Kendimizi, birbirimizi ve Rabbimizi dinleyelim...
Kur’an’ın indirildiği bu kutlu ayda, sözü en güzel şekilde söyleyen, Yaradan’ın mesajlarını dinleyerek, oruç ibadetiyle kendini tutan (susan) ve özünü dinleyip anlayanlara selam olsun.
Konuşma, insanı insan yapar
İletişim kavramı son yıllarda daha çok dillendirilmiş gibi görünse de insanlık tarihi kadar eskidir. Çağdaş dilbilim felsefesine göre, insanı insan yapan eylem konuşmadır. İnsanlar konuşur, insanlar dinlerler. Konuşan her düşünce, onu dinleyecek dost bir kulak arar.
Okuma, yazma, konuşma ve dinleme edebiyat becerilerinden en çok gündeme gelen, güzel konuşma becerisidir. Çünkü birçoğumuz iletişimin güzel konuşmaya bağlı olduğunu düşünüp, daha çok güzel konuşabilme eğitim ve beceri kurslarına yönelmekteyiz. Bu alanda yapmış olduğum çalışma ve araştırmalarda, mesleki deneyimlerimde güzel konuşmanın, öğrenmenin, saygınlık kazanmanın, dost edinebilmenin, iyi aile ilişkileri kurabilmenin, sağlıklı olabilmenin ve daha birçok güzel iletişim kapısının anahtarının etkin dinleme olduğuna tanık oldum.
Önce anlamak gerekir...
En temel ihtiyacımız anlaşılmaktır. Bu yüzden daha çok konuşmak isteriz. Anlaşılmak için önce anlamak gerektiğini çoğunlukla ihmal ederiz. Yapılan araştırmalarda, karşımızdaki konuşurken genellikle içimizden ne cevap vereceğimizi, ne tavsiye edeceğimizi, onu nasıl daha iyi hissettireceğimizi düşündüğümüzden, hatta hayatımızdan örnekler verme gibi bir zorunluluk hissettiğimizden etkin dinlemeyi aksattığımız, bu yüzden genellikle konuşanın sözünü kestiğimiz tespit edilmiştir. Etkin dinlemek istiyorsak varlığımızla orada olup, baştan aşağı kulak kesilerek can kulağı ile dinlemeliyiz. Konuşanı aktif dinlemek, “seninle ve seninle ilgili konularla ilgileniyorum, sana saygı duyuyorum, dikkatimi sana yöneltiyorum, sen varsın, senin farkındayım, sana değer veriyorum” mesajını iletebilmektir. Bu mesajdan daha güzel bir iltifat var mıdır?
Sadece diğer insanları değil, zaman zaman sessiz ve yalnız kalarak kendimizi dinlemeye zaman ayırabiliyor muyuz? Yaradanımızla iletişimimiz nasıl? Yaradanımızla en güzel iletişim dilimiz olan dualarımız şefkatle koruyan mı, yoksa korkuyla cezalandıran mı?
‘Allahım bir yol göster!’
Zor durumlarımızda Yaradana yönelip, ellerimizi açıp “Allahım, bu konuda bana bir yol göster” dediğimizde, Yaradanımızın gösterdiği yolu güvenle dinleyip, anlayabiliyor muyuz? Yaratılmış her şeyin bir ayet olduğunu fark edip, onun dilini doğru dinleyebiliyor muyuz?
Kur’an-ı Kerim’de geçen takva kavramı, her an Yaradanın varlığının bilincinde olmak, O’nu duyabilmek demektir. Yine, haşye kavramı huşu’dan gelir ki anlamı Allah’a hayranlık duymak demektir. Ancak Yaradanımızı hayret ve hayranlık makamında sevebilirsek güvenli bağlanabilir ve mesajlarının aktif dinleyicisi olabiliriz.
Bu kutlu ve güzel rahmet ayında Yaradanımızın mesajlarına doğru yönelmek ve dinleyebilmek duasıyla…
Yazar “DİNLEMEK ESENLİKTİR” adlı kitabından hazırlamıştır.
