'Ne kadar biliniyor bilmiyorum ama...' Acun Ilıcalı Emre Belözoğlu'nun Fenerbahçe'den neden ayrıldığını açıkladı! Ali Koç'la...
İngiliz kulübü Hull City'i satın alan ve transfer çalışmalarına start veren Acun Ilıcalı, Emre Belözoğlu'nun Fenerbahçe'den ayrılma sürecini açıkladı. Ilıcalı Ali Koç hakkında ise 'Camia arkasında durmalı' dedi.
İngiltere Championship ekiplerinden Hull City'yi devralan Acun Ilıcalı, Blu TV'de Hull City, Fenerbahçe, Ali Koç ve Emre Belözoğlu hakkında flaş açıklamalarda bulundu. Ilıcalı, Belözoğlu'nun Fenerbahçe'den ayrılma nedenini de ilk kez açıkladı. İşte detaylar...
Acun Ilıcalı, Blu TV'de Canan Cansu Özgen'in sunduğu 40 adlı programa konuk oldu. Ilıcalı, programda Hull City ve Fenerbahçe ile ilgili de konuştu. İşte Acun Ilıcalı'nın açıklamalarından satır başları...
"Yaşadığım başarıların hiçbirini hayal ettim diyemem. Başarılı bir başlangıç olmamıştı televizyon sektörü benim için. İlk başladığımda muhabirdim, başarılı bir muhabir de değildim. O zaman ki hayaller acaba işte kalacak mıyım, benimle devam edecekler mi, hayalleriydi. İş buralara geldi. Uzun vadeli hayaller hiç kurmadım. Hayatımda planlarımı hiç uzun yapmadım. Bence başarımdaki önemli etkenlerden biri de o. Uzun vadeli planların doğru olduğunu düşünmüyorum. Geldiğim nokta benim için gurur verici."
"Konunun içini bilen biri olarak cevap vereceğim çünkü Emre çok yakın dostum. Yaklaşık 20 yıl olmuştur. Biz Emre ile her gün beraberiz diyebilirim. Ailecek görüşürüz. Emre benim kardeşim. Milli gururumuz. Çok önemli yerlerde Türkiye'yi temsil etti. Büyük kulüplerde oynadı. Korkunç bir kariyeri var. Saymakla bitmez, gurur duyuyorum. Korkunç bir kariyeri var. Şu anda da teknik direktörlük hayatına başladı. Çok da iyi başladı, inşallah daha da iyi olacak."
"Ne kadar biliniyor, bilmiyorum. Başkanımız Ali Koç, Emre ile yollarını ayırmak istemedi. Emre'nin bünyenin içerisinde olmasını istedi. Bu, Emre'nin tercihi. Emre, Fenerbahçe'de kalmak istemedi. Başkanımız başka bir teknik direktörle çalışmak istedi ama Emre'nin de kalmasını istedi. Emre yoluna tek başına devam etmek istedi. Bu haksızlık değil. O zaman Emre Belözoğlu çok taze bir teknik direktördü. Başkanımız da o dönemde anladığım kadarıyla, böyle daha kendi açısından güven verecek, çok büyük bir ismi getirmek istedi. Bence, Emre'ye haksızlık eden yönetim olmadı. Ama Fenerbahçe camiası genel olarak Emre'ye çok sahip çıkmadı. Bu yönetim olarak söylemiyorum."
"Bizim taraftarımız çok güçlüdür, ben bizim taraftarımızın Emre'ye yeterli desteği verdiğini düşünmüyorum. Taraftarımız eğer o dönemde Emre'yi ciddi şekilde destekleseydi, bütün camia Emre kalsın deseydi, başkanımız da bundan etkilenirdi bence. Öyle bir destek de olmadı. Biz yakın çevresi olarak Emre'yi destekledik ama ben de futbolu çok uzun süredir, çok ciddi takip eden birisi olarak Emre'nin yeteneklerini ve yaptıklarını çok iyi bildiğim için kalmasını çok istedim. Dua ettim derler ya kalması için dua ettim ama nasip olmadı. Bir şekilde yollarını ayırmak zorunda kaldı. Kendi kariyerini başka yerde devam ettirmek istedi."
