Gazete Vatan Logo

Yolları kadın motorcular fethedecek

Ferruh Tanay motosiklet tutkusunu profesyonel yaşama geçirmiş bir işadamı. İş toplantılarına Harley Davidson’u ile giden Tanay daha sonra da markanın Türkiye distribütörlüğünü almış

Motosiklet Endüstrisi Derneği (MOTED) Başkanı Ferruh Tanay, Türkiye’nin en büyük motosiklet fuarı Motoshow 08’de tutkusunu tüm ülkeye yaymak için “Trafiğin İlacı Motosiklettir” kampanyasını başlattı. İnsanların motosikletle ilgili endişelerini ve korkularını bir kenara atmaları için çalışan Tanay, “Türkiye’de ehliyet alan kadınların yüzde 30’u motosiklet için başvuruyor. Yakında yolları kadın motorcular fethedecek” diyor.


İş adamı titrinizi geri plana itip motosikletlerle ilgilenmeye nasıl başladınız?
Bir hobi olarak başladı. Zaten “Harley Davidson” tutkum vardı. Önce bir motor aldım, sonra da bir şekilde distribütörlüğünü alarak Türkiye’de efsane motor Harley-Davidson’un başına geçtim. Sektörün büyüyeceğine inandığım için, olaya “iş” gözüyle baktım. Bir süre sonra da “Peugout” ve “Keeway” motorsikletlerin distribütörlüğünü alıp yelpazeyi daha da genişlettik. Üç sene önce de, sektördeki oyuncuların yıllardır biraraya gelemediğini fark ederek MOTED’i (Motosiklet Endüstrisi Derneği) kurduk. Amacımız, fazla ilgi görmeyen motosiklet sektörünün sorunlarına ortak çözümler bulabilmekti.

Türkiye’deki “motosiklet” sektörünün en büyük sorunu ne?
Bence en büyük sorun, motosikletin Türk insanınca yeterince kullanılmaması. Tüm dünyada yoğun bir motosiklet kullanımı var. Kimi ülkeler ekonomileri zayıf olduğu için kullanıyorlar. Kimileri ise, ulaşım rahatlığından dolayı tercih ediyor. Zengin ve refah düzeyi yüksek ülkelerde ise, “hobi” anlamında yoğun bir kullanım var. Ama Türkiye, nüfusa göre motosiklet oranı en düşük ülke. Bin kişiye düşen motosiklet sayısı ise sadece 22. Ama komşumuz Yunanistan’da bunun 3 misli, İspanya’da ise 5 misli. 2 bin yılı aşkındır at binen Türk milleti, motosiklete soru işareti ile bakıyor. Ama bunun lüksle hiçbir ilgisi yok, alışkanlıkla ilgisi var.

Motosiklet Türkiye’de neden tercih edilmiyor?
Tercih edilmemesinin sebebi, insanlarda genel bir baskı oluşturulması. Aslında sektör belli bir büyüklüğe gelse ve tanıtım anlamında daha yoğun aktiviteler yapılsa, insanlar motosikletin faydalarını anlayacak. Biz ilk defa bu fuarda “Motosiklet, Trafiğin İlacıdır” adlı sloganla kampanya başlattık. İnsanların motosikletle ilgili endişelerini ve korkularını bir kenara atarsak, motosikletin hem trafikteki kolaylık açısından, hem ekonomiklik, hem de çevre açısından avantajları büyük.

Nedir bu avantajlar?
Basit bir hesap yaparsak, bir motosikleti bugün ayda 200 YTL’ye taksitle alabilirsiniz. Bugün sadece bir otomobilin aylık otopark masrafı bunun üzerinde. 1’e 5 ve 1’e 6 oranındaki benzin-yakıt tasarrufu avantajını hiç saymıyorum bile. İnsanların bir şekilde endişelerini ve çevre baskılarını bertaraf etmek lazım. Bugün belki motosiklete binmek isteyen çok insan var. Bazıları belki ekonomik nedenlerden ötürü alamıyor. Ama ötekiler çevre baskısından alamıyorlar.

Niçin böyle bir baskı var?
İnsanlar bir şekilde genel trafik yapısından korkuyorlar. “Sizi görmezler”, “Dikkat etmezler” deniyor. Tabii eğitim eksikliği de var. Otomobil sürücülerinin de trafikte “motosiklet” diye bir aracın olduğunu benimsesi lazım. Trafikteki 4 tekerlikli bir aracın kalkıp 2 tekerlikli aracın gelmesi, onların da lehine. Çünkü otomobil sürücülerine de daha fazla hareket etme alanı, daha fazla park yeri imkanı çıkıyor. 12 sene önce bu işe başladığımızda motosiklete binenlerin sayısı çok azdı. İş dünyasındaki insanlar “Aa ne işin var motosiklette” diye yadırganıyordu. Şimdi her geçen gün daha fazla iş adamını motor üzerinde görüyorum. Daha çok gençler ve kadınlarda artış var. Ehliyet sınavlarına giren kadınların neredeyse yüzde 30’u motosiklet ehliyeti alıyor. Bu da iyi bir gelişme. Çünkü insanların kadınları görmesi, işi çok daha sempatik hale getirecek. Yakında yolları kadın motorsikletçiler fethedecek.

İnsanların korkmasının bir nedeni de motosiklet kazalarının sık yaşanması değil mi?
Kesinlikle yanlış... Türkiye, dünyada motosiklet kazası oranında en düşük ülkelerden biri. Medya motosiklet kazalarına odaklanıyor. Ama bazen 24 kişinin öldüğü bir minibüs kazası bile haber olmayabiliyor. Hele ölümcül motosiklet kazası yok denecek kadar az. ABD’de 2007 yılının ilk 9 ayındaki motosikletli ölümcül kaza sayısı 5 bin 780. Türkiye’de ise bu rakam sadece 10.
n Türkiye’de motosiklet kullanıcıları trafikte neden taşıt olarak kabul edilmiyor?
Burada önemli olan eğitim. İngiltere’de ehliyet sınavından örnek vereyim: Eğer siz sınavda sırasıyla yan aynaya ve orta aynaya baktığınızda, bir kere de motosikletçi için bakmazsanız, direkt sınıfta kalıyorsunuz. Kural şöyle yazıyor: “Aynaya bak, bir daha bak, tam hareket ederken motosiklet için bir daha bak.” Adamlar bir cümle ile çözmüşler işi. İşin acı tarafı Türkiye’de Trafik Kanunu’nda bile motosikletin adı doğru dürüst geçmiyor.

Türkiye’de kaç Harley Davidson kullanıcısı var?
Şuanda 1500’e yakın ama yine de çok düşük. Harley’in yöneticileri bu fuara geldiler. İstanbul’u gördükten sonra, “Böyle şehir olamaz” diyorlar. Adamlar yoldaki “Range Rover” ları, “Q7 Jeep” leri görünce neredeyse kafayı yiyeceklerdi. “Bu kadar çok Range Rover ve Q7 var ve siz neden bu kadar az Harley satıyorsunuz?” diyorlar. “Bak diyorum, motor fuarı var ama motor fuarının dışında kaç tane motor var, sayalım.” İnanmayacaksınız ama biz sabahleyin saydık, sadece bir tane vardı. Bu iş de biraz o oranla ilgili...




Haberin Devamı