Troya

Haberin Devamı

Mustafa Erdoğan Anadolu Ateşi’yle, yalnız Türkiye’nin değil dünyanın da kanını ateşlemişti.

Şimdi yeni yapımı Troya ise gerçekten bir başyapıt niteliğinde.

Dünyanın en önemli salonlarında oynanacağından ve büyük ilgi çekeceğinden eminim.

Danslar, koreografi, müzik, giysiler, ışıklandırma müthiş.

Dünya Hektor’la Akhilleus’un savaşını ilk kez bizim gözümüzden görecek.

Bir anlamda Troya’nın torunları olan Anadoluların yorumu, insanların başını döndürecek.

***


Yıllar önce Londra’da River Dance’i izlediğim zaman hayran kalmıştım.

Ama Türkiye o kadar kabına sığamayan bir ülke ki şimdi bizde onun kat kat üstü yapılıyor.

Mustafa Erdoğan nefesiniz kesilerek izleyeceğiniz başarılara imza atıyor.

***


Troya’da dikkatimi çeken bir başka özellik de müziğin ve dansçıların hızı.

Hep bildiğimiz gibi Doğulular Batılılara göre biraz daha ağır, hantal ve yavaş kalır.

Ama Troya bu anlayışı tamamen tersine çeviriyor. Sahnede fırtına gibi esen ve son derece ritmik, yürek atışlarıyla ilerleyen bir müziğe ayak uyduran genç dansçılar birer fırtına.

Seyircilerin koltuklarında hareketsiz oturmaları neredeyse olanaksız.

İnsanoğlunun en kadim sanatlarından biri olan dans, yine kadim bir geleneğe sahip topraklarda yeniden doğuyor.

***


Mustafa Erdoğan’ı önce cesaretinden, sonra da başardığı işten dolayı kutlamak istiyorum.

Çünkü Homeros’un eseri sayesinde, bildiğimiz Troya gibi bir konuya el atmak

kolay değildir.

Başarısızlık ihtimali çok yüksektir.

Mesela Wolfgang Petersen’in yaptığı, Brad Pitt’in oynadığı Hollywood filmi bu işi pek de becerememişti.

Ama Erdoğan ve ekibi bu işin üstesinden geliyor.

Yakında hem biz hem de bütün dünya Troya ile coşacak, bizim topraklarımızda geçen bu büyük hikâye ile sarsılacağız.

Bravo çocuklar!


DİĞER YENİ YAZILAR