Maskeler geri mi dönüyor, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca ne dedi? Maske geri mi gelecek?
Sağlık Bakanlığı bugün haftalık koronavirüs tablosunu paylaştı. Açıklanan verilere göre 13-19 Haziran'da 10 bin 954 kişinin testi pozitif çıkarken, 19 kişi hayatını kaybetti, iyileşenlerin sayısı ise 7 bin 653 oldu. Söz konusu verilerin açıklanmasının ardından “Maskeler geri mi dönüyor, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca ne dedi? Maske geri mi gelecek?” sorularına yanıt aranmaya başlandı.
Koronavirüs vakalarının artışa geçmesiyle birlikte vatandaşların gündemi yine maske oldu. Maskelerin geri gelip gelmeyeceği merak ediliyor.
MASKELER GERİ GELECEK Mİ?
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, koronavirüs vaka sayılarındaki artış sonrası maske zorunluluğunun geri gelip gelmeyeceğine ilişkin konuştu.
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Kabine Toplantısı sonrasında gazetecilerin sorularını yanıtladı. Bakan Koca, Covid-19 vakalarının artmasına bağlı maske yasağının tekrar geri getirilip getirilmeyeceği sorusu üzerine, "Hastalık artık grip gibi seyrediyor. Fakat ileri yaştakiler ve kronik rahatsızlığı olanlarda Covid-19 risk oluşturmaya yine devam edecek. Risk grubunda olanların kişisel tedbirlere dikkat etmeleri önem arz ediyor.
"TOPLUMSAL ANLAMDA ENDİŞE SEBEBİ OLMAKTAN ÇIKTI"
Grip öneminde olan hastalık toplumsal anlamda endişe sebebi olmaktan çıktı. Vaka sayılarında son iki haftada üç kattan fazla artış olsa da, bunun tam tersine, hastane yükündeki azalış yine sürmektedir. Kötü günler geride kaldı. Benzerlerini gelecekte aramak yanlıştır. Herkes müsterih olsun" dedi.
"HEKİM VE HASTA AÇISINDAN ADİL BİR DÜZENLEME"
Bakan Koca, hekimlerle yaptığı bir toplantıdaki açıklamalarına yönelik sorulan "Hekimlik mesleğinin icrası dünyada hangi bakımdan zorlaşıyor?" sorusu üzerine şöyle dedi:
"Tüm dünyada tıp, malpraktis davaları sebebiyle sigorta şirketleri ve avukatlar arasında sıkışmış durumda. Bu nedenle, tüm dünyada, giderek, hekimler mesleğini yapamaz hale gelmekte. ABD dahil, konuya duyarlı ülkelerin hiçbiri bu sorunu çözemediler. Oralarda sigorta şirketlerine prim ödenmesi üzerinden bir yöntem geliştirildi. Biz ise Türkiye olarak, dünyanın yapamadığını yaptık. Yeni çıkarılan malpraktis yasası son derece önemli. Malpraktis davasından doğan tazminatı devlet üstleniyor. Ne hastamız ne hekim mağdur oluyor. Kasıt olmadığı müddetçe tazminatın hekime rücu edilmediği bir düzenlemeyle sorunu bitirdik. Bu sorun yüzünden, Türk hekimlerinin uygulamadaki başarılarının da tehlikeye girmeye başlayacağı bir dönem gelmekteydi. Eğer bu yasa çıkmamış olsaydı süreçte bizi bekleyen sonuç buydu. Hekim ve hasta açısından adil bir düzenleme yapıldı."
