Bıyık meselesi ve ÖSYM Başkanı

Haberin Devamı

Osmanlı’da sakalını bıyığını tıraş edenler çok ayıplanırdı. Hele yaşını başını almış paşalar, katiyen böyle bir işe kalkışamazdı. Yoksa “matruş“ diye gözden düşerlerdi.

Bir ara uçları yukarı kıvrılmış Kayser Wilhelm bıyıkları moda oldu. Mustafa Kemal’i de etkisi altına alan bu moda epey sürdü.

Cumhuriyetten sonra ise zamanla orduda bıyık ortadan kalktı.

Ama toplumun değer yargılarını bıyık üzerine oturtma alışkanlığı değişmedi.

Aleviler evvel ezel pos bıyık bıraktı, Sünniler normal bıyık, tarikat mensupları ise badem bıyıkla dolaşılar.

Sağcılar bıyıklarını dudak kenarlarından aşağı doğru uzattılar, solcular ise o bölgeyi tıraş edip, bıyıkları kalınlaştırdılar.

Bazı sanatçılar Nietzsche gibi, bir şey içerken filtre görevi yapacak kadar iri bıyık sahibi oldular.

Elbette bıyık tartışmaları bu kadar masum geçmedi.

70’lerde, bıyıklarını aşağı sarkıtanlarla sarkıtmayanlar çarpıştı ve beş bin genç öldü. Kavganın nedeni bıyık değildi elbette ama belirliyici sembol buydu. Kimbilir kaç genç, hiç tanımadıkları, bilmedikleri kişiler tarafından, sırf bıyık şekilleri ideolojik eğilimlerini belli ettiği için öldürülmüştür.

***


Sakal bıyık meselesi tarihte de çok önemli yer tutmuş. Aklıma gelen ilk örnek “Cavlakiye” tarikatı. Hasan Sabbah’ın Haşhaşiyun örgütünü alteden bu tarikat mensupları, inançları gereği gövdelerinde ve başlarında tek bir tüy bile bırakmazlardı. Ne kaş, ne saç, ne, bıyık, ne sakal... Hiçbir şey. Dilimize “cascavlak“ sözünü hediye eden bu eski tarikattır işte.

***


Son zamanlarda Türkiye’de art arda patlak veren skandallarda da bıyık meselesi önemli.

İktidar, belli bir bıyık türünün dışında kalanları önemli yerlere getirmiyor. O badem bıyık, iktidarın “bizimkiler“ tanımına uyuyor ve kişiler liyakata göre değil, bıyıklarının simgeleştirdiği dünya görüşüne göre seçiliyorlar.

O zaman da işler karışıyor tabii.

Durmuş Yılmaz, Temel Kotil gibi sırf bıyık şekilleri yüzünden önyargılarla karşılaşan ama sonunda işini iyi yaptığı anlaşılan insanların yanında, sırf bıyık şekliyle işlerin yürütülemeyeceğini anlatan örnekler de çıkıyor.

Mesela Ali Demir.

Bıyık şekline bakıp da “Bizdendir“ diye, bir kişiyi ÖSYM’ye başkan yaparsanız, Türkiye’yi böyle perişan eder işte.

Faturası milyonlarca öğrenci ve ailesine çıkar.

Ama unutmayın, size de çıkar.

DİĞER YENİ YAZILAR