Haberin Devamı
Nelson Mandela’nın 95. yaş günü, şarkılarla türkülerle kutlanıyor. Dünyada Mandela kadar sevilmiş, sayılmış kişi pek azdır. Belki de adına en fazla türkü yapılmış insandır.
Bazı liderler vardır; milyonlarca insana yıllarca hükmederler ama halk onların türküsünü söylemez; unutulup giderler.
Bazıları da halkın gönlüne yerleşir, kuşaktan kuşağa aktarılır, asırlar boyunca sevgiyle saygıyla anılır.
Bu açıdan bakınca adına şarkılar, ağıtlar yazılan kaç lider sayabilirsiniz ki!
Nelson Mandela, uzun hapis yıllarında ırkçılığa karşı mücadeleden bir saniye bile vazgeçmedi ama bunu aynen Gandi gibi şiddetten uzak durarak yaptı. Kendisine bağlanan büyük kitleleri ayrımcılığa direnmeye çağırırken şiddeti lanetledi.
İdealleri uğruna ölmeyi göze aldı ama öldürmeyi değil.
Onu büyük yapan da bu işte.
Çünkü gerçek büyüklük, iktidarda, taçta, tahtta değil gönüldedir.
Ne yazık ki tarihin her döneminde, her toplumda insan soyu şiddetten vazgeçmiyor.
Bugünlerde elimde bir Bizans tarihi kitabı var. Hiç üstünde durulmayan, önemsiz bir savaşta Bizans İmparatoru, on beş bin Bulgar askerinin gözlerini dağlatıyor. Kör edilen on beş bin kişiyi gözünüzün önüne getirebiliyor musunuz?
Üstelik, bu zulmü yapan adama “merhametli” diyorlar. Çünkü on beş bin kişiyi öldürtmemiş, sadece kör etmekle yetinmiş.
Bizim Osmanlı’nın evlat ve kardeş katletme âdetini de kimden aldığı belli. Bizans sarayında da var aynı acımasızlık.
Tarihe ve bugüne baktığımızda, Nelson Mandela gibi şiddet karşıtı liderlerin önemi daha da çok ortaya çıkıyor.
Savaşın değil barışın, şiddetin değil sevginin, düşmanlığın değil kardeşliğin dilini konuşan büyük insan Nelson Mandela’nın doğum günü kutlu olsun.
Beş kıtadaki milyonlarca insan gibi, şiddetten kurtulmaya çalışan bu ülkede de onu saygıyla, sevgiyle selamlıyoruz.
