Ağrılıların fark edemediğini Ordulu 3 kardeş fark etti! Her yıl aylarca Ağrı'nın dağlarında yaşıyorlar
Ordulu 70 yaşındaki göçer arıcı Ali Karaman, eşi ve 2 kardeşiyle Ağrı'nın zengin florasına sahip dağlarında kaliteli bal üretmek için gece gündüz demeden çalışıyor. Ali Karaman, AA muhabirine, arıcılığa 1998 yılında hobi olarak başladığını belirterek, sürekli Ağrı'nın dağlarında kovanlarını kurarak bal ürettiğini söyledi. Kentin zengin bitki örtüsüne sahip olmasından dolayı bal kalitesinin çok iyi olduğunu anlatan Karaman, 'Ağrı balı hemen hemen Türkiye'nin en kaliteli balı ama yeterince tanıtılmamış. Balı, İstanbul, Ankara gibi birçok ile gönderiyorum ve herkes çok memnun' dedi.
Kışı sıcak iklime sahip bölgelerde geçiren Ordulu arıcı Ali, eşi Hanife, kardeşleri Ahmet (65) ve Durmuş Karaman (60) ile karların erimesiyle kamyona yüklediği arı kovanlarını Ağrı'ya getirdi.
Bölgede etkili olan yağışlarla rengarenk çiçeklerin açtığı zengin bitki örtüsüne sahip Yukarı Yoldüzü köyü yakınlarında bulunan dağlık alana kovanlarını yerleştiren kardeşler, zorlu mesaileri için işe koyuldu.
Barakalarda kalarak doğayla iç içe yaşamlarını sürdüren ve her türlü zorlu doğa şartlarına göğüs geren arıcı kardeşler, bu seneki yağışlarla daha kaliteli bal üretmenin umuduyla çalışıyor.
Arılarının her türlü bakımını yapan ve günün sonunda köpekleri 'Oscar' ile ilgilenerek yorgunluklarını atan arıcılar, ağustos ayının ortasında da bal sağımı yaptıktan sonra sonbaharda memleketlerine dönüyor.
Ali Karaman, AA muhabirine, arıcılığa 1998 yılında hobi olarak başladığını belirterek, sürekli Ağrı'nın dağlarında kovanlarını kurarak bal ürettiğini söyledi.
Kentin zengin bitki örtüsüne sahip olmasından dolayı bal kalitesinin çok iyi olduğunu anlatan Karaman, şöyle konuştu:
"Ağrı balı hemen hemen Türkiye'nin en kaliteli balı ama yeterince tanıtılmamış. Balı, İstanbul, Ankara gibi birçok ile gönderiyorum ve herkes çok memnun.
Bu sene çok yağmur var, yeşillik ve doğa çok güzel. Kardeşlerime de arıcılığı öğrettim. Birisi bu sene arıcılığa başladı. Eşim benden daha çok çalışıyor.
Arıcılık bizim için hem hobi hem de geçim kaynağımız. Bir aşk gibi, biz arıya aşığız, arıyı görmesek rahat edemeyiz. Bu sevgi, başka bir şey değil. Bazen arının peteğini öpesim geliyor, bazen de kızasım geliyor."
Hanife Karaman da arılarla ilgilenmenin yanı sıra yemek yapıp çamaşır ve bulaşıkları yıkama gibi günlük işlerle meşgul olduğunu aktardı.Arıcılığın zor bir meslek olduğunu belirten Karaman, "20 yıldır eşimle arıcılık yapıyorum. Her sene değişik yerlere kovanları koyduk. Ordu'da evimizi kilitleyip 4 ay Ağrı'da doğada kalıyoruz.
Memleketi bırakıp gelip 4 ay kırda, barakada kalıyoruz. Buradan eve gidince sanki saraya girmişiz gibi geliyor. Sevmesek bu işi yapamazdık. Buradan çocuklarıma selam gönderiyorum." diye konuştu.
Kardeşlerden Ahmet Karaman ise bu sene Ağrı'nın dağlarına erken geldiklerini ifade ederek, doğada rengarenk çiçeklerin olduğunu ve bundan dolayı iyi bir sezon beklediklerini söyledi.