İşini bilen 'Ayaz'da kalmaz

Yalova'nın Çernobil'i AKSA tam 18 yıl imar izni ve işletme ruhsatı olmadan kaçak çalıştı. Tüm izinleri dönemin İstanbul Valisi Nevzat Ayaz verdi. Ayaz şimdi AKSA'da yönetim kurulu üyesi

Haberin Devamı

17 Ağustos depreminde, yırtılan tankları nedeniyle çevreye akrilonitril saçan ve yüzlerce kişinin zehirlenmesine yol açtığı iddia edillen "Yalova'nın Çernobil'i" AKSA dosyasını deştikçe ortaya çok ilginç ilişkiler çıkıyor. Tesadüf olarak nitelenmesi pek de mümkün olmayan bu ilişkileri masaya yatırmak için önce AKSA'nın kronolojisine bir göz atalım:

Ne izin ne ruhsat
AKSA Akrilik AŞ 1968 yılında kuruluyor. O yıl Yalova Taşköprü mevkiinde, deniz kıyısında tesislerin inşaatı başlıyor. İnşaat başlıyor başlamasına ama ortada ne inşaat ruhsatı var, ne de imar izni. Tesislerin inşaatı 1972 yılında tamamlanıyor. Ve AKSA aynı yıl akrilik elyaf üretimine başlıyor. Üretim başlıyor başlamasına da bu kez de işletme ruhsatı yok. Dünya Sağlık Orgütü'nün (WHO) en tehlikeli kimyasal maddeler arasında gösterdiği akrilonitrili işleyip yılda 9 bin tonluk elyaf üretimine işletme ruhsatı olmadan başlıyor.

Yılda 250 bin ton
Üretim ertesi yıl 1972'de 250 bin tona çıkıyor. Birinci Sınıf Gayrisıhhi Müessese kapsamında bulunan AKSA'nın İşletme ruhsatı hâlâ yok. İmar izinsiz arsa üzerinde, inşaat izni olmadan kurulan ve işletme ruhsatı da bulunmayan AKSAnın bu "yasa dışı" konumu 1984 yılına kadar sürüyor. Yani AKSA tam 12 yıl "kaçak tesislerde kaçak üretim" yapıyor. Üstelik yeni yatırımlarla da dünya akrilik elyaf devleri arasına giriyor. 1984'te AKSA'nın kaderi birden değişiveriyor. Dönemin Başbakanı Turgut Özal, 1984'te imar affı çıkartıyor. AKSA da kaçak binasına inşaat ruhsatı alıyor. İşin ilginç yanı, aslında gecekonducuları kurtarmak için çıkartılan bu aftan koca bir sanayi tesisi de "gecekondu muamelesine tabi olup" yararlanıveriyor. 26 Nisan 1984'te verilen ruhsatın kapsamı da bir garip. AKSA, bu tarihte "işyeri açma ruhsatı" alıyor. Oysa AKSA Birinci Sınıf Gayrisıhhi Müessese olduğu için bu ruhsat verilirken "sağlık koruma bandı" nın da belirlenmesi gerekiyor. Fabrikanın çevresinde oluşturulması gereken bu bant, çevre sakinlerinin muhtemel tehlike sınırlarının dışında tutulmasını amaçlıyor. Ancak, bu koruma bandı hususu, ruhsat verilirken her nedense unutuluyor! Zaten o dönemde AKSAnın mülkiyetinde bulunan arazide koruma bandı oluşturacak kadar bir boşluk da yok.

Ve Ayaz devrede
Tesislerine ruhsat alan AKSA, işletme ruhsatı olmadan üretime devam ediyor. 1986'de bu sorun da bir çırpıda hallediliyor. O dönemde, Yalova İstanbul'a bağlı bir ilçe, yani henüz il olmamış. AKSA'nın işletme ruhsatıyla ilgili işleri, Sağlık, Bayındırlık ve Çevre Bakanlığı'nın yürütmesi gerekirken her ne hikmetse bu işler AKSA'nın bulunduğu ilin en büyük mülki amirine devrediliyor. Yani İstanbul Valisi'ne. Dönemin İstanbul Valisi de Nevzat Ayaz. İşlemler tıkır tıkır tamamlanıyor ve AKSA 1986'de, yani kurulduktan 18 yıl, faaliyete geçtikten ise 14 yıl sonra tüm eksiklerini tamamlayıp "yasal" hale geliyor.

