Babacan: 'Basel-2'ye gidiyoruz

Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Ali Babacan, tarımsal kredilerde geri dönüş oranının yüzde 98 olduğunu belirterek, 'Yüksek ödeme oranı çiftçilerimizin ne kadar dürüst ve borcuna sadık olduklarının en önemli ölçüsü. Yeter ki uygulamada aynı ciddiyeti, kararlılığı gösterelim' dedi.

İktidara geldiklerinde son kez çiftçi kredilerini yeniden yapılandırdıklarını ve ciddi miktarda tahsilat yapıldığını anlatan Bakan Babacan, yeni kullandırılan tarımsal kredilerde de geri dönüş oranının önceki dönemlerle mukayese edemeyecek kadar yüksek olduğunu vurguladı.

Ziraat Bankası Genel Müdürü Can Akın Çağlar ise 672 milyon YTL tutarındaki tarımsal kredide yapılandırmaya gidildiğini, bunun yüzde 84'ünün tahsil edilmiş durumda olduğunu, 46 bin kişinin takipte olduğunu ve stok alacağın 121 milyon YTL
düzeyinde bulunduğunu açıkladı.

Çağlar, kendileri döneminde son 4 yılda kullandırılan tarımsal kredilerdeki geri dönüş oranını da yüzde 1,4 olarak kaydetti.

Bu rakamların önemine işaret eden Bakan Babacan da af ve yeniden yapılandırmanın adeta standart uygulama haline geldiğini hatırlatırken, kendilerinin hükümete geldiklerinde son kez yapılandırma yaptıklarını açıkladıklarını, ciddi ve ilkeli olunması sayesinde artık herkesin ödeyebileceği kadar kredi aldığını anlattı.

Uluslararası bankacılık kriterlerini apsayan 'Basel-2'ye uyum sürecine girildiğini hatırlatan Babacan, şunları kaydetti:

'Böylece temiz bir kredi geçmişi oluyor Türkiye'nin. İnsanlarımızın, firmalarımızın tek tek kredi geçmişi artık çok önemli. Bunların artık kayıtları tutulacak. Bütün bankalar bunları izleyecek. Bundan 10 sene sonra kayıtlara dönüp bakacaklar. Kişi otomobil alacak tüketici kredisiyle. Acaba son 10 yıl içinde bankadan kredi alıp da geç ödediği oldu mu bu insanın, her hangi bir sıkıntısı, olumsuzluğu var mı buna bakılacak. Dolayısıyla tüm vatandaşlarımızın daha temiz bir kredi geçmişi kazanmasına da yardımcı oluyoruz.'



ÖZELLEŞTİRME KARARLILIĞI
Kamu bankacılığının sistem içinde payının ne olması gerektiği yönünde bir hedefleri bulunmadığını belirten Bakan Babacan, önce Vakıfbank'ta yüzde 25'lik halka arz, ardından Halkbank'ta yüzde 25 halka arz kararıyla bankacılık sektöründe özel sektör ağırlıklı bir yapıya doğru gitmek istediklerinin en kuvvetli sinyalini verdiklerini vurguladı.

Babacan, bundan sonraki dönemde de yine bu uygulamaların devamıyla bankacılık sektörümüzde özel sektörün ağırlığının gittikçe artmasını sağlayacak özelleştirme uygulamalarını devam ettireceklerini söyledi.



'MESAJI ALMASI GEREKENLER ALMIŞTIR'
Bankacılık sistemiyle ilgili son 4 yılda çok önemli değişiklikler yaptıklarının altını çizen Bakan Ali Babacan, şöyle devam etti:

'Kamu bankalarıyla özel bankalar arasındaki rekabet zeminini adil bir zemin olarak tutmamız son derece önemli. Bu özel sektör ağırlıklı bir bankacılık sektörü yapısı hedefimizle de uyumlu bir politika. Burada mesajı alması gerekenler almıştır diyerek, bu konuda daha fazla detaya girmenin bankacılık sistemi açısından uygun olmadığını düşünüyorum.

