Gazete Vatan Logo

Zorlu enerjiye odaklandı

“Denizbank’ı sattığım için hiç pişman olmadım” diyen Ahmet Zorlu, yeni yatırımlarının enerji alanında olacağını söyledi. Başarısını pratik olmasına bağlayan Zorlu, Vestel’i aldığında TV başına maliyetin 60 dolar olduğunu, bunu 10 dolara düşürdüğünü anlattı

* Denizbank’ı önce halka açıp, kısa süre sonra tamamını sattığınız için pişman olmadınız mı?
Hayır; bilakis çok memnunum.

* Başka Türk bankalarının yabancılara satılması konusunda ne düşünüyorsunuz?
Bence Türkiye’nin globalleşmesi gerekiyor.

* O zaman en sevdiğiniz oyuncağınız Vestel ile ilgili neler yaptınız?
İlk önce bütçeleri inceledim ve genel giderlerin çok yüksek olduğunu gördüm. TV başına düşen maliyet 60 dolardı ve bu rakamla rekabet etmek mümkün değildi. Bir konuşma yaptım ve hedefimizin 10 dolara inmek olduğuna karar verdim. Çünkü işçilik payı çok yüksek değildi ama finansman ve diğer genel gider maliyetleri yüksekti. Sorunu, üretimi artırarak çözebileceğimizi gördüm ve kısa sürede bunu başardık. Satın aldığımızda yılda 380 bin adet olan TV üretimini önce 1 milyona, sonra 2 milyona çıkardık. Bugün yılda 11 milyon adedin üzerinde TV, toplam 25 milyon cihaz üretiyoruz ve bir TV başına gider 10 dolar civarındadır. Ben 1 milyon hedefini koyduğum zaman kimse inanmamıştı, çünkü Türkiye henüz böyle rakamlar duymamıştı.

* Nerede fabrikanız?
Manisa’da. 750 bin metrekare kapalı bir alan. Adını da ’Vestel City’ koyduk.

* Başarınızı neye bağlıyorsunuz?
Pratik olmama, hızlı karar almama ve doğru zamanda doğru kararlar verip harekete geçmeme bağlıyorum.

* Denizbank satışından ne kazandınız ve o parayla ne yapacaksınız?
Tamamını 3 milyar 250 milyon dolara sattık. Bizim elimize 2 milyar 400 milyon dolar geçti. Bununla yeni yatırımlar yapacağız. Ben, kazancımızı son kuruşuna kadar ülkemize yatırmamız gerektiğine inanıyorum. Çünkü ülkemizde insanların işe, aşa, ekmeğe ihtiyaçları var. Bu ülkeden kazandığımızı bu ülkeye yatırırken eğitime de büyük önem veriyoruz. Bu konudaki çalışmalarımız devam ediyor.

Zeytin Adası’na zengin gelecek

* Göcek’te satın aldığınız Zeytin Adası’nda ne yapmayı düşünüyorsunuz?
Şimdilik orada bir çalışma yapmadık. İleriye dönük çok farklı, üst gelir grubu turistlere yönelik bir proje yapmak istiyoruz. Öyle 10 veya 50 dolar değil, 1500-2000 dolar ödeyebilecek turistler için tesisler yapılmalı. Ama enerji konusuyla çok ilgiliyiz.

* Hangi konulara öncelik veriyorsunuz?
Hidrolik veya linyit olabilir. Rüzgar enerjisinde önemli potansiyel var Türkiye’de. Rüzgarda, sadece ilk yatırım maliyeti var, sonra bedava enerji sağlıyorsunuz.

Önemli olan güvendir...

* Zorlu Grubu’nda kaç kişi çalışıyor?
Sadece bankamızda 6 bin kişi çalışıyordu. Denizbank’ın satışının ardından bugün Zorlu Grubu reel sektörde 28 bin kişiye doğrudan iş imkânı sağlıyor. Bununla gurur duyuyoruz. Rahmetli babam, para için “Elinin kiri, yıkarsın gider. Önemli olan güveni sağlamak, bu ülke için yararlı işler yapmak” derdi. Hedefimiz şunu bunu geçmek değil, işadamı olarak şahsi hedefim, ona buna muhtaç olmadan dürüst bir şekilde işleri yürütmek, arkamdan laf ettirmemektir. Benim için “Onu aldı, burada şu işleri yaptı, bundan yararlandı demeleri yerine; alın teri, bilek gücü, aklı ve fikri ile buraya geldi demelerini isterim; bunu en büyük zenginlik olarak görürüm.”

