Gazete Vatan Logo
Magazin Yıllların getirdiği kırışıklıkları seviyorum

Yıllların getirdiği kırışıklıkları seviyorum

Oyuncu Duygu Sarışın, estetikle ilgili sorulara şu yanıtı verdi: “Yılların getirdiği kırışıklıkların daha doğal olduğunu düşünüyorum. Çünkü yaşanmışlıklar ve anılar o çizgileri meydana getiriyor”

Yıllların getirdiği kırışıklıkları  seviyorum

Şu sıralar ‘Ufak Tefek Cinayetler’ dizisinde hayat verdiği ‘Burcu’ karakteriyle adından söz ettiren Duygu Sarışın, Formsante dergisinin kapak güzeli oldu. Samimi açıklamalarda bulunan Sarışın, hakkında merak edilenleri anlattı.

Oyunculuk bölümü mezunusunuz. İşinizin okulunu okumuş biri olarak, avantajlarını en çok ne zaman görüyorsunuz?

Samimi olmak gerekirse, bana göre tiyatro da oyunculuk da başka bir şeyler. Kulağa iddialı gelebilir ama bir dizi oyuncusunun tiyatro sahnesinde zorlanma olasılığı yüksektir. Ancak tam tersi, tiyatro oyuncusunun dizide zorlanma ihtimali çok düşük oluyor. Ben dizi konusunda zorlanmadım. Ama karakter çıkarırken, başka noktalardan bakabilmeye başladım.

nUfak Tefek Cinayetler’in setinde nasıl bir Duygu Sarışın var?

Set saati 07.00 veriliyorsa, ben 06.30’da orada oluyorum. Çünkü aldığım eğitimin bana kattığı en büyük iyiliklerden bir tanesi de disiplin. Çünkü tiyatroda hiyerarşik ve askeri bir disiplin var. Bu disipline bağlı olarak sorumluluk almak zorundaydım. Aksi takdirde bu alanda barınamayacaktım. Sete her şekilde hazır gitmek gerekiyor. Bedenimi ısıtmış olarak girmem lazım sahneye. Bunun için de her zaman yarım saat önceden gitmek gerekiyordu. Yer aldığım tüm projelerin setlerinde bunu uyguladım.

Haberin Devamı

Peki set dışında Duygu Sarışın ne yapar?

Kitap okumayı çok seviyorum. Kendimi dinginleştirmeye çalıştığım zamanlarda da müzikle haşır neşir oluyorum. Kendi karakterime karşı koyup, meydan okuduğum için oyunculuğun çok zor bir meslek olduğunu düşünüyorum. Bu yüzden arada sırada kendime dönmeye, kendimi hatırlamaya ihtiyacım var. Bazen küreğe gidiyorum ve at biniyorum.

Sporla aranız nasıl? Neler yapıyorsunuz ya da yapıyordunuz?

Her zaman çok iyiydi ve halen de iyi. Küçüklüğümde bale, sonrasında ritmik ve artistik jimnastik ile ilgilendim. Dokuz Eylül Üniversitesi’ne hazırlanırken eskrim yapıyordum. Uzun bir süre de pilates yaptım. Hayatımda sürekli yeni spor dalları oldu. Çünkü benim için yeni olacak bir alana daha çok ilgi duydum hep. Herkesin denemek istemeyeceği ya da çoğu kişinin aklına gelmeyen spor alanlarını keşfetmek istedim.

Haberin Devamı

Sağlıklı beslenme mi, hepsini yiyeceğim mi?

Aslında çok yiyen biri değilim. Ama güzel yemek yemeyi seviyorum. Her şeyden biraz biraz alarak aşırıya kaçmıyorum. Zaman zaman abur cubura kaptırıyorum.

Fransız olmak isteyebilirdim

İstediğiniz başka bir ülkede yaşama fırsatı sunulsaydı nereye giderdiniz?
Ben yine Türkiye’de kalırdım! Ama burada doğmasaydım, Fransız olmak isteyebilirdim. Çünkü sanat ve sanat tarihine bakış açılarına hayranım.
Güzellikte eski kafalı
Güzellik ve bakım ritüelleriniz neler? Farklı yollar deniyor musunuz?

Bu konuda biraz eski kafalıyım sanırım. Su, sabun ve nemlendirici dışında hiçbir uygulamam yok! Set hali dolayısıyla sürekli makyaj oluyor yüzümde. Bu yüzden çok iyi temizlemem gerekiyor.

Estetik konusunda katı mısınız?

Hayatta hiçbir şey için asla diyemem! Bu döngünün enerjisi o kadar kuvvetli ki “Asla, hayır!” dediğimiz bir şeyi hemen tersine çevirmemiz için gerekli ortamı sağlıyor. Estetik yaptırmam derim ama bir kaza geçiririm ve estetik yaptırmak durumunda kalabilirim... Yani sadece gerekli bulunduğu noktalarda yapılmasından yanayım. Bunların haricinde, yılların getirdiği kırışıklıkların daha doğal olduğunu düşünüyorum. Çünkü yaşanmışlıklar ve anılar o çizgileri meydana getiriyor. İzler, yaralar benden bir şeyler taşıyor. Başımdaki ufacık dikişli yaraya baktığımda mutlu oluyorum çünkü anısı var. İnsanı kusurlarıyla sevmek gerekiyor. O kusurlar bize dair ipuçları veriyor çünkü.

Haberin Devamı