın hal ve tavırlarına inanmadım. Hep çok rahattı. Ona dedim ki 'Neden Sevag?', 'Kazaydı dedi' başkada birşey sormadım. Hakim bile bir duruşmada 'İlk duruşmada da böyle rahattın. Sen hep böyle rahat mısın?' diye sordu. Davada deliller ve şahitler ortada. Karar vermek için hala ne bekleniyor anlamıyorum. Önümüzdeki duruşmada keşif görüntüleri tartışılacak. Annesi, ablası ve tanık bir askere baskı uygulayan Kıvanç'ın yakını Bülent Kaya da katılacak. Bu duruşmada ne olur bilmiyorum, ama bu kadar delil ve tanık varken, Kıvanç'ın tutuksuz yargılanması çok üzülüyorum.'

'SEVAG'IN ÖLÜM NEDENİ ASKERİ DENETİMSİZLİK'

Ani Balıkçı, Ağaoğlu ailesinin Sevag'ın ölümüyle ilgili olarak da, 'Kıvanç'ın annesi ve ablası kaza olduğunu söylediler, arayıp başsağlığı dilediler. Annesi 'Yüzde 70 Sevag'a yüzde 30 oğluma üzülüyorum' dedi. Kıvanç'ın ailesi Sevag'ın ölüm nedenini, askeri denetimsizlik olarak görüyorlar. Duruşmalarda Kıvanç'ın avukatı 'Başınız sağolsun' deyip duruyordu, 'Benim başım sağolan toprakta. ben sağım ama oğlum öldü' dedim. Somut delil yok diyorlar, onlara somut delil toprağın altında dedim. Başka delil aramanıza gerek yok' açıklamasında bulundu.

'ATILMAYAN DAYAĞIN, İMZASI MI OLUR'

Sevag'ın yapmadığı halde suçlandığı bir olay yüzünden dövüldüğünü belirten Ani Balıkçı, 'Sevag, bir gün nöbet tutarken, nöbet yerinde kendisinden önce bulunan askerin cüzdanı kaybolmuş. O asker cüzdanını nöbet yerinde unuttuğunu söyleyince Sevag olaydan sorumlu tutulmuş. Her ne kadar astsubay, Sevag'ın böyle bir şey yapmayacağını söylese de başka bir komutan Sevag'ı dövmüş. Nişanlısı Melanie'ye bahsetmiş, şikayetçi olacağını söylemiş. Melanie de 'Uğraşma 2 ay kaldı' demiş. Biz oraya gittiğimizde bize o dayak olayına dair bir kağıt okudular. Sevag dayak yemedim diye kağıt imzalamış. İmza Sevag'ın, Sevag şikayet etmeyi düşünürken neden o kağıdı imzalasın. Atılmayan dayağın imzası mı olur' diye konuşuyor.

BU TOPRAĞIN TA DİBİNE GÖMÜLMEK İÇİN GÖZÜM VAR

Başka insanların ölmemesi için adaletin yerini bulması gerektiğini belirten anne Ani Balıkçı, '24 Nisan, Paskalya ve Sevag. Biz apolitik bir aileydik, politik yaptılar. Ben adaletin yerini bulmasını istiyorum. Oğlum geri gelmez biliyorum. Fakat başka Sevaglar, Hrantlar ölmesin. Biz vatanımızı seviyoruz. Hrant'a söylemişlerdi zamanında 'Bu toprakta gözünüz var' diye, ben de Hrant'ın cevabını vermek istiyorum: 'Toprağın ta dibine gömülmek için evet gözüm var bu toprakta' diye konuşuyor.

OLAYDA GARİPLİKLER: 'VÜCUDUNDA 2, İNCELENEN KIYAFETTE 1 DELİK VAR'

Ailenin avukatı İsmail Cem Halavurt ise önceki duruşmada Kıvanç Ağaoğlu'nun dayısı Bülent Kaya'nın tanıklardan Halil Ekşi'nin ifadesine müdahale ettiğinin belirlendiğini belirtiyor:

'Kıvanç Ağaoğlu'nun Bülent Kaya adlı akrabasının tanık Halil Ekşi üzerinde baskı kurması nedeniyle mahkemeye getirilmesini talep ettik. Adli tıbba mermi izleriyle ilgili tekrar rapor talep ettik. Bunun nedeni Sevag'ın vücudunda 2 delik var. Adli tıpta incelenen elbisesinde ise tek delik var. Bu inceleme sağlıklı yapılmadı. Biz bunun üzerine Sevag'ın emanetteki kıyafetlerini istedik. Kıyafetler arasındaki fanilada da 2 delik vardı. '

Halavurt, cinayeti ve yürümeyen soruşturmayı gündeme getirmek için dün akşam Sevag için yapılan eyleme ilişkin olarak da şunları söylüyor: 'Sevag için adalet girişimi' aracılığı ile yapılan eylem davaya dikkat çekmeyi hedefliyor. Bu girişimin ırkçı cinayet ihtimalleriyle ilgili kaygıları var. Türkiye'de yaşıyoruz ve bu kaygılarında çok da haksız değiller. 7 Eylül'de gerçekleşecek olan duruşmadan önce söyleyeceğim, diğer celseden itibaren çok aşama kaydedilmediğidir.

