Daha ilk maçına çıkmıştı! Torrent için şok eden sözler 'Galatasaray için zaman kaybıdır'

Süper Lig'in ikinci yarısının ilk haftası sona erdi. Trabzonspor, Fenerbahçe ve Galatasaray puan kayıplarıyla başladı. Dün zorlu Hatayspor deplasmanında iki kere öne geçmesine rağmen skoru koruyamayan Galatasaray, sahadan 4-2 mağlup ayrıldı. Domenec Torrent ilk maçında mağlubiyetle tanışmış oldu. Maçın ardından İspanyol hocanın maç içindeki hamleleri tartışma konusu oldu. SABAH Spor yazarları Levent Tüzemen, Ömer Üründül, Bülent Timurlenk ve Ali Gültiken maçla ilgili çok çarpıcı değerlendirmelerde bulundu. Levent Tüzemen, Domenec'in zaman kaybı olacağını yazdı. İşte o çarpıcı ifadeler... ALİ GÜLTİKEN: Galatasaray'da teknik adam değişse de süreç değişmiyor. Bu kadro kendi içerisinde takımın orta alan bölgesini bir noktaya getiremediği için büyük problemler yaşıyor. Bir takımın iyi hücum yapabilmesi için de savunma yapabilmesi için de iyi bir orta alana ihtiyacı var. Galatasaray'ın orta alanındaki Taylan, Berkan ve Cicaldau'dan kurulu üçlüsü çok benzer oyuncular. Ve birbirlerini tamamlamıyorlar. Takımın hücum oyununda skora çok fazla katkıları yok. Oyunun orta alandan gelişmesine de çok fazla katkıları yok. Yani Kerem'in ekstra yaptığı işler olmasa Galatasaray hücum tarafında çok zorlanıyor. Yani şu karanlık günlerde Galatasaray'da ışık veren tek yıldız Kerem görünüyor. Öyle veya böyle deplasmanda bulunan iki gol de vardı... Kaçan penaltı da... Az şey değil. İkisinde de öne geçi yorsun. Ama sonrasında yenilen 3 gol var, birbirinin kopyası gibi. Galatasaray'ın rakip alanda veya ileri çıkarken yaşadığı top kayıplarında büyük bir sorun var. Futbolda en önemli şeylerden biri olan ikinci top dediğimiz dönen topları alamadığınızda sıkıntı başlar. Galatasaray orta alanda oyuncuların pozisyon hatalarından kaynaklanan bu boşluklarda işin savunma tarafında da büyük zafiyet verdi. Sezon başından beri de bunu çözemiyorlar. Eldeki orta alan oyuncuları bunlar, bunlarla devam edeceğiz diye bakıyorsa Galatasaray'ın sezon sonuna kadar işi çok zor. Bu orta alan kalitesi bir şeyleri değiştirmeye yetmez. Tabi Sezar'ın hakkını da Sezar'a vermek lazım. Bu boşlukları çok doğru kullanan bir takım olarak Hatayspor bunları Lobzhanidze liderliğinde affetmedi. Hatay yoluna devam etti. Galatasaray da kendi kaosunun içerisinde mücadele etmeye devam edecek gibi görünüyor. BÜLENT TİMURLENK: Galatasaray'ın aylardır iki maç arası günlerde gündemini kavgalar, skandallar ile meşgul eden bir yönetimi var. O yönetim judo şubesini emanet ettiği yöneticisine yeni teknik direktör bulma görevini veriyor. Galatasaray tarihte çok maç kazandı, çok maç kaybetti ama bu kadar itibarsızlıkla, samimiyetsizlikle yüzleşmedi. Dün ilk yarı penaltı gol olsa 0-2 de, Hatay yakaladıklarını atsa 3-1 de bitebilirdi. 3 gün önce gelmiş, futbolcuların bile adını ezberleyememiş bir teknik adama bu 90 dakikada eleştiri çıkmaz. Torrent dün 2-1 öndeyken Yalan 9 oynayan Halil'i oyundan alıp Aytaç'ı sahaya sürdüğünde santrforsuz oyun elbette Guardiola'lı yılların mirası ama İspanyol teknik adamın Pep ile çalıştığı 3 kulüpte de Berkan seviyesinde pas özürlü bir futbolcuyu rakipte bile görmemiş olabilirler üç ligde.. Santrforu ve kalecisinden yoksun Hatay, geçiş oynayan her takım gibi atak bitiremeyen Galatasaray'ı cezalandırdı. Alpaslan yüreğiyle oynayan bir oyuncu ama o pozisyonda biraz aklınızı ortaya koymanız lazım. Dün erken sarı kartın ardından penaltı pozisyonunda kırmızıyı görmeliydi. Erkan Özdamar futbolu bilmiyor, Alpaslan'ı atmayı unutunca Kamara'ya ikinci sarıyı çıkartamadı. Yardımcısı ofsayt bayrağını kaldırmadı, oyun durmayınca devamında Galatasaray kalesinde golü gördü. Galatasaray'ın kendi içindeki kavgası bitmediği sürece dışarıda kazanacağı savaşı yok. Torrent'in kariyerine baktığınızda kaybedecek bir şeyi yok. Parasını alır, elinden geleni yapar, olmadı