Çocukların bitmez tükenmez soruları

“Neden”, “Niçin”, “Nasıl” soruları ile bombardımana tutulan anne babalardan mısınız? Buz neden su üzerinde yüzer? Bulutlar nasıl gökyüzüne geliyorlar? Güneş nasıl ışık veriyor? Şeker neden çayın içinde eriyor? Ya da muz neden eğri duruyor?

Haberin Devamı

Dört yaşından yedi yaşına kadar okul öncesi çocuklar hayatlarında bir daha duymayacakları kadar büyük bir ilgi ile dünyayı keşfetmeyi ve anlamayı isterler. Soruları her geçen gün daha somut bir hal alır ve merakları tüm dünyayı hatta evreni içerir.

Amerikalı gelişim psikologu Erik Erikson bu dönemin yoğun bir merak ve bilgilenme ve aynı zamanda oyun oynama dönemi olduğunu belirtir. Çoğu zaman çocuklar bu meraklı sorularının cevaplarını bulamazlar. Okul öncesi kurumlarda bilim ve fizik pek ele alınmaz, birçok büyük de bu gibi konulara kendisini yabancı hisseder.

Buzun neden su üzerinde yüzdüğünü bilmiyorsunuz diye mahcup olmanıza hiç gerek yok; bu konuda yalnız değilsiniz. Fizik ve kimya, okullarda zor olan dersler olarak akılda kalır ve bir iki formül ve konu ezberi ile sınavlar geçilir ve tüm öğrenilenler tekrar unutulur. Kısacası fizik ve kimya konusunda kendini cahil hisseden yetişkinler çoğunluktadır. Bir düşünürsek okullarda atom ve atom çekirdeği konusunu hiç öğrenme fırsatı bulamamış biri reaktörlerin güvenliği ile ilgili konular üzerine tartışma olanağını bulamayacaktır.

Nereden başlamalıyız?
Beş yaşında mantıklı ve bilimsel düşünülebilir mi?
Genelde tam tersi iddia edilse de küçük çocuklarda soyut ve mantıklı düşünce oldukça erken başlar. Neden sonuç ilişkilerini kurabilirler ki bu bilimsel düşünmenin gelişmesi için önkoşuldur.

Yukarıda da sözü edildiği gibi dört - yedi yaş arası çocukların merakı doruk noktada bulunduğu için okul öncesi müfredatlarda mutlaka fizik, kimya, biyoloji konularını içeren ve eğlenerek yapılacak olan fen deneyleri saatleri olmalıdır. Çocuklar bu yaşta her türlü öğrenmeye açık olduklarından bu dönem kesinlikle kaçırılmamalıdır.

Çocukların neden-sonuç ilişkilerini ancak yedi yaşında kurmaya başladıkları düşünüldüğünden doğa bilimleri ders olarak ilkokulda başlar. Çocukların ancak on iki yaşında soyut kavramları öğrenmeye başlayabildikleri sanılırken, yukarıda da belirtildiği gibi son araştırmalar onların çok daha erken yaşlarda soyut düşünme yetisini kazandıklarını göstermektedir. Çocuklar neden- sonuç ilişkilerine cevap aradıkları için bolca “neden” diye başlayan sorular sormakta ve sorularına mantıklı cevaplar aramaktadırlar. Çok erken dönemlerde bazı çıkarımları yapmaya başlamışlardır bile.
Çocuklar bu yaşlarda fen, fizik veya kimya konularında yapılan deneylere büyük bir ilgi gösterirler. Böylesine içten gelen motivasyon öğrenme için ilk ve önemli bir koşuldur.

Evinizde bilimsel deneylere yer ve zaman ayırın!
Son zamanlarda okul öncesi çocuklarının ilgilendiği sorularla ilgili çeşitli deney kitapları yayınlandı. Annelerin bu kitapların rehberliğinde evde eğlenceli deney saatlerine yer vermeleri çok yararlı olacaktır.

Çocukların bilimsel sorulara kendi yaptıkları bilimsel deneylerle cevap ararken, buldukları cevapları sınarken nasıl heyecan duyduklarını biliyoruz.
Bu deneylerin bu kadar ilgi çekmesinin bir nedeni çocukların merakını tatmin etmesi, diğer nedeni ise çocukların estetik duygusuna seslenmesidir. Bir düşünün, su dolu bir cam bardak içinde yavaşça eriyen şekerin görüntüsü nasıl olur. Bir damla mürekkebin su içinde yavaşça dağılımının görüntüsüne ne demeli? Ya da bir fanusun üzerine kapatıldığı mum ışığının titreyerek sönmesi nasıl görünür?
Kırmızılâhananın renginin limonla mordan kıpkırmızıya dönmesi, buzun su üzerinde nazlı nazlı yüzmesi çocukların bayıldığı deneyler arasındadır.

Deney yapmanın diğer yararları:
Dokunma, görme, işitme, koklama, tatma duyuları aktif olarak kullanılır. Böylesine bir duyusal uyarılma beraberinde düşünmeyi de getirir. Deneyleri uygularken ve sonunda neden- sonuç ilişkileri açıklanırken dil gelişimi de desteklenmiş olur.
Yaparak, deneyerek ve çocuğun merakı ile öğrenilen bilgiler çok daha kalıcı olur.
Bilimsel merakları erken yaşlarda beslenen ve giderilen çocuklar ilerdeki yaşamlarında daha çok bilimsel alanlara yönelirler.

Deney yapmanın bir başka yararı da güncel olayları deneysel olarak tekrar etmenin doğal olayları gözlemlemekten daha etkili olmasıdır. Bir küçük çocuk için mevsimsel değişimi gözlemlemek ya da bir kozadan kelebeğin çıkmasını beklemek çok sabır isteyen ve uzun süren bir işlemdir. Buna karşılık günlük olayları ilgilendiren yönetilebilir ve tekrarlanabilen deneyler daha rahat anlaşılır.
Özetle evde yapılan deneyler hem sizin için hem çocuğunuz için çok keyif veren ve ufuk açan bir faaliyet olacaktır.
Deneylerinizin daha etkili olması için bir iki öneri daha eklemek istiyorum:

Deneylerinizi haftada bir gün aynı gün ve saatte yapmaya özen gösterin. Özellikle aynı sorunun cevabı için yapılan deneylerde bu önemlidir. Bunun nedeni çocukların düzene olan meraklarıdır.
Deney süresi yarım saati geçmemelidir. Bunun nedeni de çocukların konsantrasyonlarının uzun sürmemesidir.
Günlük hayata dair sorular ele alınırsa yapılan deneyler çok daha etkili olacaktır.

Çok kolay ve ucuz temin edeceğiniz malzemeleri kullanmanız yeterlidir.
Deneylerin tamamen tehlikesiz ve güvenli olmasına dikkat etmek gerekir.
Unutmayın önemli olan evdeki minik meraklınızın sorularına keyifle cevap bulabilmesidir.

DİĞER YENİ YAZILAR