EMNİYETİ AÇIK OLAN TEK SİLAH AĞAOĞLU'NUN

Askeri bilirkişi raporunda, Kıvanç Ağaoğlu'nun silahın emniyetini açmaması gerekirken açtığı belirtiliyor. Ağaoğlu 'Güvenlik açısından tehlikeli ve terör bölgesinde yer aldıklarını, korkup silahın emniyetini açtığı' söylüyor. "
Halavurt, keşif görüntülerine yayın yasağı gelmesiyle ilgili olarak da, 'Dava sürecine dair bir gizlilik kararı yok. Biz yayınlanabileceğini söyledik. Fakat mahkeme bölgenin güvenlik açısından tehlikeli ve terör bölgesi olması nedeniyle yayın yasağı getirdi' açıklamasında bulunuyor.

'İKİ CİNAYETİ YARATAN SAİK ÖNEMLİ'

Hrant Dink davasının da avukatlığını da yapan İsmail Cem Halavurt, Hrant Dink davası ile Sevag Şahin Balıkçı davasındaki benzerliklere de dikkat çekiyor: 'Hrant Dink davası içinde birden fazla yapıyı barındıran çok farklı bir dava iken, Sevag Şahin Balıkçı'nın davası daha lokal bir olay olarak karşımıza çıkıyor. Fakat her iki cinayeti yaratan saik burada önem kazanıyor. Kaza ile olmuş olsa bile Hrant Dink'e veya Sevag Şahin Balıkçı'ya silah doğrultabiliyor. Yani Ogün Samast'ın kafasındaki neyse, Kıvanç Ağaoğlu'nun kafasındakinin de o olduğunu anlayacağız. Dosya olarak medyadaki yeride Hrant Dink davasından daha farklı ve bilinmeyen bir vaziyette ilerliyor. Biz bunu yaratan zihniyeti,eğitim yapısını, medyanın duruşunu eleştiren bir yapıdayız. Bu iki dava hukuk açısından farklı, Türkiye bilinci açısından benzer olaylardır.'

'SEVAG ERMENİ OLDUĞU İÇİN BAŞTAN SUÇLUYDU'

"Dur De Girişimi"nin sözcüsü Cengiz Alğan da, Sevag Şahin Balıkçı davasında herhangi bir ilerlemenin olmadığı, cuma günkü duruşmada bir karar çıkarsa, bunun cezayı düşürücü bir karar olabileceğini belirtiyor.

Alğan, '24 Nisan'da öldürülmüş olması tesadüf olamaz. Ermeni soykırımı ve Paskalya'nın başlangıcı olarak bilinen bu günde öldürüldü. Bu durum neredeyse Ermeni Soykırımı'nın devam ettiğini gösteriyor. Sevag sıradan bir Ermeni vatandaşı, siyasetle alakası yok, yazar, çizer ya da gazeteci değil. Demek ki devlet öyle bir çembere almışki, en küçük yerde dahi tespit edip müdahele edebiliyor.

Askerlik yaptığı sırada, diğer askerler tarafından tehdide maruz kaldığı biliniyor. Bir asker tarafından Sevag'a 'Ermenistan ile Türkiye arasında savş çıksa ne yaparsın? Ben senin kafana sıkarım' cümlesi sarfedilmiş.

Böyle şeyler askeriyede gizli kalmaz. Olay sırasında komutanın uzakta onları seyretmesi ve askerlerin bulunduğu noktaya uzak kalışı bunun planlı bir durum olduğunu ortaya koyuyor. Birilerinin bilgisi dahilinde öldürüldüğünü görüyoruz. Sevag Ermeni asıllı olmasının askerde sıkıntıya yol açtığını ve tehditler aldığını nişanlısına da belirtmiş. Bu İttihat Terakki zihniyetinin devam ettiğini gösteriyor. Silahın direk Sevag'ı öldürmek için doğrultulduğu kanıtlanmışken, katil tutuklanmıyor. Eğer orada ölen bir Türk, Laz vs. olsaydı, tepkiler ya da verilen kararlar bu aşamada kalmazdı. Sevag öldürüldü, çünkü o Ermeni olduğu için baştan suçluydu.'

Haberin Devamı