gider de bu Galatasaray yönetiminin bunca skandaldan sonra bakacağı boy aynası 3 gün sonra Kasımpaşa maçındaki tribünlerdir... Kerem Aktürkoğlu'nun yeteneği ve emeğine bakıp da utanabilir elbette… LEVENT TÜZEMEN: Galatasaray, büyük takım özelliğini kaybetmenin travmalarını yaşıyor. Oyuncu grubunun kapasiteleri, kaliteleri, becerileri ve yetenekleri kısıtlı olduğundan Galatasaray bir oyun istikrarı yakalamıyor. Hatayspor karşısında dengesiz bir Galatasaray izledik. İki kez öne geçen bir penaltıyı kullanamayan Galatasaraylı oyuncular, öz güvensizlik ve çaresizlik yüzünden Hatay'a da direnemeyip kaybettiler. Guardiola'nın yardımcısı etiketiyle Galatasaray'ın başına geçen Torrent'in taktik anlamda anlatacağımız bir farklılığını göremedik. Ben İspanyol hocadan skor avantajlarından sonra Avrupa'daki gibi kompakt oyuna dönmesini beklerdim. Ne yaptı? Oyunculardan önde baskı yapmasını istedi. Galatasaray takım olarak bu baskıyı yapabilseydi ligde 27 puanda kalmazdı. İspanyol hoca zaman kaybı olacak. Sorun öncelikle oyuncuların yapısında. Aytaç, Alpaslan, Cicaldau, Morutan, Berkan, Taylan ve kaleci İsmail Galatasaray formasını giyecek oyuncular değil. Eğer yönetim devre arası takviye yapmaz ise gençleştirme palavrasıyla çapsız oyunculardan kurulan Galatasaray kaybetmeye devam eder. Sarı-kırmızılıların acilen Ünal Aysal ve Dursun Özbek dönemindeki gibi güçlü bir kadroya ihtiyacı var. ÖZEL NOT: Galatasaray'ı eleştirdim. Ancak G.Saray'ı, hakem Erkan Özdamar verdiği kararlarla resmen ezdi. Kamara ile Ribeiro sürekli rakibi provoke etti. Hakem Özdamar bu provokasyona destek olup Galatasaraylı oyunculara haksız kartlar gösterdi. Taylan'ı attı ama iki kez atılması gereken Kamara'yı sahada tuttu. Özellikle 25. dakikada Fatih'in ceza alanı içinde Kerem'e yaptığı darbe penaltıydı. Kerem düşmediği için mi penaltı verilmedi? Burak'ın Kerem'e attığı omuz da penaltıydı. TFF'deki bazı güçler anladığım kadarıyla şunu diyor: Terim'i yollamak yetmez. Burak Elmas da gitmeli! ÖMER ÜRÜNDÜL: Dün gece seyir zevki üst düzey, yüksek tempolu ve 6 gollü bir maç izledik. Orta sahalar çabuk geçiliyor, takım savunmaları daha ağırlıklı Galatasaray olmak üzere ciddi arızalar gösteriyordu. Tabii madalyonun öbür yüzüne bakarsak maç çok zevkli geçti ve gözlerimizin pasını sildi ama günümüz futbolunun ilkelerine zıt kutuptaydı. Aslında Galatasaray'ın istediği bir ortam vardı. Hatayspor iyi futbol oynuyor, tempolu geliyor ama aşırı risk alıyordu. Bu kapalı savunmalar karşısında sıkıntı yaşayan Galatasaray, geçiş oyunları için avantaj sağlıyordu ve bundan da faydalandı. İki gol attı, bir penaltı kaçırdı, birçok pozisyonu da değerlendiremedi. En azından deplasmanda iki gol atmak da önemli. Ama takım savunması felaketti. Yanlış saymadıysam Hatay, attığı 4 golün dışında 5 tane de net pozisyon harcadı. Teknik direktör Torrent tabii ki yeni geldi ve zamana ihtiyacı var. Ama işler kritik giderken öyle bir yanlış yaptı ki, adeta yenilgiyi hazırladı. Halil kötü oynuyordu, çıkardı. Kulübede santrfor yok. O da olabilir ama Aytaç'ı oyuna alıp, üçlü defansa dönmek harakiri idi. Neden? Çünkü Alpaslan-Aytaç-Marcao uyumu olamazdı. Kenarlarda da Van Aanholt ile fizik olarak zayıf Boey nasıl geriyi kapatabileceklerdi? Nitekim bunun faturası ağır oldu. Hatay riskli oynadı, önemli de eksikleri vardı. Ama iki kere geriye düşüp bu maçı böyle kazanmasını takdir etmemek mümkün değil. Bana göre dün gecenin oyuncusu Hatayspor'un kalecisi Abdullah idi... Neden? 1.5 senedir oynamayan bir yedek kaleci olarak iki inanılmaz kurtarış yaptı, bir de penaltı çıkardı Erkan Özdamar sezonun en iyi hakemlerinden biri ama genel yönetimi kötüydü. Penaltıda da Alpaslan'ı 2. sarıdan ihraç etmeyerek yalnız çok büyük bir hata değil bana göre ayrıca kendisini güven kaybına uğrattı. Bunu bildiği için de Kamara'yı atamadı. EN YÜKSEK ORANLARIN ADRESİ misli.com! ÜYE OLMAK İÇİN TIKLAYINIZ...