Endişe büyüyor... Halk tedirgin, hükümet devrede! Yeni önlemler...
.
Güney Kore’nin batı kıyısındaki Boryeong kentinden feribotla bir saat mesafedeki Nokdo adasında yalnızca bir avuç çocuk kaldı. On yıllarca süren ulusal kentleşme ve uzun süredir devam eden doğum kontrolü politikalarının ardından, Nokdo’nun nüfusundaki düşüş, Asya’nın dördüncü en büyük ekonomisinin nüfusunun azalmasına neden olan demografik çöküşün doğrudan bir kanıtı...
Dünya Bankası'nın verilerine göre, 2020'de Güney Kore dünyadaki en düşük düğüm oranını kaydetti ve dünyanın en hızlı yaşlanan toplumu haline geldi. Çalışan nüfusun sürekli azalmasından endişelenen hükümet, ailelere teşvik paketi açıklarken, ada sakinleri ülkenin geleceği için duydukları kaygıyı dile getirdi.
Güney Kore'nin batı kıyısındaki Boryeong'dan 75 dakikalık feribot yolculuğu ulaşılan Nokdo adası eskiden yüzlerce kişiye ev sahipliği yapıyordu. Ancak, on yıllardır süren kentleşme, adanın sakinlerini Kore anakarasında daha iyi ve daha modern bir yaşam sürdürmeye zorladığından nüfus hızla düştü.
NÜFUSUN AZALMASINDA ETKİLİ BİRÇOK FAKTÖR VAR Bununla birlikte, South China Morning Post gazetesi ülkenin toplam doğurganlık oranının geçen yıl 0.84'e gerilediğini açıkladı. Ülkedeki doğurganlık hızının yavaşlamasının nedenleri arasınd agenç çiftlerin evlenme ve aile kurma konusundaki isteksizliklerinden başkent Seul’deki hayat pahalılığına kadar birçok neden sıralandı. Ayrıca, Covid-19 salgının ekonomik etkileri ve neden olduğu yaygın iş kayıplarının da doğurganlık oranının azalmasına neden olabileceği belirtildi.
ÇALIŞAN NÜFUS SAYISINDA ENDİŞENLENDİREN DÜŞÜŞ Güney Kore hükümeti, çiftleri çocuk sahibi olmaya teşvik etmek için 2022'den itibaren doğum başına 2 milyon won (1.826 $) ikramiye vereceğini ve çocuğun ilk doğum gününe kadar ayda 300.000 won (2 bin 110 TL) ) ödeyeceğini açıkladı. Ekonomi ve finans Başbakan yardımcısı Hong Nam-ki, hükümetin ülkenin doğum oranını artırmak için 2025 yılları arasında toplam 196 trilyon won ödemeyi planladığını söyledi. Hong, "Demografik cephede kritik bir noktadayız. Çalışan nüfus bu yıl 230 bin azalarak 37, 36 milyona geriledi. Gelecek yıl bu nüfus bir 230 bin daha düşecek. Şimdi başlamazsak, bir nüfus uçurumuyla karşılaşabiliriz” ifadelerini kullandı.
Bir zamanlar hareketli bir balıkçı köyü olan turistik kasaba şu anda çoğu 60 yaşın üzerinde olan sadece 100 kadar sakine ev sahipliği yapıyor. Kaybolma noktasına gelen Nokdo, Güney Kore’deki nüfus krizinin tüm yönleriyle görülebildiği küçük bir ada.
SADECE 4 ÇOCUK VAR Adanın üzerinde yaşayan 4 çocuk var. 10 yaşındaki Lyoo Chan-hee, 7 yaşındaki kız kardeşi Chae-hee, en küçük kız kardeşi 3 yaşındaki Ye-hee, 3, adanın papazı Lee Geun-pil'in kızı 9 yaşındaki Si-hu.
Chan-hee, Reuters muhabirlerine "Burada daha fazla arkadaşım olursa harika olur çünkü oynamak için daha fazla seçeneğim olabilir” diyerek, yaşıtlarının az olmasına dikkat çekti.
Chan-hee, kıyı şeridinde akranlarıyla koşuşturmak yerine 66 yaşındaki adalı Kim Si-young ile oynuyor. Kim, Reuters'a "Ada okulu 2006'da kapandığında çok ağladım. Nokdo'yu korumak istiyorum ama burada daha az insan görmek iç karartıcı” dedi.
NOKDO'NUN BİR GELECEĞİ OLMAYABİLİR Adada tarım işçisi olarak çalışan adanın genç sakinlerinden biri olan Lyoo Geun-pil, ise Nokdo'nun "cennet gibi bir yer" olduğunu ve çocuk yetiştirmek için çok uygun bir yer olduğunu düşündüğünü söyledi. Ancak, Nokdo’nun yakın bir zamanda ortadan kaybolacağından" endişeleniyor.
Lyoo, "Chan-hee'nin iki yıl içinde bir ortaokula gitmesi gerekiyor… Buradan Chan-hee'ye ortaokul eğitimi vermenin bir yolunu bularak adadaki insanlara biraz umut vermek istiyorum," dedi.
Nokdo'daki son ilkokul, hem öğrenci hem de öğretmen eksikliği nedeniyle 2006 yılında kapandı ve geri kalan çocuklar için öğrenim olanakları artık geçici bir mini sınıf ve anakaradan gelen bir öğretmenle sınırlı.
Ancak, Nokdo'nun tüm yeterziliklerine rağmen çocuklar burada yaşamaktan mutlu olduklarını dile getirdi.
Chan-hee, "Seul çok kalabalık, gürültülü ve hava iyi değil. Nokdo'nun trafiği yok, gürültülü değil ve hava temiz. Dışarıda daha aktif oynayabiliyorum, bu yüzden burayı seviyorum" dedi.
