YPG bizi tehdit ediyor!
PKK’nın Suriye kolu olan PYD’nin silahlı kanadı YPG, son 25 gün içerisinde batıda Cerablus, doğu ve güneyde ise Mumbuç ve Tel Abyat bölgelerinde birçok köyü IŞİD’in elinden geri aldı.
Halep’in doğusunda savaşan en büyük Türkmen gruplardan Mıntıka Şarki (Doğu bölgesi) Komutanı Zekeriya Karslı bölgede yaşanan son gelişmeleri Al Jazeera Türk’e anlattı.
Karslı, kontrollerinde bulunan gizli bir bölgede gerçekleştirilen söyleşide, YPG’nin üst düzey komutanlarının kendilerini tehdit ettiğini söyledi.
Bölgede kendisine bağlı sekiz askeri birlik bulunduğunu vurgulayan Türkmen Komutan Karslı, ‘’Dört yıldır bu bölgede önce Esed’le sonra YPG ve IŞİD’le savaştık, son gelişmeler bizi YPG’ye karşı yeni bir savaş vermeye zorluyor’’ dedi.
'YPG sınırdaki 300 kilometrede güçlü'
Bölgede yaşayan Arap ve Türkmenleri büyük bir tehlikenin beklediğini söyleyen Karslı, şöyle konuştu:
‘’IŞİD birçok bölgeyi hava saldırılarında verdiği ağır kayıplardan dolayı terk ediyor. Bu kaçıştan tek faydalanan güç ise YPG milisleri oluyor. Şu an sınır hattında Cerablus ilçesinden Irak sınırında bulunan Kamışlı’ya kadar 300 kilometre uzunluğundaki alanda YPG varlığı güçleniyor. Şayet Azez’den sonraki Kürt bölgesi olan Afrin’i de dahil ederlerse bu mesafe 400 kilometre olacak’’
'Kürt güçlerine alan açılıyor'
Mıntıka Şarkiya Birlikleri Komutanı Karslı, Halep’in doğusundaki bölgede yeni bir çatışma ortamının doğduğunun altını çizdi ve şu ifadeleri kullandı:
Daha önce PYD’nin ilan ettiği üç Kürt kanton vardı. Bunlar Kobani, Afrin ve Cezire kantonları. Son gelişmelerden sonra bu kantonlar daha çok büyütüldü. YPG Tel Abyat’a sadece sekiz kilometre mesafede. Yine Cerablus’a 2,5 kilometre uzaklıktalar. Mumbuç’la da aralarında 20 kilometre kaldı. IŞİD önümüzdeki günlerde bu ilçelerden de çekilecek. Bu boşluğu ise YPG’nin doldurması için her şey yapılıyor. Mumbuç’un nüfus yoğunluğu Arap ve Türkmen. Cerablus’un çoğunluğu Türkmenlerden oluşuyor. Tel Abyat ise Arap ve Türkmen ağırlıklı ilçeler. Buralarda Kürtlerde var ancak çok az sayıdalar. Hatta Rasulayn bölgesi nüfus olarak en fazla Arapların yaşadığı bölge. Kürtler Araplardan sonra gelir. Şimdi bu bölgelerde yeni çatışmaların önü açılıyor.
“Katliamdan endişeliyiz”
Çatışmaların şiddetlenmesinin ardından katliam endişesi taşıdıklarını söyleyen Karslı, şu ifadeleri kullandı:
Hiç kurşun sıkmadan yüzlerce köye girdiler. Şimdi bize de bu bölgelerde IŞİD’ten sonra karşımıza kim çıkarsa onunla savaşırız diyorlar. PYD-YPG daha önce bu bölgede Beyt Eş Şaab ismiyle dernekler açmıştı. O dönemde burada birçok sivili katlettiler. Biz bir buçuk ay YPG ile savaştık. Şimdi aynı şartlar yine oluştu ve üstelik bu sefer çok daha kalabalık ve güçlü olarak geldiler. YPG gibi düşünmeyen Kürtler de dahil Türkmen ve Araplar katliamdan endişeli. Bana bağlı güçlerle Horrus, Kubba, Ceade gibi köylerde mevzilendik.
“Türkiye bizi ezdirmez”
Zekeriya Karslı, Mumbuç bölgesinde 100 bin civarında Türkmen nüfusun yaşadığını ifade ederek, Türkiye’nin onları ezdirmeyeceğinin altını çizdi. Karslı sözlerini şöyle tamamladı:
‘PYD ve YPG ‘nin geriye dönük sicili hiç temiz değil. Biz halkımızı korumak zorundayız. Karakozak’ta biz IŞİD’e karşı 4,5 ay direndik. Ancak imkânlarımız çok kısıtlıydı. IŞİD sayı ve silah olarak çok güçlü geldi; daha fazla direnemedik. Şimdi yeni bir tehlike ile karşı karşıyayız. Türkiye’nin bizi YPG’ye ezdirmeyeceğini düşünüyoruz. Şayet ciddi destek görürsek dengeleri değiştirecek güce sahibiz. Biz Türkmen birlikleriyiz ancak askerlerimiz arasında Arap ve Kürt kardeşlerimiz de var. Biz ırk temelli bir mücadele vermiyoruz. Suriye halkının Esed belasından kurtulması için savaşa çıktık. Ancak şimdi yaşadığımız bu topraklarda karanlık hesaplar yapıldığını görüyoruz. Bölgemizi Suriye Kürdistanı’nın parçası yapmaya çalışıyorlar. Biz tıpkı Esed ve IŞİD’e karşı savaştığımız gibi YPG’ye ve onun karanlık planlarına karşı da gücümüzün son damlasına kadar savaşacağız.
Kaynak: Al Jazeera