Benim gizli bir kahramanım var

* Eşinizin sizden şikâyetleri nedir?
Eşimin benden şikayeti olduğunu pek zannetmiyorum. Eğer bugünlere geldiysem bunda kesinlikle eşimin ve tüm Zorlu Ailesi’nin çok büyük payı var. Eşim dışında benim gizli bir kahramanım var; ağabeyim Zeki Zorlu. Ağabeyim her zaman önümü açmış, beni desteklemiştir. Şu anda 67 yaşında ve işlerin başındadır.

* Evde, ailenizle birlikte yemek yemeye özen gösterir misiniz?
Çok dikkat ederim. Eskiden ayın en az 10-15 gününde yurtdışı seyahatleri, iş yemekleri nedeniyle evde olamazdım. Ama 5-10 yıldır profesyonellerin sayesinde evde ailemle, özellikle ev yemeği yemeyi tercih ediyorum. Dışarda sadece balık yerim. Sarıyer’deki Kahramanlar, Yeşilköy’deki Fener favorilerim; tavsiye ederim.

Annemin verdiği boncuk beni korur

* Yatınız var mı?
Yelken tipi, yerli yapım bir yat... Haftasonlarında helikopterimle oraya gidip yüzüyor ve dinleniyoruz.

* Uçak kullanabiliyor musunuz?
Bir ara merak sarıp kullandım.

* Pilot hastalansa kullanır mısınız?
Çift pilotla uçuyoruz. O artık Allah’ın işi, gerisini düşünmeyeceksin.

* Annenizin cebinize koyduğu mavi boncuk belki o zaman sizi korur...
Evet. O boncuğun beni koruduğuna inanırım.

Deniz hastalığım, Göcek son favorim

* Siz Türkiye’yi gezer misiniz? Koylarımızı bilir misiniz?
Deniz benim hastalığım ama güzel bir yer bulduğumda sürekli oraya giderim. Datça koyları favorimdi. Yedi yıl üst üstte gittim. Sonra Göcek’i keşfettim. Bir dünya harikası.

* Güneydoğu’ya gittiniz mi? Mesela Mardin, oraları gördünüz mü?
Bu yıl Mardin ve Kapadokya’yı göreceğim nasip olursa. Türkiye’de başka görmediğim yer kalmıyor.

3 saatimi alışverişe ayırırım

* Hep bakımlısınız. Alışverişlerinizi kendiniz mi yaparsınız?
Her ilkbahar, yaz ve kış aylarında 3 saatimi alışverişe ayırır, ihtiyaç duyduğum 2 veya 3 takımı, gömleği, kravatımı alırım, iş biter. Eşim de tavsiyede bulunur ama kararımı verir, bildiğimden şaşmam.

Ben de futbol oynardım

* Aslan burcusunuz. Duygusal mısınız?
Evet duygusalım. Annemden bana kalan bir miras. Hiç olmadık şeyleri duygusallığımdan büyütürüm. Bazen televizyonda bir film, bir haber izlerken bile içim bir tuhaf olur, hüngür hüngür ağlamam ama çok etkilenirim.

* Birinci lige çıkan Vestel-Manisaspor ne kadar vaktinizi alıyor?
Manisa’da 13 bin çalışanımız var. Takım üçüncü ligde iken bizden destek olmamızı istediler. Biz de Manisa ile ilişkilerimizi geliştirmek, ilin tanıtımına, sosyal hayatına katkı sağlamak amacıyla kabul ettik. Şimdi de birinci ligde önemli başarılara imza atan bir takım oldu. Orada başarı için dişe diş mücadele veren arkadaşlarımı çok takdir ediyorum.

* Siz hiç futbol oynadınız mı?
Futbol da oynadım, voleybol da. Fena değildim ama sürdüremedim.

Haberin Devamı