Zorlukları sevgi ve saygı ile yeniyoruz

Yeşilköy’de müdavimi oldukları bir lokantada Zorlu tarifine uygun pişirilen nefis kalkanları yerken Zülal Zorlu ile mini sohbete başladık ve Ahmet Bey dikkatle bizi dinlerken, tek bir kere dahi konuşmamızı kesmedi

İkiniz de Babadağ’lı ve evlendiğinizde on yedi yaşındaymışsınız. Sürekli hareket halindeki bir eşten size daha fazla zaman ayırmasını istemez misiniz?
Lüzumundan fazlasını istemem. Bir şey beğenirsem Ahmet Bey’le karar vermeyi tercih ederim. Tek bir kere beni kırmamıştır. Hiçbir zaman, hiçbirimizin özel günlerini de unutmaz...

Ahmet Zorlu’nun zor yaşamına daima uyum sağladığınız biliniyor ve çok sakin görünüyor; hiç sinirlenmez mi?
Haksızlığa dehşetli sinirlenir.

Politikaya girmesini ister misiniz?
Hiç iyi karşılamam. Çünkü o zaman onu hiç göremem. Bence o yaptıklarıyla çok daha faydalı ülkemize. Politikayı politikacılara, Ahmet Bey’i çalışanlarına ve ailesine bıraksınlar.

Evinizin bütün sorumluluğunu üstlendiğiniz ve çok iyi yemek yaptığınız söyleniyor...
Yardımcılarım var ama planlama ve kontrol bende. Mutfağa girip yemek yapmaya bayılırım. Özellikle Ege ve Karadeniz’in geleneksel yemeklerimi çok beğenirler.

Çocuklarınızla ilişkiniz nasıl?
Üç çocuğumuz da artık erişkin. Büyük kızımız Şehminur evli; iki de torun verdi bize. Diğer kızım Şule, Linens’in Genel Müdürü. Zorlu Grubu’nda birkaç yönetim kurulunun üyesi. Oğlum Emre, Koç Üniversitesi’nden mezun; şu anda İngiltere’de master yapıyor. Hepsi büyüdü ama gene de çocukları yakın takibe almak gerekiyor. O da hayli vaktimi alıyor. Denizli’liler Eğitim Vakfı’nın kadın kollarında çalışıyorum. Tiyatro, müze, sergi ziyareti gibi sosyal faaliyetlerden elde ettiğimiz gelirlerle üniversitede okuyan kız çocuklarına burs veriyoruz.

Ahmet Bey’le mutluluğunuzun tarifini sorsalar?
Bence bütün ilişkilerde önce saygı, sonra sevgi ve en son aşk gelir. Son ikisi bitebilir ama saygı ilişkiyi ayakta tutar. Sadece duygusal ilişkilerde değil, bence iş dünyasında veya sosyal hayatta da böyle olmalı. Ailemizdeki bütün bireylerin birbirine sevgi ve saygısı aynı düzeyde olduğu için çok şükür bütün zorlukları yenebiliyoruz.

Kızı da babası gibi çekirdekten yetişti
Şule’yle seyahatleri ve yüklendiği ağır sorumluluğu nedeniyle buluşamadık. Onu tek bir kere anne ve babasıyla katıldığımız bir düğünde görmüş ve içimden herhalde yeni bir sinema yıldızı yetişiyor demiştim. Onun hakkında duyduklarım ve okuduklarım Şule’nin California’daki Peperdine Üniversitesi’ndan mezun olduğu... Türkiye’ye döndükten ve birçok şirketin yönetim kurulu üyeliğini üstlendikten sonra Zorlu’nun gözüne girmiş ve Linens’in tepesine getirilmiş. 14 yaşından beri, grubun tekstil fabrikalarında, çaycılıktan ip çekmeye kadar her bölümde çalışan Şule kadrolu olarak işe alındığı günden sonra babasıyla evin dışında baba-kız ilişkisine son vermiş. Ancak onu tanıyanlar “Hayal gücü ile uçan ama ayakları yere basan karakter yapısını babasından almış” diyor. Zorlu ailesinden ayrılırken ne zaman Boğaza taşınacaklarını sordum “Gelecek yıla” dediler. Şule’yi Boğaz’daki kendi katına yerleştirdiklerini söylerken seslerinin hafif titrediğini hissettim veya bana öyle geldi... İşallah yavaş yavaş alışırlar...