Şovmen Beyaz hangisi dersiniz?

Show TV'deki "Pişti"nin bu haftaki starı şovmen Beyaz değil, Zekeriya Beyaz'dı. Hoca, "Memleketin en büyük meselesi, genç kızların bekâr kalması

Haberin Devamı

Show TV'deki "Pişti"nin bu haftaki starı şovmen Beyaz değil, Zekeriya Beyaz'dı. Hoca, "Memleketin en büyük meselesi, genç kızların bekâr kalması. Rusya'dan Nataşalar gelip, Türk erkekleriyle evlendi. Bizim 60 bin tane gül gibi kızımız evde kaldı. Benim içim onlara yanıyor" diye söze başlayıp, istatistiklerle "konunun önemini" anlatmaya başladı. Giderek heyecanlanan, kimseye söz hakkı vermeyen Beyaz Hoca'nın şovu, başta Hülya Avşar olmak üzere "laf ebesi" olarak tanınan "Pişti" ekibini bile sus pus etti. Hoca ile başa çıkamayacaklarını anlayan dörtlü, çareyi pes etmekte buldu.

Pişiren diyaloglar
Beyaz Hoca: Beni geceyarısı 28 yaşında kız arıyor. "Hâlâ genç kızım, uyuyamıyorum hocam" diye...

Şovmen Beyaz: Hocam beni de arıyorlar aynı nedenden ötürü...

Hülya Avşar: Şimdi bütün meselemiz bekârlık mı yani?

Beyaz Hoca: Sen bir 6 ay bekâr kal da göreyim seni.

Hülya Avşar: Ben 8 aydır bekârım.

Beyaz Hoca: Allah mübarek etsin o zaman.

Reha Muhtar: Ne ben, ne Beyaz, ne Demet bugüne kadar böyle bir röportaj yapmamıştır. Hepimizi susturdunuz. Tebrik ediyorum hocam...

Avşar'dan Seki'ye salvo
Pişti'nin ilk konusu Deniz Seki'nin, "Star Avı" yarışmasını terk etmesiydi. Bu konudaki en "keskin" yorum yine Hülya Avşar'dan geldi. Avşar, durup dururken kendine "yeni bir cephe" açtı. İşte o sözler: "Deniz Seki daha önce de gitti, programa dönmedi ama bu ona geri döndü. Magazinel anlamda... Uzun süre bu olay konuşuldu. Yine böyle bir şey olabilir. Ben daha önce kızıp gittiysem, bir daha beni asla jüri üyesi yapamazlar. Deniz Seki jüriliği yeniden niye kabul etti ki?"

Diğer yandan Hülya Avşar'ın, Çorlu'daki 23 Nisan törenlerinde minik öğrencilerin çarşafla geçit törenine katılmalarına tepki gösteren ve soruşturma açtıran kolordu komutanını eleştirmesi de olumsuz karşılandı. Avşar, "Ben komutan olsaydım olayı bu kadar ayyuka çıkarmazdım. Görmezden gelirdim" deyince başta Beyazıt Öztürk ve Reha Muhtar ile beraber stüdyodaki gençler de tepki gösterdiler.

Ya haberciler olmasaydı?
Arena yine kanımızı donduran gerçekleri gözler önüne serdi. Önce çocuk bakıcısı bulan şirketlerin rezilliği afişe edildi. Sahte referanslar ve düzmece belgelerle ailelerin iyi niyetini suiistimal eden, çocukların fiziksel ve ruhsal gelişimini ehliyetsiz ellere teslim eden sorumsuz şirket yöneticilerinin rezilliği bir bir ekranın ortasına serildi.

Ardından bir başka "facia" gözler önüne serildi. Uğur Dündar'ın ilk kez 1978 yılında ortaya çıkardığı Nevşehir'deki kanserojen
madde içeren kayaların orta yerinde yaşayan ve birer birer kanserden ölen köylülerin dramında, aradan geçen 28 yıla rağmen hiçbir değişiklik olmamıştı. Bugüne kadar bine yakın köylünün ölüme terk edilmesi kocaman bir insanlık ayıbının "yaftası" olarak ilgisiz ilgililerin boynuna yapıştı.

Allah rızası için söyleyin, bu ülkede eşiktekini, beşiktekini ölümden kurtarmak sadece Uğur Dündar'ların, Kadir Çelik'lerin, Savaş Ay'ların, Mehmet Ali Önel'lerin görevi mi?

DİĞER YENİ YAZILAR