Gazete Vatan Logo

‘Başaramazsak siyasi irade itibar kaybeder’

'Kurumlar arası dengeyi oturtmak gibi bir yükümlülüğümüz var'

Bu işi başaramazsak 30 yıldır şikayet edilen Anayasa ile bir 30 yıl daha devam etmek zorunda kalırız. Bu işi başaramazsak siyasi irade itibar kaybına uğrar” dedi

Türk Dayanışma Konseyinin düzenlediği “Anayasa’da Temel İlkeler” Çalıştayı Dedeman Oteli’nde düzenlendi. Çalıştayın açılışında konuşan Çiçek anayasa çalışmalarına toplumun her kesiminden katkı beklediklerini, sivil toplum kuruluşlarından başta büyük şehirlerde olmak üzere her şehirde anayasa çalışmaları yapmasını istediklerini belirterek, TBMM Uzlaşma Komisyonu’nun bugüne kadar 21 bin sivil toplum kuruluşu, vakıf ve derneğe, 60 siyasi partiye yazı göndererek çalışmalara katkı sağlamalarını istediğini söyledi.

‘Türkiye sıkıntıya girdi’

Çiçek, yeni anayasanın evrensel değerler taşıyan ve kurumlar arasında dengeyi gözeten bir yapıda olması gerektiğine işaret ederek, şöyle konuştu: “Kurumlar arası dengeyi oturtmak gibi bir yükümlülüğümüz var. Bu işi başarmak zorundayız. Başaramazsak 30 yıldır şikayet edilen anayasa ile bir 30 yıl daha devam etmek zorunda kalırız. Bu işi başaramazsak siyasi irade itibar kaybına uğrar. Bunu yapacak akademik ve millet tecrübesine sahibiz. Mevcut anayasanın ülke yönetiminde ne gibi zorluklar çıkartığı konusunda hepimiz bilgi sahibiyiz. Bütün mesele birbirimizi anlayarak, mümkün olan değerler neyse, milletimizin beklentisine uygun anayasa yapmak. İçeriğinde neler olacak bunları ben değil, siz belirleyeceksiniz, söyleyeceksiniz. Geniş katılımlı olmazsa, sadece belli kesimlerin hazırladığı bir anayasa olur ve yine tartışmalar bitmez. Seçtiğimiz yol doğru, buna büyük bir destek var, katılımı esas alarak süreci müspet şekilde sonuçlandırmamız gerekir. Bugün karşılaştığımız bir kısım sorun bu anayasadan kaynaklanıyor. Her sorun anayasadan kaynaklanmıyor ama yaşadığımız birçok gerilim, sıkıntının da bu anayasadan kaynaklandığı ortadadır. Millet iradesinin üzerine zaman zaman yeri gelmiş yargısal ipotek konulmuş, yeri gelmiş başka türlü olmuştur. Bir cumhurbaşkanı seçememiştir bu meclis. Neden? Anayasa Mahkemesi yasama organının yetkisini gasbetmiştir. Anayasadaki şartlara uygun bir adaylık sözkonusu ama ona rağmen 367 gibi akıl almaz, hukukla bağdaşmaz bir kararı Anayasa Mahkemesi vermiştir. Ondan sonra da Türkiye başka bir sıkıntıya girmiştir. Bir kısım gerginliklerin temelinde bu anayasa var, bunlar da bizim için tecrübedir. Keşke düzgün bir anayasa yapabilsek de bu konuda başkalarına katkı verebilsek, aksi takdirde kan dökenlerin, kin kusanların mazereti olmaya devam eder.”

MHP’li Bal: Dayatmalara karşı çıkmalıyız

MHP Genel Başkan Yardımcısı, TBMM Uzlaşma Komisyonu üyesi Faruk Bal öncelikle “bu anayasa kime yapılacak” sorusunun cevaplandırılması gerektiğini belirterek, yapılacak anayasanın Türkiye Cumhuriyeti devletine, Türk milletine yönelik yapılması gerektiğini söyledi. Bal, “Dayatmalara karşı çıkmalıyız. Osmanlı Devletinin devlet anlayışını bozan unsurlar tekrar bu yapılacak anayasaya sokulmamalıdır. Farklılıktan değil, müştereklerden hareket etmek lazım. Bütün etnisiteler Türk milletinin zenginliğidir, bunlardan birinin ayrılacağı endişesiyle yarayı kaşıyarak, kanatmanın, kanla beslenmenin anlamı yoktur” dedi.

CHP’li Türmen: Yol temizlenmeli

CHP İzmir Milletvekili, TBMM Uzlaşma Komisyonu üyesi Rıza Türmen de anayasa yapılmasının ulusların tarihlerinde dönüm noktaları olduğuna işaret ederek, Türk halkının yüzde 80’inin yeni anayasa talebinde bulunduklarını, siyasilerin de bu talebe karşılık vermek zorunda olduklarını kaydetti.Türmen, “Türk toplumuna ve çağdaş dünyanın ihtiyaçlarına cevap veren yeni bir anayasa yapmak zorundayız. Yukarıdan aşağıya değil, aşağıdan yukarıya bir anayasa yapma süreci başlamıştır. Bu Türkiye tarihinde bir ilktir” diye konuştu.

Haberin Devamı