Varoş

Oktay Ekinci dünkü Cumhuriyet’teki köşesine “Varoş Demokrasisi” başlığını uygun görmüş

Haberin Devamı

Oktay Ekinci dünkü Cumhuriyet’teki köşesine “Varoş Demokrasisi” başlığını uygun görmüş.

Merkezin taşra tarafından nasıl kuşatıldığını anlatıyor.

Bu yazıyı okuduğunuz zaman Türkiye’nin en büyük açmazıyla karşı karşıya geldiğinizi görüyorsunuz.

Evet; bu rejimin adı varoş demokrasisi.

Yani aslında demokrasi değil, varoşun sayıca üstünlüğü altında ezilmek demek olan yeni bir dikta biçimi.

Bu köşenin okurları yeni dinci akımlara “varoş İslam’ı” dediğimizi bilirler.

Çünkü altı kaval üstü şişhane olan bu tutarsız din anlayışının ne Osmanlı İslamı’yla bir ilgisi var ne de başka bir din ahlakı teorisiyle.

Dünyada erkekleri Versace, kadınları tesettür giyen ve bunu Allah’ın emri olarak açıklamaya çalışan tek dinsel akım herhalde.

***

Aynı tutarsızlık varoşu destekleyen, bu diktatörlüğü demokrasi olarak değerlendirme eğilimine girenlerde de görülüyor.

Aslında bu kesimler, tutarlı olmak içini varoş değerlerini her alanda savunmak zorunda.

Varoş demokrasisini destekliyorlar ve bundan yakınmıyorlarsa, varoş müziğini de savunmak düşer onlara.

Eğer bu müziği savunuyorlarsa, varoş zevkine teslim olan televizyon programlarına da söyleyecek bir sözleri kalmaz.

Büyük şehirleri saran çirkin kaçak mahalleleri de “Türk mimarisi” olarak selamlamak zorunda kalırlar.

Çünkü Türkiye’yi dalga dalga saran ve hayatın her alanına olduğu gibi siyasetine de damgasını vuran “varoş” bir bütündür.

Bu işi kimse yoksullukla, ezilenlerin başkaldırısıyla falan açıklamaya kalkmasın.

Öyle olsa başımızın üstünde yeri var.

Ama bugün “varoş” çalarak çırparak, yakarak yıkarak zenginleşmenin de yeni adı.

***

Bu konuda yazı yazarken beni rahatsız eden bir şey; sürekli “varoş” ve “lumpen” gibi iki yabancı sözcük kullanmak zorunda kalmamız.

Ne yazık ki kenar mahalle “varoş”u, it kopuk da “lumpen”i karşılamıyor.

Çünkü bunlar Türkiye’nin, kendine ait kodları ve gelenekleri olan eski biçimleri.

Varoş ve lumpen ise son yıllara kadar alışık olmadığımız yepyeni bir çürüme biçiminin adı.

Bu yüzden yabancı kelimelere başvuruyoruz.

Evet; Türkiye süratle bir “varoş ve lumpen cenneti” olma yolunda ilerliyor.

Bunda da en büyük rolü, Türkiye’yi yöneten eski “elit”in, zorlayıcı, baskıcı ve dar görüşlü anlayışı oynuyor.

DİĞER YENİ YAZILAR