Ring

Haberin Devamı

Bahadırlar Sokağı’nın tenhalığında dolaşıp, bu acayip ama ilginç dünyayı tanımaya çalıştığım kısa pantolonlu dönemimde ne siyaset diye bir şeyin varlığından haberim vardı ne de liderlerden.

Ama hava yavaş yavaş kararır, evlerden kabak, patlıcan kızartması kokuları yayılır, anneler nazlı bir melodiyle çocuklarını çağırırken ben de eve gelir, Philips radyodan yayılan sesi dinleyen büyüklerin ciddi yüzlerine bakardım.

Spikerin sesi onları kaygılandırırdı, en azından ciddileştirirdi.

Bir süre sonra tartışmalar ya da yorumlar patak verirdi.

Çocuk dünyamda anlayabildiğim kadarıyla İnönü isimli birisiyle, Menderes isimli birisi kavga ediyorlardı. Birinin taraftarları ötekine taş falan atmışlardı. Taş İnönü’nün kafasına gelmişti ya da ben bugün böyle hatırlıyorum.

Kısa pantolondan uzun pantolona terfi ettiğimde Yassıada duruşmaları başlamıştı. Büyükler her akşam radyonun başına toplanır, yine kaygılı bir biçimde duruşmanın ayrıntılarını dinlerlerdi.

Hayatım boyunca unutmayacağım bir ses her akşam: “Sanıklar getirildiler. Bağlı olmayarak yerlerine alındılar” derdi.

Bu cümlenin “bağlı olmayarak” bölümü ilgimi çekerdi. Nasıl bağlayacaklardı insanları? Sıralara mı, tahta bölmelere mi?

Sonra bir gün, dedeme karşı Halk Partisi’ni tutan babaannemin hüngür hüngür ağladığını gördüm. Elinde bir gazete, onun birinci sayfasında da asılmış, başı yana düşmüş bir adam resmi vardı.

Babaannem “Karga gibi astılar koskoca başvekili” diye ağlıyordu.

Yıllar geçmeye devam etti. Artık hayatı anlamaya başladığımı, hatta her şeyi bildiğimi sandığım, ukala mı ukala olduğum dönemlere geldim.

Radyoda her akşam yine kavga vardı, bu sefer ben de büyükler gibi yüzümü asarak dinliyordum haberleri.

Ecevit ve Demirel isimleri çıkmıştı öne. Ring aynı ringti ama boksörler değişmişti.

Yine yıllar akıp gitti.

Okul dönemi boyunca kısacık kestirilen saçlarımı uzatma özgürlüğünü yaşadığım günlerde hapse kondum, saçlarım yine kesildi.

Bu sefer iktidarda askerlerin desteklediği bir hükümet vardı. Herkesi hapsediyorlardı.

Böyle geçip gitti yıllar.

Saçlarımın ağardığı döneme geldim. Ringte yine kavga var, herkes yine kaygılı gözlerle izliyor haberleri.

Yine suratlar asık.

Boksörler farklı ama kavga aynı.

Hapisler, gerginlikler, küfürler...

Hep huzuru bekledim, bir gün gelecek dedim ama ne yapalım, gelmedi.

Bugünün çocukları da büyüklerinin haber dinleyen yüzlerindeki kasılmayı izliyordur, eminim.

DİĞER YENİ YAZILAR