"Emre'nin gönlü ve kalbi o kadar temiz ki bir dönem işsizdi, yurt dışında bir yerde, belki bir hocanın yanında çalışacaktı. Şimdi çok önemli bir kulüpte, çok önemli bir görevde. Baktığım zaman Emre açısından çok mutluyum. Hak ettiği yerlere her zaman geldi. Fenerbahçe'den daha önce iki kere yollandı, futbolculuğu döneminde. İkisinde de geri geldi. Bugün de belki teknik direktör olarak devam edemedi ama, mutlaka gelecek bence ve bu sefer çok daha büyük başarılar elde edecek."
"NBA'de bir sınır vardır, kimse daha fazla para harcayamaz ve takımlar denk olur. Türkiye'de yaşanan aslında önemli gerçeklerden biri Anadolu takımlarımız, şu anda güç olarak büyük takımlara yaklaştıkları için daha fazla galibiyet elde ediyorlar. Fenerbahçe açısından bakarsak tabii ki üzücü bir durum var. Karamsar bir tablo var. Ama sürekli olarak da bunu düzeltmeye çalışan bir başkan var. Şu anda bütün hayatını Fenerbahçe'ye adamış durumda, onu göz ardı etmemek lazım."
"Bence Ali Koç istifa etmemeli. Fenerbahçe başarılı mı, tabii ki değil. Kendisi istediği sürece ve bu kötü durumu düzelteceğini düşündüğü sürece Ali Koç'a tekrar şans verilmeli. Gözden kaçan bir nokta olduğunu düşünüyorum. Futbol ekonomisi son 10 yılda ülkemizde otomatikman geriye gitti. Bundaki en önemli etkenlerden biri; naklen yayın gelirleri azaldı. Kulüpler, borçlar içinde oldukları için hareket kabiliyetleri azaldı. Küçülen bir ekonomide 4 büyükler..."
"Aziz Başkan'ın o döneminde ben de Fenerbahçe Kulübü'nün içerisindeydim açıkçası. Elimden geldiğince de destek oldum. Kendisini ziyaret etmişliğim de vardır hapiste olduğu dönemde. Aziz Yıldırım, Fenerbahçe için haksızca hapis yatmış bir isim. O bunu gündeme getirmedi dikkat ederseniz, Fenerbahçe'nin uğradığı zararı gündeme getirdi."
"Bence Fenerbahçe çok ciddi bir operasyonla, zarar görmüştür. O dönemde çok iyi hatırladığım, daha dosyanın ne olduğu belli olmadan, Avrupa'ya gönderilmemiştir Fenerbahçe. Şampiyonlar Ligi'ne katılacakken, katılması engellenmiştir. Burada çok çok ciddi bir mağduriyet vardır. Onun dışında terk etmek zorunda kalan futbolcular vardır. Fenerbahçe'nin en önemli 4-5 futbolcusu bu operasyonda takımı terk etmiştir. Buradan görülen zararlar, Avrupa kupasından gelen gelirler, kulübün küçülmek zorunda kalması, bunun en az 4-5 yıla yayılması gibi çok ciddi durumlar var."
"Aziz Yıldırım'ın hesap vakti dediği bence, mutlaka bu mağduriyetle ilgili söylediği bir cümledir. Bence de bunun mutlaka tazmin edilmesi gerekiyordur. Ben öyle düşünüyorum. Mağduriyet varsa, dünyanın her yerinde bu mağduriyet karşılanmalıdır. Bu mağduriyete kim yol açtıysa, hangi müessese yol açtıysa en azından telafi etmekle ile ilgili bir hareket yapılmalıdır. Görüşüm bu."
"Fenerbahçe'ye başkan olmak istemem, hoş bir cümle gibi gelmiyor bana. Ama isterim desem de şu anda zaten başkanımız var. Benim için öyle bir şey gündemimde bile yok. Ben, evet çok Fenerbahçeliyim. Küçüklüğümden itibaren çok ağır derecede Fenerbahçeliyim. Her zaman da öbür kulüplere karşı da sevgimi hiçbir zaman yok etmedim. Ben futbolu seviyorum, bir takım tutuyorum. Fakat futbolun da böyle paylaşılarak güzel olduğunu düşünüyorum. Başkanlık konusuna gelince, ben Fenerbahçe başkanı olayım diye bir düşüncem asla yok. Şu anda zaten olan bir başkan var, Fenerbahçe Başkanı olmak istiyorum diye bir şey söylemem söz konusu olamaz. Yönetimimiz var, çok ciddi emekler var. Amatör bir Fenerbahçeli olarak, açıkçası çok mutluyum."