Tesadüfe bak!
Şimdi gelelim başka bir kronolojiye. Dönemin İstanbul Valisi Nevzat Ayaz'ın hayat hikayesine. 1930 yılında Çankırı'da doğan Nevzat Ayaz, Polis Koleji ve Ankara Hukuk'u bitirdikten sonra Emniyet Teşkilatı'na giriyor. Emniyet Genel Müdür Muavinliği'ne kadar yükseldikten sonra 1975'te Zonguldak Valisi oluyor. 4 Aralık 1979'da ise İstanbul Valiliği'ne atanıyor. 18 Ocak 1988'e kadar, tam 9 yıl 1.5 ay İstanbul Valisi olarak görev yapıyor. İşte AKSA, hemen hemen tüm sorunlarını Nevzat Ayaz İstanbul'un en büyük mülki amiriyken hallediyor. Ayaz, Yalova'nın da ilçe olarak bağlı bulunduğu İstanbul'un Valisi'yken, AKSA 18 yıldır alamadığı imar izni ve inşaat ruhsatını, 14 yıldır alamadığı işletme ruhsatını alıveriyor. AKSA, bütün işlerini hallettiği 1986 yılından 2 yıl sonra 1988'de Nevzat Ayaz İzmir Valiliği'ne atanıyor. Daha sonra DYP'den milletvekili seçilip Milli Eğitim ve Milli Savunma Bakanlığı yapıyor. 1995 seçimlerini kaybedince Meclis dışında kalıyor.

Talih kuşu kondu
3 yıl boyunca düşük tempoda siyasetle ilgilenen Nevzat Ayaz'ın başına 1998 yılında talih kuşu konuyor. O yıl 58 yaşında olan ve ömrü boyunca bürokrat ve siyasi olarak devlete hizmet eden Nevzat Ayaz birden özel sektöre geçiyor. Hem de nerede! Sıkı durun AKSA'da. AKSA'nın 17 Mart 1998 tarihli Olağan Genel Kurulu'nda, şirketin büyük ortağı Dinçkök Ailesi'nin oylarıyla Nevzat Ayaz Yönetim Kurulu üyeliğine getiriliyor. Hukuk tahsiliyle, ömrü boyunca polislik ve valilik yapan, bir süre de siyasetle uğraşan Ayaz'ın, dünyanın en büyük ve en sofistike akrilik elyaf üreticisi AKSA'daki diğer yönetim kurulu üyesi arkadaşları ise şöyle: Osman Boyner (şirket ortaklarından), Ali Raif Dinçkök (büyük ortaklardan), Ömer Dinçkök (büyük ortaklardan) İsak Lodrik (şirket ortağı), Selçuk Ergin ( ortak ve genel müdür). Listeden de görebileceğiniz gibi Nevzat Ayaz, şirketin ortakları ve işin uzmanı kişiler dışındaki tek yönetim kurulu üyesi. Nevzat Ayaz, daha sonraki 2 genel kurulda da yeniden Yönetim Kurulu'na seçiliyor. Şirket Yönetim Kurulu'nun şu andaki üyeleri şöyle: Ali Raif Dinçkök (Başkan), Ömer Dinçkök (Başkanvekili), İsak Lodrik, Hasan Denizkurdu ve Nevzat Ayaz. İşte AKSA ve Nevzat Ayaz'ın kronolojileri. Bu dev şirketin bol sıfırlı bordrosu, makam aracı, muhtemelen lüks lojmanı da yanında hediyesi olan Yönetim Kurulu üyeliği Ayaz'a bir hediye mi, yoksa eski bir vali ve Bakan'ın şirkete sağlayacağı prestij mi? Kararı size bırakıyoruz.

DİĞER YENİ YAZILAR