Uludağ otelleri yaşam savaşında

Haberin Devamı

Uludağ oteller bölgesi Türk kış turizminin kalbi sayılır. Buradaki otellerin kimi 40 yıl, kimi 30 yıl, kimi 20 yıl önce Orman Bakanlığı’nın yer tahsisi ile yapılmıştır. Tahsisi alan otel sahipleri projesini yetkili mercilere onaylatıp otelini inşa etmiş. Zaman içinde ek ihtiyaç olunca, avan projeler yine Orman Bakanlığı, Turizm Bakanlığı ve Bayındırlık Bakanlığı yetkililerince imzalanıp ek inşaatlar yapılmış. Bazı otellerde ise ek tesisler bizzat devletin yetkili kurumlarının talimatıyla, ancak onayı alınmadan yapılmış, bu tesisler yıllarca Türk turizminin yüz akı olarak faaliyette bulunmuştur.

Orman Bakanlığı bu tesislerin yıkılmasını, otel sahiplerinin yeniden tahsis edilecek alanlarda yeni projelerle otel yapmasını istiyor. Neden? Görüntü ve imar kirliliği varmış.

Basındaki haberlerden hatırlayacaksınız. Ağaoğlu İnşaat, Uludağ’daki otelini hükümetin bu yeni kararını protesto etmek amacıyla geçen sezon açmak istememişti. Ancak hükümetin bu kararını erteleyeceğini açıklaması üzerine otel sezon ortasında açılmıştı.

Şimdilerde otelcilerin başı yine dertte. Yer tahsis eden Orman Bakanlığı ilk proje dışındaki ek inşaatları 2 ay içinde yıkın diyor. Benim anlamadığım husus şu. Otellerin ek inşaatları için Orman Bakanlığı, Turizm Bakanlığı, Bayındırlık Bakanlığı yetkilileri onay veriyor. Hatta bu bakanlıkların en üst yöneticileri ve de bakanlar gelip bu ek tesislerde konaklıyor, o zaman kimsenin çıtı çıkmıyor da şimdi mi bu ek inşaatlar “akde aykırılık” teşkil ediyor ve yıkılması talimatı veriliyor.

Antalya, Muğla, Aydın ve daha birçok yerde de gerek Orman Bakanlığı ve gerekse Turizm Bakanlığı turistik tesis için yer tahsis etti. O tesislerde de Uludağ’daki tesisler gibi ek inşaatlar yapıldı ve hâlâ da yapılıyor. Eğer yalnızca Uludağ otelcilerine ek inşaatları yıkın deniliyorsa bu haksızlıktır. Diğer tüm tahsisli tesisler için de aynı uygulama gerekmez mi? Neden Uludağ otelleri? Çünkü Uludağ otelleri belediye hudutları dışında, Antalya’daki tesisler ise belediye hudutları dahilinde ve ek inşaatları da yasal hâle dönüşmüş.

Uludağ otellerine deniliyor ki 2 ay içinde otelinizi yıkın. Şimdi yetkililere iki sorum var. Birincisi; bu krizde hangi otelcinin cebinde tesislerini yıkıp onarıp tefriş edilebilecek para var. İkincisi; milli park hüviyetindeki güzelim bölge, bu yıkımlarla doğal dengesini kaybedecek, adeta bir inşaat mezarlığı haline gelecek, O bölge inşaat molozları ile mi milli parka yakışır, yoksa mevcut tesislerle mi?

Bakanlık daha güzel bir proje için ek tesislerin yıkılmasını talep ediyorsa haklı olabilir. Ancak tesislerin ek inşaatları yapılırken aynı yetkililer neden sessiz kaldı, hatta teşvik etti? Sonuçta ortada yapılmış ek inşaatlar ve oteller var. Turizme de katkı sağlıyor. Yeni bir Uludağ istiyorsanız, onu da biraz ilerde yeni bir projeyle başlatabilirsiniz. İsteyen yeni yaptırdığınız o güzel projeye, isteyenler de alışık olduğu ve sizin istemediğiniz o eski otellere gitsin. Bunu deneyin bakın, insanlar hangi tesislere gidiyor.



*****


Kınalıada’da sahte danışman

Geçen hafta Kınalıada’da huzur bırakmayan bazı girişimleri köşeme taşımış ve cevabını Belediye Başkanı Mustafa Farsakoğlu’ndan beklediğim bazı sorular sormuştum. Adalar Belediye Başkanı Mustafa Farsakoğlu beni telefonla arayıp bazı bilgiler verdi ve gerçekleri kamuoyuna duyurmak için hafta içinde beni ziyarete geleceğini söyledi. Ayrıca Adalar’da “Belediye Başkanı’nın Danışmanıyım” diye ortaya çıkan ve özellikle Kınalıada’da huzur bozan olaylara adı karışan, hatta belediyenin bazı yıkımlarına bizzat eşlik edip, işletme sahiplerinin tartaklanmasına adı karışan Muzaffer Ergöz isimli şahsın kesinlikle danışmanı olmadığının altını çizdi. Bu şahıs ile ilgili kendisinin de araştırma yaptığını söyledi. Kınalıada sakinleri, Adalar Kaymakamı, savcısı, polisi ve diğer yetkilileri de Muzaffer Ergöz’ün Başkan Danışmanı olmadığını, sahte danışman olduğunu bilmeli, hatta hakkında ünvan gasbından suç duyurusunda bulunulmalı. Başkan Farsakoğlu ile konuştuktan sonra kamuoyunu iddialar ile ilgili olarak bilgilendireceğim.

DİĞER YENİ YAZILAR