Uzun vadede bankacılık sektörünün en sıhhatli yapısı ne olacaksa ona gidecek stratejileri uygulamak zorundayız. Bu aşamada kamu bankalarına üzerine düşen rol neyse kamu bankaları da o rolü üstlenmek zorunda.'


DEVLET İÇ BORÇLANMA SENEDİ İLE KARLILIK İLİŞKİSİ
'Çok devlet iç borçlanma senedi var, kamu bankaları ondan kar ediyor' şeklindeki değerlendirmelere ilişkin de Bakan Ali Babacan, 'Önceki dönemlerde daha fazlaydı, daha çok kar etmesi gerekirdi' dedi.

Ziraat Bankası'nda menkul değerler cüzdanı ağırlığının azaldığını, kredilerin ağırlığının arttığını vurgulayan Babacan, kredi gelirleri yüzde 7'den yüzde 22'ye yükselirken, menkul kıymet gelirlerinin ise yüzde 87'den yüzde 66'ya
gerilediğini kaydetti.

Babacan, 'Yunan bankalarının Türk bankaları satın almalarıyla ilgili bazı sorunlar yaşandığı, bunda Ziraat Bankası'nın Yunanistan'da şube açmasına izin verilmemesinin de etkili olduğu söyleniyor, siz ne dersiniz?' şeklindeki bir soruya, 'Yunanistan'a Ziraat Bankası müracaat etmiş de öyle bir şey de yok. Onu ayrıca gerekli değerlendirmeleri zamanı gelince yapacağız' yanıtını verdi.

Anadolu Yaklaşımı çerçevesinde Ziraat Bankası'nda bin 421 işletme ve 15 milyon YTL borç yer aldığını anlatan Babacan, kamu bankalarının aktif büyüklüklerinin azaltılarak özelleştirilmesinin nedeni ile Ziraat Bankası yönetimine 'nitelikli zimmet ve promosyon cezası' konusundaki rapor bulunduğunu belirten gazetecilere de şu yanıtı verdi:

'Özel sektörün ağırlıkta olacağı, özel sektörün daha geniş hareket kabiliyetine sahip olacağı bir bankacılık sektörü hedefliyoruz. Aynı zamanda bankaların değeri neye göre tespit ediliyor, bu ayrı bir konu. Özelleştirme işlemleri yapıldıkça, ortaya çıkan değerleri hep beraber göreceğiz, değerlendireceğiz.

Ortada gerçekler var. Bir kar var ortada hangi yıla kaydedelim meselesiydi.
Operasyonel konulara girersek vakit yetmez. '

Genel Müdür Can Akın Çağlar da 'Bilançomuzdaki karın fiktif olduğuna yönelik, şu ana kadar yapılan her hangi bir tespit olmamakla beraber, Bankalar Yeminli Murakıplarının 2005 yılına ilişkin yazdıkları raporda, 1 milyar 802 milyon YTL net karın onaylandığı, bağımsız denetim raporunda yine bu karın onaylandığı, Başbakanlık YDK tarafından da bu karın onaylandığı yer aldı' dedi.

Genel Müdür Çağlar, çiftçiye yüzde 7-13 arasında değişen oranlarda kredi kullandırdıklarını, hazine bütçesinde bu sene 130 milyon YTL sübvansiyon yer aldığını bildirdi.

ZİRAAT BANKASI ÖZELLEŞTİRME TAKVİMİ YOK
Öte yandan Ziraat Bankası'nın özelleştirmesiyle ile ilgili bir takvimin söz konusu olmadığını, herhangi verilmiş bir kararın bulunmadığını vurgulayan Bakan Ali Babacan, Bankanın İstanbul'a taşınmasıyla ilgili kararın alınmış durumda olduğunu, arsa arayışının sürdüğünü, uygulamanın lojistik planlamasının yapılmakta olduğunu söyledi.