"Ben normal taraftarımız gibi Fenerbahçe'yi destekleyen isimlerden biriyim. Taraftarımız da kendi maaşından kesip maçlara gidiyor. Maçları seyretmek için belki kendi gelirinden, maaşından fedakarlık yapıyor belki. Ben de kendi gelirimden fedakarlık yapıyorum ve kulübüme destek oluyorum. Bu amatör duruşum hoşuma gidiyor şu anda, son derece amatör bir şekilde kulübümü destekliyorum. Sağ olsunlar hem başkanımız, hem yönetimimiz bu konuda beni her zaman onore etmiştir. Benim, evet karşılıksız bir sevgim ve desteğim var ama karşı taraf da her zaman bu konuda bana karşı o sıcaklığı göstermiştir."
"Başkanımız Aziz Yıldırım döneminde de, o dönem beraber olduğum kanalda program yaptım. Ne zaman çağrılırsam, Fenerbahçe için elimden geleni hep yapıyorum. Kendimi kaybediyorum. Onun da en önemli sebeplerinden biri şu; küçüklüğüme baktığım zaman, yaşadığım mutluluklarda, Fenerbahçe ile ilgili olan mutluluklara bakınca, 20 mutluluk yaşamışım, hayatımın en mutlu 20 anısı, bunların 8-10 tanesinde Fenerbahçe'nin başarıları var. O yüzden de hayatımın mutluluklarının yarısında ağırlığı kapsayan bir kulübe de elimden geldiğince yardım ediyorum. Şu an sanki borcumu ödüyor gibi hissediyorum."
"Futbolda başarı elde ettikçe gelir artmaya başlıyor. Siz bir sene sonra Inter olamazsınız belki ama biz eğer Premier Lig'e çıkarsak, yılda alacağımız bütçe sadece canlı yayınlardan 200 milyon pounda yakın. İki yılda 400 milyon pound alacağız, 500 milyon euro yapar. Hull City projesi, eğer başarılı olursak, Allah izin verirse, ekonomisini kendi kendine büyüterek. Otomatikman, Avrupa'nın en önemli kulüplerinden biri haline gelebilir. Bu tamamen başarıyla alakalı, hedefimiz tabii ki o. Buralarda olmak için parayı bir yerden bulmanıza gerek yok. Ateşi yaktıktan sonra, yangın her yeri sarabilir. Biz de Hull City yangınını, Tigers'ı, inşallah Avrupa'da çok önemli takımlardan biri yapmak istiyoruz."
"Talip değiliz ama şöyle bir gerçek var; Türkiye'deki en büyük problem, kaçak yayınlardı. Kaçak yayınlardan dolayı ligin değeri çok düştü. Ligin değeri onsa, kaçak yayınlar yüzünden belki ikiye, üçe düştü. Şimdi yeni bir kanun çıktı, bence o kanun Türk futbolunun kaderini değiştirecek. Çünkü kaçak yayınlar artık net bir şekilde engellenebilecek. Devletimize teşekkür ediyoruz, bu konuya el attılar. Şu an kaçak yayınlar kanunen engellenirse, ligin değeri mutlaka çok artacak. Bu da kulüplere yansıyacak, çok güzel olacak. Biz bunun neresinde oluruz, bunu zaman gösterir. Şu andaki yayıncı kuruluş bu konuda çok istekli olmasına rağmen, kaçak yayınlardan dolayı çok mağdur oldular. Bir de dövizden dolayı mağdur oldular. İkisi birden olunca, onlar da ödemelerde belli sıkıntılar yaşadılar, bu çok normal. Bunların da bu dönemde düzeleceğini düşünüyorum. Biz şu anda talibiz diyemem."
