Gazete Vatan Logo

'Türkiye'yi kıskanıyorlar'

Uzun yıllar UNESCO'da görev yapan Mimar Dr. Genim'den UNESCO'ya sert eleştiriler

Uzun yıllar UNESCO’da görev yapan Mimar Dr. Sinan Genim, Haliç’e yapılması planlanan ancak UNESCO tarafından ilk etapta kabul edilmeyen Metro Geçiş Köprüsü ile ilgili eleştirilerde bulundu: “Türkiye, turistlerin cazibe merkezi oldu. Bu durum diğer ülkeleri rahatsız ediyor. Bu yüzden ‘Tehlike Altındaki Dünya Mirası Listesi’ne almakla tehdit ediyorlar. Oysa bunu yapamazlar.”

İstanbul’un ulaşımı açısından anahtar görevi gören ‘Haliç Metro Geçiş Köprüsü’ önce UNESCO’ya takıldı. UNESCO, tarihi yarım adanın silüetini bozduğu için İstanbul’u “Tehlike Altındaki Dünya Mirası Listesi’ne almayla tehdit etmişti. Hatta konuyla ilgili UNESCO tarafından bir heyet oluşturulmuş ve Haliç Köpürüsü araştırılmıştı. Yapılan son incelemelerden sonra Haliç Mero Geçiş Köprüsü’ne UNESCO’dan onay çıktı.

Türkiye rakip ülke!

İstanbul’un en önemli ulaşım ağı olacak metro güzergahının anahtarı olan Haliç Köprüsü’nde bu süreçler yaşanırken, Dr. Mimar Sinan Genim, Türkiye’nin boşu boşuna UNESCO tarafından tehdit edildiğini söyledi: “UNESCO’da uzun yıllar çalıştım. Neyi nasıl düşündüklerini bilirim. Köprü yüzünden İstanbul’u Tehlike Altındaki Dünya Mirası Listesi’ne almakla tehdit etti. Bunu yapamazlar. Çünkü Türkiye artık İspanya’nın, İngiltere’nin, İtalya’nın, Yunanistan’ın rakibi. Turistler İstanbul’a geliyor. Londra Belediye Başkanı bana ‘müşterimizi çalıyorsunuz’ dedi. Tablo buyken, İstanbul’u listeye dahil etmeleri İstanbul’un reklamı olur.”

Belgeseller çekilir

Sinan Genim, İstanbul’un listeye girmesi durumunda belgesel kanalları tarafından İstanbul hakkında onlarca belgesel çekileceğini söylüyor: “Liste açıklanır açıklanmaz insanlar İstanbul’u merak edecektir. Hatta görmek isteyeceklerdir. Bu İstanbul için reklam olacaktır. İşte böyle bir tabloda İstanbul’a gelen turistlerin sayısı artar. Bunu ne Londra ne Barselona ne de Atina ister. Ama şu anda bu tehdidi Demoklesin Kılıcı gibi tutmaya devam ediyorlar.”
Dr. Sinan Genim, UNESCO tarafından projenin onaylanması sözünü de eleştiriyor: “Benim bildiğim kadarıyla kapitülasyonlar cumhuriyet ile birlikte kalktı. Öyleyse bu proje tastiği de nereden çıkıyor. Bunun prosedürü bellidir ve yetkili birimler bunu yapar. Yok eğer UNESCO tastik edecekse bu yetki devrine girer. Yetki devri ise kabul edilemez. Başkası temenni de bulunabilir. Biz mimarlar ise projeyi tartışırız. Ama bu metro geçiş köprüsünün yapılması kaçınılmazdır. Ama mimari tartışmayı yapmayanlar bizi dışarı şikayet ediyor. Bu ahlaki açıdan da yanlıştır.”

Çifte standart uyguluyorlar

Sinan Genim, dünyada yapılan çalışmalardan örnekler göstererek, İstanbul’a çifte standart uygulandığını söylüyor: “Londra’ya bakalım. Millenium Köprüsü yapıldı. St. Pauls Katedrali’ne baskı yapıyor. Londra’nın silüeti ile uyumu yok. Ama yapılmış. Peki ya Milano’daki La Scala Opera Evi. Bunun da silüet ile bir ilgisi yok. Ya da Wembley Stadı. Tarihi stad yıkıldı yerine yenisi ve modern mimari ile yapıldı. Bu yapılar kültürel mirası tehdit etmedi mi? Silüeti bozmadı mı? Önemli olan ihtiyaçları karşılayabilmek. Mimari çizim ise tartışılabilir. Hakan Kıran imzasını atarak bir çalışma yaptı. Başarısız olursa zaten bu köprü ileride yıkılır yenisi yapılır. Başarısızlık ise Kıran’ın kariyerine yazılır. Hakan Kıran böyle bir riski göz önüne alır mı? Tabi ki hayır, elinden gelenin en iyisini yapacaktır.”

Haberin Devamı