.
2008’DE DE UYARMIŞTI: Yargıtay Başsavcılığı’nın türban konusundaki açıklaması, 17 Ocak 2008’de AKP ve MHP’nin oylarıyla yapılan Anayasa değişikliğinden önce yapılan açıklamayı akla getirdi. Yalçınkaya, türban değişikliğinden önce partileri dünkü açıklamadakine benzer argümanlarla uyarmıştı. Değişikliğin Meclis’te geçmesinin ardından da AKP’ye kapatma davası açmıştı. İddianamede, başta Erdoğan olmak üzere AKP’lilerin türban yasağının kaldırılmasını savunan açıklamaları gerekçe gösterilmişti.
AYM NE DEMİŞTİ?: AYM, 31 Temmuz 2008’deki kararında Yalçınkaya’nın AKP’nin laiklik karşıtı eylemlerin odağı haline geldiği tespitine katılmakla birlikte eylemlerinin ağırlığının kapatmayı gerektirmediği sonucuna vararak AKP’ye “Hazine yardımının kesilmesi” cezası vermişti. O dönem 11 üyesi bulunan AYM’nin 6 üyesi kapatma yönünde oy kullanmış, kapatma kararı için 7 oy gerektiğinden AKP, bir oy farkla kurtulmuştu. Gerekçede, AKP’nin “Üniversitelerde uygulanan başörtüsü yasağı, Kuran kurslarına yönelik yaş kısıtlaması ve imam hatip liselerine uygulanan katsayı sınırlamasının kaldırılmasına yönelik siyasal mücadelesini laiklik ilkesine uygun yürütmediği” belirtilmişti.
TÜM PARTİLERİ UYARDI: Yalçınkaya’nın dünkü açıklamasında partiler hakkında soruşturma yetkisi olduğuna ilişkin hatırlatması 2008’de yaşanan sürecin tekrarlanacağı ihtimalini doğurdu. Yalçınkaya, açıklamasıyla partilere iki önemli mesaj verdi. Bunlardan ilki, türban yasağını kaldıracak bir düzenlemenin Anayasa’ya aykırı olacağı, yani AYM tarafından iptal edileceği uyarısıydı. Yalçınkaya’nın ikinci mesajı ise “yeni düzenlemelerin yol açacağı sonuçların siyasi, toplumsal, kurumsal, ekonomik ve hukuki sorumlulukların tüm siyasi partilere ait olacağı” sözlerinde gizli. Yalçınkaya dünkü açıklamasında, üniversitelerdeki türban yasağının kaldırılmasına yeşil ışık yakan bütün açıklamaları “devletin temel niteliklerine aykırı” diye mahkum etti. Bu ifadeler, türban nedeniyle kapatma davası veya davalarının açılacağı yorumlarını beraberinde getirdi.
MENZİLE EN YAKIN AKP: Yalçınkaya 2008’de de türban yasağının kalkmasına oy veren MHP’ye dava açmamış, sadece ancak AKP’ye açmıştı. CHP, MHP, BDP ve AKP’nin yasağa karşı açıklamaları göz önüne alındığında Yalçınkaya’nın bütün bu partilere “laikliğe aykırı”lıktan dava açması hem hukuken hem de siyaseten pek mümkün değil. Çünkü türban yasağının kaldırılmasını savunmak başlı başına dava gerekçesi olmaya yetmiyor. AKP’nin kamu kurumlarında, ilköğretim ve lisede de türban yasağının kaldırılmasını yönelik açıklamaları AKP’yi dava menziline daha çok yaklaştırıyor.
TÜRBAN HEP CEZA NEDENİ: AYM 1998’de RP ve 2001’de FP kapatma davalarında da bu partilerin türban yasağını kaldırmayı amaçlamalarını laiklik ilkesine aykırı bulmuş ve kapatma nedenleri arasında saymıştı. AİHM’in RP’nin kapatılması davasında Türkiye’yi haklı bulması da Yalçınkaya’nın en önemli dayanak noktalarından birini oluşturuyor.
İÇTİHATLARI DEĞİŞİR Mİ?: Yalçınkaya’nın açıklamasında olası değişikliğin AYM tarafından iptal edilmesi gerektiği, Anayasa maddelerine yapılan atıfla savunuluyor. İptal için AYM’nin yenilenen yapısındaki 17 üyenin 12’sinin oyu gerekiyor. AYM’nin üye profili ve eski kararlarda kullanılan oylar bunun zayıf bir olasılık olduğunu gösteriyor. Ayrıca türban gerekçesiyle AKP’ye açılacak bir davada kapatma çıkma olasılığı da yine aynı sayıda oy gerektiği için yine zayıf bir ihtimal. Düzenleme yasa ile yapılması ise, 9 oy iptale yeteceği için riskli bulunuyor.