Türkiye’nin halleri

Haberin Devamı

Bir hayli mürekkep yalamışlığımız var, okuduğunu anlayacak, anladığını yorumlayacak durumdayız çok şükür.

Şu yalan dünyayı epey çiğnemişliğimizi de ekleyin üstüne.

Memlekette neler olup bittiğini iyi kötü anlayabiliriz değil mi?

Ama gelin görün ki kazın ayağı öyle değil.

Her haber bülteninde, her gazete manşetinde ağzım açık kalıyor.

Bir ülkenin sivili askerine, askeri siviline, polisi ordusuna, iktidarı muhalefetine bu kadar düşman olur mu, olabilir mi?

Bu durumdaki bir ülke nasıl yönetilir?

Görünen o ki, birileri son hesaplaşmaya girmiş durumdalar.

***


Gel de bu durumda siyasi yazı yaz.

Hani “Kendi muhtac-ı himmet bir dede / Nerde kaldı gayrıya himmet ede” diye bir söz vardır ya, siyaset yazanların durumu da buna benziyor.

Ne yeterli bilgi var ne de belge.

Neyi yorumlayacaksınız.

Ortalık toz duman.

***


Tam bu durumda bunalmış, karmaşık yün yumağının neresinden tutacağımı düşünürken çareyi yüzlerce yıl geri gitmekte buldum.

Kaygusuz Abdal’ın dizelerini geçirdim içimden.

Bir de baktım ki bugünkü durumu en iyi o özetlemiş, en iyi siyasi analizi o yapmış.

Ben fakir kulunuz da ahkâm kesip aptallık yapacağıma, bir abdala sığınmanın daha doğru olacağını düşünüp o dizeleri buraya aktarmakla yetineceğim.

Affola !

***


Bakın Ankara’nın durumu ne:

Ergene’nin köprüsü susuzluktan bunalmış

Edirne minaresi eğilmiş su içmeğe

Allahım’ın dağında üçbin balık kışlamış

Susuzluktan bunalmış kanlı ister göçmeğe

Leylek koduk doğurmuş ovada zurna çalar

Balık kavağa çıkmış söğüt dalın biçmeğe

Kelebek buğday ekmiş Manisa ovasına

Sivrisinek derilmiş ırgad olup biçmeğe

Bir sinek bir devenin çekmiş budun koparmış

Salınıban seğirdir bir yar ister koçmağa

Bir aksacık karınca kırk batman tuz yüklenmiş

Gah ırgalar gah çeker şehre gider satmağa

Domuz düğün eğlemiş ayıya kızın vermiş

Maymun makas getirmiş kaftan gömlek biçmeğe

Deve hamama girmiş dana dellaklık eder

Susığırı natır olmuş nöbet ister çıkmağa

***


Hayırlara vesile olsun!

DİĞER YENİ YAZILAR