Erdoğan, Obama'ya bir mektup yazarak Ermeni tasarısının gündeme alınmamasını talep etti
Davutoğlu, Başbakan’ın Obama’ya mektup gönderdiğini belirterek, “Sözde soykırım tasarılarını iki ülke ilişkileri üzerine Demokles’in kılıcı gibi sallamalarına izin vermeyiz” dedi.
TBMM Genel Kurulu’nda Dışişleri Bakanlığı’nın bütçesi üzerinde konuşan Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Türkiye’nin ABD ile ilişkilerini değerlendirdi. Son günlerde, tekrar Türkiye’yi hedef alacak şekilde sözde soykırım tasarılarını gündeme getirme çabalarının bulunduğuna işaret eden Davutoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: “Özellikle ABD Temsilciler Meclisinin kapanışına yakın bir dönemde, baskın bir girişimle bu kararı Temsilciler Meclisinin Genel Kuruluna getirme çabası, geçtiğimiz cuma günü yaşandı, yarın (bugün) da bu çabayı sürdürme konusunda bazı girişimlerin olduğunu biliyoruz. Bu konuda ilk haberler bize ulaşır ulaşmaz, hem Washingonton Büyükelciğimiz oradaki muhatapları nezdinde hem de ben Sayın Clinton ile doğrudan temas kurarak gerekli uyarılarda bulunduk. Biz artık bu tasarıların, Türkiye ile ABD arasındaki ilişkilerde Demokles’in kılıcı gibi, bu ilişkilerimizin üzerinde sallanmasına izin veremeyiz. Bu çerçevede Sayın Başbakanımız da Sayın Obama’ya bugün (dün) bir mektup gönderdi. Bu iftiralar, bu hafıza dayatmaları karşısında Türk milleti, ulusal onurunu korumaya kararlıdır. Yüce Meclisimizin de bu konuda her zaman gösterdiği duyarlılığı göstereceğinden eminim.”
Umarım yanlış yapılmaz
Davutoğlu, daha sonra da gazetecilerin sorularını yanıtladı. 1915 olaylarına ilişkin Ermeni iddialarına destek veren tasarıyla ilgili Davutoğlu, şöyle konuştu: “İnşallah, Türkiye-ABD ilişkilerini yeni bir sınava sokacak bir karar çıkmaz Temsilciler Meclisinden. Biz, adil hafıza etrafında Ermenistan ile Ermeni toplumu ile her yerde konuşmaya, görüşmeye, diyalog kurmaya hazırız. Bizim ilişkilerimiz köklü ilişkilerdir, geçmişi köklü, gelecekte de iki ülke hemen hemen her alanda birbirine ihtiyaç hissediyor. Bunun göz önünde bulundurulacağına ümit ediyoruz. Ümit ederiz ki böyle bir yanlış içine girilmez.”
